| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b) Yükseköğretim Kurulu c) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 03 .11.2022 |
FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben de 2023 yılı Millî Eğitim Bakanlığımızın bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Sayın Bakan, sunumunuzda iki noktaya odaklandınız: Eğitimde fırsat eşitliği ve mesleki eğitimin güçlendirilmesi noktalarına. Sizden önceki Bakan Ziya Selçuk da yine eğitimde fırsat eşitliğini ön plana çıkarmıştı, hatta 2019 yılındaki bütçe görüşmelerinde özel eğitim kurumlarının ağırlığının yüzde 18 olduğunu söylemişti fakat iki yıl sonraki 2021 yılı bütçe görüşmesinde ise özel eğitim kurumlarının oranının yüzde 21 olduğunu ve yine eğitimde fırsat eşitliği sağlamaya yönelik çalışmalar olduğunu belirtmişti. Tabii, ters orantılı olarak artıyor. Bugünkü sunumunuzda da ben özel eğitim kurumlarının oranı nedir, bunu göremedim, bunu sormak istiyorum size. Özel eğitim kurumlarının oranı tüm eğitimimizin yüzde kaçını kapsıyor, bu konuda bilgi vermenizi rica edeceğim.
Yine, diğer konu mesleki eğitimin güçlendirilmesi. Diyorsunuz ki sunumunuzda: "25 Aralık 2021 tarihinde Mesleki Eğitim Kanunu'nda değişiklik yaptık ve biz göreve geldikten sonra 159 bin olan çırak ve kalfa sayısını 950 bine çıkardık." Bir başarı olarak söylüyorsunuz; evet, AK PARTİ'deki arkadaşlar da böyle söylediler; doğrudur, bunu bir başarı olarak kabul edelim. Peki, geçmiş dönemdeki Bakanların uygulaması o zaman ne olacak, nasıl adlandıracağız? Demek ki sizden önceki Bakanlar bu konuda başarısızmış ve siz de daha önceki dönemde Bakan Yardımcısı olarak bu başarısızlıkta payınız olduğuna inanıyor musunuz? Dolayısıyla bir nevi bir itiraf yani bu. Siz "Burada başarılıyız." dediğiniz zaman önceki Bakanların başarısız olduğunu da itiraf etmiş oluyorsunuz.
Efendim, diğer bir nokta: Tabii, Öğretmenlik Meslek Kanunu çok tartışıldı, ben de Komisyondaki görüşmelerde yer aldım. Şimdi, efendim, öğretmenlerimizi bu şekilde "uzman öğretmen" "başöğretmen" diye klasifiye etmek inanın öğretmenlik mesleğine yapılacak en büyük haksızlık. Şunu söylüyorum: On yıllık bir meslek hayatını dolduran bir öğretmenimize, gelin, uzman öğretmenlik hakkını tanıyın; yirmi yıllık bir öğretmenlik mesleğini tamamlayan öğretmenlerimize de başöğretmenlik hakkı tanıyın ve isimleri öğretmen olsun. Yani sonuç itibarıyla, inanın okulda bunların başöğretmen, uzman öğretmen, öğretmen odaları dahi ayrışacak. Bunun uygun olmadığını düşünüyorum ve bunu yeniden değerlendirmenizde fayda olduğuna inanıyorum.
Yine, üniversitelerin sayısının arttığından bahsedildi ama tabii üniversitelerdeki eğitim kalitesi giderek düştü. Biz burada kalitenin devamlı düşük olduğundan bahsediyoruz. Özellikle ülkemizde tıp eğitimi bir hayli geriledi ve dolayısıyla buna bağlı olarak da Türkiye'nin tıbbı geriledi, dünya tıbbıyla yarışan bir noktadaydık ama artık Türkiye tıbbı gerilemiş noktada. Bunun da en önemli gerekçesi, devlet üniversitelerindeki tıp fakültelerinin zayıflatılmış olması. Devlet üniversitelerinin tıp fakülteleri, hastaneleri devamlı suretle borç batağında ve her yıl biz burada o borçları terkin etmek durumunda kalıyoruz. Buna yönelik olarak kalıcı bir çözüm gerekmez mi? Yani buna ait bir çalışma yapmanız mutlaka gerekiyor.
Diğer bir nokta ise okullarımızdaki beslenme ve içme suyu problemi Sayın Bakan. Her bütçenizde bunu söylüyoruz, ben 3'üncü defadır söylüyorum yine burada. Çocuklarımızın cebinde parası yoksa okulda içme suyu dahi alamıyor ve susuz eğitim yapmak durumunda kalıyor çocuk. Tam gün eğitim alan çocuklarımız inanın evden su içip geliyor, ta ki akşama kadar, eve tekrar gidene kadar; parası olmadığı için kantinden su alamıyor ve susuz eğitim yapmak durumunda kalıyor. Buna bir çözüm bulmamız gerekir Sayın Bakan. Ekonomik durumu sıkıntılı olan öğrencilerimize hiç olmazsa öğleyin kumanya tarzında bir yemek, beslenme desteği vermeniz gerekir yani bu da sizin Bakanlığınızın bir görevi.
Yine, diğer bir nokta ise yabancı dil eğitimi konusunda ülkemiz bir hayli sıkıntılı yani yabancı dil eğitiminde herhangi bir ilerleme kaydedemiyoruz yani buradaki gerekçe nedir? Başka ülkelerin eğitim sistemi nasıl başarılı oluyor yabancı dil eğitiminde, biz neden başarısızız; bunu da inceleyip, bir an önce yabancı dil eğitimine ağırlık verip çocuklarımızın dünya vatandaşı olmasını sağlamak durumundayız.
Diğer bir nokta da Sayın Bakan: Seçim bölgem Balıkesir'in Savaştepe ilçesinde köy enstitüsünden dönen öğretmen okulumuz var ve burada tarihî binalar var. Bu binalara ait Bakanlığınızın birtakım icraatları oluyor yıkımına yönelik ama çok büyük tepki alıyoruz özellikle burada eğitim alan öğretmenlerimizden. Bu konuya da hassasiyet göstermenizi rica edeceğim.
Bütçenizin tekrar hayırlı olmasını temenni ediyorum. Saygılar sunuyorum.
Sağ olun efendim.