| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Avrupa Birliği Başkanlığı c) Türk Akreditasyon Kurumu ç) Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türkiye Ulusal Ajansı) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 08 .11.2022 |
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Sayın Bakanım, Dışişlerimizin çok kıymetli bürokratları, kıymetli hazırun; ben de sözlerimin başında hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, bir Türk bilim insanının güzel bir tespitiyle sözüme başlamak istiyorum, bir sosyolog hocamız der ki: "İnsan yapısı ile devletlerin, ülkelerin yapısı birbirine benzerlik ifade eder." Yani bir ruh-beden ilişkisi nasıl ki sağlıklı bir insan için gerekliyse bir ülkede coğrafya ile ilkelerin de uyumu çok önemlidir o milletin, o devletin ebedmüddet yaşayabilmesi için. Şimdi, dolayısıyla, burada Dışişlerinin bütçesini konuşuyoruz; tabii ki Dışişleriyle ilgili bugüne kadar yapılan, göğsümüzü kabartan gerçekten bir çok şey var, yeter ki aidiyetimizin nereye olduğunu çok rahat bir şekilde tespit edelim. Allah'a şükür biz özellikle söz konusu uluslararası ilişkiler olduğunda, dışişleri olduğunda Ankara merkezli düşünce yapısına aidiyetimiz vardır, meselelere Türkçe bakarız, Türkçe okuruz; anlar, algılar ve öyle ifade etmeye çalışırız. Dolayısıyla, bu pencereden baktığımızda, gerçekten bazı eleştirilerin çok da konuşulacak, savunulacak bir tarafı olmadığını görürüz. Yani ikili bir meselede taraf olmamız gerekirken bırakın bitaraf olmayı, karşı tarafa geçmeyi dahi göze alabilmekteyiz, çok açık net bir şekilde bu saate kadar yapılan konuşmalarda maalesef tanıklık ettik. Yani Türkiye savunma sanayisinde şu anda -bütün göstergeler gösteriyor- yüzde 70'lerin üzerinde bir bağımsızlık süreci yaşarken "Savunmada ABD'ye ve Rusya'ya bağımlı tek ülke Türkiye'dir." demeyi ben büyük bir talihsizlik olarak algıladım.
İki: Bu nükleer santral takıntısı da çok ilginç bir şey. Şimdi, elimde bir resim var, daha önce de dikkatimi çekmişti; bir dünya haritası üzerinden nükleer başlıklı yapıların dağılımı var dünyada. Nükleer silah ve santral, nükleer santral, nükleer santral yapılmakta olan ülkeler. Ya, utanıyorum yani Türkiye bir tane, daha apalama döneminde bir tane nükleer santral, ihtiyaca binaen, hele şu şartlarda, enerjiye muhtaç olduğumuz bir dönemde... Bunu bile çok görüp de Fransa'nın 59 tane varken bir kelime söylememeyi ben Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani bu ulvi makamın vahametine gerçekten çok uygun bulmadım. Bakın, burada yapılmakta olan 2 tane var; biri Kazakistan'da, biri Türkiye'de. Canım yandı ya! İkisi de Türk devleti. Daha yeni yapılmakta oluyor, sütlü kahve ama kırmızı ile mavi, maşallah, almış yürümüş. Yani, talkın bize salkım başkasına.
(CHP milletvekillerinin laf atmaları)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, herkes fikrini ifade ediyor, müdahale etmeyelim, rica ediyorum.
KAMİL AYDIN (Erzurum) - Şimdi "Yurtta sulh, cihanda sulh." Çok güzel. Gazi Paşa'nın bize en büyük emaneti "Bağımsızlık karakterimdir." Ya, bu bağımsız düşünmeyi niye bir türlü önemseyemiyoruz, benimseyemiyoruz?
Bakın, ben bir itirafta bulunuyorum: 1970'li yıllarda kurucu irademiz rahmetli Türkeş, "Türkiye'nin Bugünkü Meseleleri" kitabında sayfa 36; açın, bakın: "Bugün Kıbrıs meselesinde Hükûmetin arkasında durma zamanı. Özellikle Makarios'un bu politikalarına karşı bizim Hükûmetimizin arkasında çok kuvvetli bir şekilde durmamız gerekiyor." Ya, arkadaşlar, gerçekten bu millî meselelerde siyasi anafordan bir türlü çıkamıyoruz. Yani, Afganistan'daki başarı belli; Afganistan'da uçağın tekerleklerinden düşenler bir taraftaydı, biz kimsenin burnunu kanatmadan aldık, getirdik. Pandemi sürecinde aynı şey oldu; Balkanlardan teşekkürler aldık, Afrika'dan ağlayarak teşekkürler aldık ama bir türlü kendi kendimize teşekkür etmeyi ya da takdir etmeyi reva görmüyoruz.
"Yurtta sulh, cihanda sulh." Bakın, arkadaşlar, bu bir içerik tespitidir, bir anlamı bu mesajdır ama ikinci anlamı tutarlılık ifadesidir. Yani, Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: "İçeride neyseniz, dışarıda o olun; yurtta sulh, dışarıda savaş olmaz; yurtta savaş dışarıda barış da olmaz. Yurtta millî, dışarıda gayrimillî olunmaz; içeride neyseniz, dışarıda da onu olun."
Sayın Bakanım, tebrik ediyorum. İçeride de millîyiz, dışarıda da millîyiz Allah'a şükür; bugüne kadarki uygulamalar da bunu çok açık ve net bir şekilde gösteriyor. Libya'da kan durmuş, Suriye'de kısmen kan durmuş; ya, bu Türkiye'nin bir diplomatik kazanımı aynı zamanda. Bir tahıl koridoru açılmış; ya, milyonlarca insan açlığa düçarken bir anda mutluluğa kavuşmuş, açlığını bitirmiş. Bari, bunlara teşekkür edelim diyorum. Vakti fazla almak istemiyorum, saygı sunuyorum.
Ben, bütçenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.