KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, bildiğimiz gibi ülkemiz ve dünya çok ciddi bir pandemi süreci yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Hemen ardından ise Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte çok ciddi bir enerji kriziyle de karşı karşıyayız. Dolayısıyla böyle bir durumda devlet harcamaları içerisinde sosyal koruma harcamaları önem kazanmakta. EUROSTAT'ın 2020 sosyal koruma harcamaları araştırmasında, 2020 yılında AB ülkelerinde sosyal koruma harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının yüzde 22 olduğunu görmekteyiz, bu oran 2019 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 10,2'ydi yani neredeyse 2 katına çıkmış. Bizde ne olmuş? Ona baktığımız zaman, 2019 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 9,6'sı sosyal koruma harcamalarıymış, 2020 yılında yani pandeminin en yoğun yaşandığı sene, dükkânların kapandığı sene, insanların evine ekmek götüremediği 2020 yılından bahsediyoruz, bu oran yüzde 10,1'e çıkmış yani yaklaşık yarım puanlık, yüzdeye vurursak da yüzde 5'lik bir artış var. Yani Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık yüzde 100'lük bir artış varken ülkemizdeki artış çok sınırlı kalmış, yüzde 5 ve bu rakamın içerisinde muhtemelen verilen IBAN numarasına yatırılan paralar da vardır diye düşünüyorum. Bu oranla Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en az paya sahip olan ülke konumunda.

2022 yılında ne olduğunu bir bakalım. 2022 yılında yani şu an içinde bulunduğumuz yılda bu ülkede yaşayan yurttaşlarımız için hakikaten çok zorlu geçti, çok ciddi bir hayat pahalılığı söz konusu, çok ciddi bir ekonomik darboğazla karşı karşıya iken ülkemizde gayrisafi yurt içi hasıladaki sosyal korumaya ayrılan payın yüzde 6,9'a düştüğünü görüyoruz yani yüzde 10'dan yüzde 6,9'a düşmüş. Peki, 2023 yılında bu oranın ne olacağı öngörülüyor bütçenizde? Araştırdığım kadarıyla yüzde 7,5 olması bekleniliyor. Bu hayat pahalılığı, bu enflasyonla mücadele bu yıl da devam edecek. Her ne kadar bütçede yüzde 25 civarında enflasyon 2023 için öngörülmüş olsa da OECD ve IMF aynı şeyi söylemiyor, oradaki rakamlar Türkiye'deki 2023 yılındaki enflasyonun yüzde 40 ile yüzde 50 arasında değişeceğinden bahsediyor.

Bu sosyal korumanın altlıklarına baktığımız zaman emekli aylıkları, sosyal yardımlar ve doğrudan gelir desteğinden oluşmakta. Burada emeklilerin gayrisafi yurt içi hasıladan aldığı paylara baktığımız zaman 2019 yılında 8,6 olan pay 2022 yılında 5,8'e düşmüş, 2023 için bütçeden ayrılan pay ile gayrisafi yurt içi hasılanın ancak yüzde 6,4'ünü alacak açlık sınırının altında yaşayan emeklilerimiz. İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde 48'inci sırada olduğumuzdan bahsettiniz. Evet, dünyada İnsani Gelişme Endeksi'nde pandemiden dolayı iki üç yıldan beri skorlarda düşüş var, Türkiye'nin 48'inci sırada olması sevindirici ancak özellikle bir kadın Bakan olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğindeki gelişmeler dâhil edildiğinde aynı endekste bu sefer 65'inci sıraya gerilediğimizi görmekteyiz. IMF'in Toplumsal Cinsiyet Endeksi'ne baktığımız zaman benzer sonuçlar hatta daha da kötü sonuçlarla karşı karşıyayız; 146 ülke arasında ne yazık ki 124'üncü sıradayız. Bugün için kadına şiddeti konuşuyorsak, kadın cinayetleri hâlâ da kamuoyunda çok önemli bir yer tutuyorsa toplumsal cinsiyet kavramını hâlâ bu toplumda adapte edemememizden kaynaklanmakta olduğunu görmekteyiz.

Sunumunuzda 331 bin haneye 114 milyon liralık doğal gaz desteği vereceğinizden ve 1 milyon 870 bin haneye de kömür desteği vereceğinizden bahsettiniz. Ancak şöyle bir gerçek var: Türkiye şu anda dünyada en fazla enerji enflasyonu yaşayan ülke durumunda.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz geçmiştir, toparlarsanız bir iki cümleyle.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Toparlıyorum bir iki cümleyle.

Geçen sene yerli kömürün tonu bin liraydı, yabancı kömürün tonu da 2 bin liraydı; bugün yerli kömürün tonu 5 binlere çıkmış durumda, ithal kömür de 8 bin liraya. Yani 5 bin lira aylık ücretle geçinmek zorunda olan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)