TACETTİN BAYIR (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İktidar, Türkiye'nin ithalatı ve dolayısıyla dış ticaret açığındaki rekor büyümeyi enerji fiyatları ve altın ithalatına bağlıyor, diğer bir ifadeyle kader olarak sunmaya çalışıyor; oysa iyi bir ekonomi yönetimi bu tür durumlar için gereklidir. Altın ithalatını gereksiz kılacak, enerji ithalatını da azaltacak ekonomik önlemler alınarak sermaye çıkışının da olduğu böyle bir dönemde dış ticaret açığının daha küçük kalması sağlanabilirdi.

Vatandaşların bankalara olan borcunda yılbaşından bu yana 369 milyar liralık, toplam borçlarda ise 371 milyar liralık artış yaşandı. Bireysel kredi ve kredi kartı borçları nedeniyle bu yıl ocak-eylül döneminde bankaların vatandaştan aldığı faiz ise 129,3 milyara ulaştı.

Şimdi, ne hikmetse vatandaşa güzel haberleri vermek hep size kalıyor, iyi şeyleri hep siz söylüyorsunuz; "İhracatta cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık." diyorsunuz mesela ve alkış alıyorsunuz. Biz de alkışlıyoruz sizi tabii. Peki, ithalat ne âlemde? Onu söylemiyorsunuz çünkü orada durum vahim. O zaman "Bırak onu muhalefet söylesin -yani kötü haberleri hep muhalefet versin- biz algı yaratalım, vatandaşlar iyi haberleri bizden duysun." diyerek. Gerçekten bu konuda çok başarılısınız. Aslında iyi oynuyorsunuz, yandaş medyayla vatandaşa da üç maymunu oynatıyorsunuz, oynattığınızı zannediyorsunuz. Maymun gözünü açtı, konuşuyor; sağır, dilsiz değil artık; görüyor, açtı gözünü. Her seçim arifesinde duymaya alıştığımız - yeni bazı bulunan petrol, demir, doğal gaz rezervleri gibi- seçim arifesinde yarattığınız tanklar, otomobillerle gerçekten yirmi yıllık iktidarınızda her seçim arifesinde göğsümüzü kabartıyorsunuz. Bir Türk vatandaşı olarak...

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Vatandaşa "maymun" demek doğru mu ya?

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Ama seçim bitiyor, bütün rüya sona eriyor; her şey bitiyor, kayboluyor. Nerede Karadeniz'de bulduğumuz doğal gaz? Ne zaman çıkarıyoruz? Nerede ALTAY tankı? Ne zaman çıkacak? Nerede videosunu izlettiğiniz otomobil? Videosunu görmem yetmez, yok ettiğiniz orta direk alabilecek mi o ürettiğiniz arabayı acaba? Mutfaktaki yangınla boğuşan, çocuklarını yatağa aç gönderen annenin bu otomobille bir ilgisi yok, mutfaktaki yangını söndürmeye çalışıyor. Biz böyle bir otonun yerli olmasından onur ve gurur duyarız bir Türk vatandaşı olarak ama bu araç ne yazık ki yerli değil. Vatandaşa, halka bunu yutturmak belki kolay olabilir ama bizim gibi sanayici ve iş adamına bunu anlatamazsınız, yerli olduğunu da bence dayatamazsınız. Algı yaratmak yerine gerçekleri halkla paylaşmayı düşünüyor musunuz acaba? Ve artık, Sayıştayın yaptığı denetim ve raporların sonuçlarını bizlerle paylaşmaya yanaşacak mısınız, bunları bize anlatacak mısınız? Gerçekten, biz bunu merak ediyoruz.

Ticaret Bakanlığınızın açıkladığı verilere göre Türkiye'nin ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,8 oranında artarak 21,3 milyar dolar olurken; ithalat ise yüzde 31,9 oranında büyümeyle 29,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Size göre, bir işletmenin ayakta kalabilmesi, bir ülkenin, bir bakanlığın bütçesinin doğru sonuç verebilmesi sadece sattığı, ihraç ettiğiyle mi hesaplanır, bunun girdi dengesi yok mudur? Yani gerçekler, matematik ne yazık ki böyle söylemiyor bize, bize böyle öğretmediler bunu. Sizden de bu konuda samimi olmanızı bekliyoruz doğrusu.

Her şeye rağmen bu bütçenin Türkiye'ye hayırlara vesile olmasını, hayırlı uğurlu olmasını istiyoruz.