| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü Cevat Genç'in, MAPEG'in görev ve yetkileri ile Amasra'da maden kazasından önce mahallinde yapılmış olan tetkikler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .11.2022 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Komisyondaki değerli arkadaşlarımız; yani şunu söylemek istiyorum: Burada, bu Komisyon kurulduysa ve bugün 41 kardeşimizin acısını yaşıyorsak bunun sebebi Soma maden faciasıyla yeteri kadar yüzleşilmediğinden kaynaklanmaktadır. Soma'da 301 madencimizin katledilmesine varan süreç ile Bartın'da yaşananlar arasında çok kuvvetli bir bağ olduğunu görmekteyiz. O kadar çok benzerlikler var ki aklıma bir dönem izlediğim, kopya cinayetler olarak da Türkiye'de seyredilen orijinal adı "Copycat" olan bir film geldi. Filmde başkasının cinayetlerini kopyalayan bir seri katilin hikâyesi vardı yani birbirinin kopyası cinayetler söz konusu. Soma'da yaşananın bir iş kazası olmadığı, bir iş cinayeti olduğu kesin. Burada konuşulanlar, burada konuştuklarımız, tartıştıklarımız, sorduklarımız, bize verilen cevaplar, bilirkişi raporları, MAPEG'in sunumu, bunlara bakınca Soma'da yaşanan iş cinayetine benzer bir iş cinayetinin Bartın'da da yaşandığı hissi bende oluştu. Soma'daki faciadan biraz önce yani az zaman önce, o günkü Bakan, bugünkü Komisyonumuzun Başkanı Eynez Ocağı'nı en güvenli ocak olarak nitelemişti. Benzer durum Bartın'da da söz konusu. Şu anki görev yapan Bakan da faciadan kısa bir süre önce ocağa gidiyor, alınan tedbirleri övüyor. Soma maden faciasından önce ocağa inen işçilerin hemen hemen hepsi o ocakta bir kaza olacağını biliyorlardı. O insanlar bile bile ölüme gittiler, bir facia yaşayacaklarını biliyorlardı. Bartın faciasından sonra basına düşen, ailelerin yapmış olduğu röportajlara baktığımız zaman da Soma'dakine benzer hikâyeleri ne yazık ki görmekteyiz. Elimizde bir bilirkişi raporu var -yani anladığım kadarıyla yeni bilirkişi raporları da yapılacak ancak sonucun ben pek değişeceğini zannetmiyorum- ne diyor bu rapor? "Havalandırma yeterli olsa olay meydana gelmezdi." diyor. "Metan drenajı uygulaması hayata geçirilseydi bu facia meydana gelmezdi." diyor. İşte, Soma komisyon raporu burada, aynı benzer ifadeler Soma katliamından sonra kurulan Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonunda da var, oradaki bilirkişi raporunda da var. Orada şunu söylüyor özetle: "301 kişiye mezar olan bu facia, bu kaza önlenebilirdi." Aynı benzerlik burada da var.
Soma'da -takip edenler bilir- çok ciddi bir risk vardı, bir kaza olacağı belliydi ve ciddi bir yatırım yapılması lazımdı, hatta o zamanki Ciner Holding, Ciner Enerji, Park Elektrik bu yatırımı yapmamak için ruhsattan vazgeçmişti. Soma Holding de böyle bir yatırım yapılması gerekli olduğunu söylüyordu, hatta projeleri de çıkarmıştı, hatta bunun için teşvik de almıştı ancak yatırım yapılmadı. Yatırım yapılmadığı için facia meydana geldi. Şimdi, buraya bakıyoruz, Bartın'a bakıyoruz, havalandırma sistemiyle alakalı bir yatırımın yapılması lazım. Bu yatırım geciktiriliyor, gecikiyor, bir şekliyle gecikiyor, yapılmıyor ve böylesi bir kazayla karşı karşıya geliyoruz. Soma'da, bakarsanız, çok ciddi bir üretim zorlaması vardı, "hadi hadi" düzeni vardı orada, çok ciddi üretim baskısı ve zorlaması vardı. E, Bartın'a da bakıyorsunuz, metan oranı eşik değerlerin üzerinde yani çalışmanın durdurulması lazım fakat durdurulmuyor. Yani burada da esasında ciddi bir üretim zorlaması olduğunu görüyorsunuz. Soma'da çok ciddi bir denetim eksikliği vardı. Orada da işte o gün için MİGEM vardı, bugün MAPEG var. MİGEM müfettişleri de geliyordu, denetlemeleri yapıyordu; teftiş kurulundan da düzenli olarak geliyorlardı, denetlemeler yapılıyordu ama sonra baktık ve öğrendik ki oradaki denetlemelerde, müfettişler geliyorlar, madene bile inmiyorlar, yiyorlar, içiyorlar -meşrebine göre- artık nasılsa meşrebi ona göre ağırlanıyorlar ve madene girmeden ayrılıyorlar
BAŞKAN TANER YILDIZ - Son bir dakika Ahmet Bey.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, burada onlarca rapor var; ya, MİGEM'in raporu var, teftiş kurulunun raporu var şurada. Yani bu 301 madencinin öldüğü Soma'da çalışmayla alakalı herhangi bir sıkıntının olmadığını söyleyen raporlar var. E, burada da aynı raporlarla karşı karşıya geliyoruz. Yani Özgür Özel'in söylemiş olduğu bir laf vardı, -üzülerek söylüyorum, hâlâ geçerli- şunu söylüyordu: "Bugün için Türkiye'de madene inenler 301 madenciden daha güvenli değiller." Haklıydı yani yarın, inanın, Türkiye'de yer altına inen madenciler Soma'dakinden daha güvenli değiller ne yazık ki. Yarın yer altına inecek olan madencilerimiz Bartın'da ölen 41 kardeşimizden daha güvenli değiller. Bunları hep yaşadık, gördük.
Şimdi araştırma komisyonu kuruldu, emek vereceksiniz, hep beraber emek vereceğiz, biz de katkı -üye değilim ama- vereceğiz sizlere ama sonuçta ortaya çıkacak olan rapor, inanın, şu rapordan farklı olmayacak. Yani şu rapor sekiz yıl önce yazıldı ve ne yazık ki tozlu raflarda bırakıldı. Eğer bu rapordakiler hayata geçirilmiş olsaydı bugün bu kardeşlerimiz yaşayacaktı. Şimdi size ispat edeceğim bunu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN TANER YILDIZ - Konuşmayı toparlayalım, yalnız süre bitti.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bir dakika... Bir dakika...
BAŞKAN TANER YILDIZ - Buyurun, toparlayalım.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Burada alınması gereken önlemler tek tek yazılmış. O önlemlerden bir tanesi şunu söylüyor: "Metan drenajı yasal zorunluluk hâline getirilmelidir." Bir daha okuyorum: "Metan drenajı yasal zorunluluk hâline getirilmelidir." Soma komisyon raporundaki önerilerden bir tanesi. Bugün bakıyoruz, bilirkişi raporunda "Metan drenajı uygulaması hayata geçirilmiş olsaydı bu kaza meydana gelmeyebilirdi" yazıyor. O gün biz Soma'daki bu uyarıları dikkate almış olsaydık bugün bu kaza başımıza gelmeyebilirdi. Ne diyor mesela? "Maden bakanlığının kurulması lazım. Maden çalışanlarıyla ilgili, madencilerle ilgili ayrı bir iş güvenliği kanunu yapılması lazım." Şimdi MAPEG'deki sayın yetkili diyor ki: "Ben Maden Kanunu'na bakarım, oradaki 7'nci maddeye bakarım, ona göre işlem yaparım." Bu Meclis maden sektörüyle alakalı ayrı bir iş güvenliği yasası yapmış olsaydı belki kapatacaktı, eldeki belge ve bulgularla kapatma kararı verecekti. Tüm bunlar yapılmadığı için ne yazık ki bu faciayı yaşadık. Umarım sonrası -yani biz Soma'daki yargılamayı da gördük ki burada da bir yargılama olacak- inşallah, Bartın faciasından sonra yapılacak olan yargılamanın sonu Soma faciasından sonra yapılan yargılamanın sonuna benzemez. Eğer benzerse daha çok Somalar, çok Bartınlar görürüz.
Teşekkür ederim.