KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, nezaketiniz için çok teşekkür ediyorum, sağ olun.

Öncelikle, Sayın Bakanım, bütçeniz hayırlı uğurlu olsun; başarılar diliyorum.

Sayın Bekir Kuvvet Erim'in az önce birtakım iddiaları oldu, kendisine iddialarıyla ilgili de yanıt vermek gerekiyor. "Aydın'da 5 bin kişi çalışıyor, 2.500'ü fiziki olarak var, 2.500'ü fiziki olarak yok." dedi, çok ciddi bir iddia bu. 5.500 çalışıyor bir defa, 5 bin değil. Ben, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanıyla az önce konuştum, 5.500 kişi çalışıyor, bir defa o rakamınız yanlış.

İkincisi, eğer 2.500 kişi bankamatik ise siz Hükûmeti ihmalle suçluyorsunuz, Hükûmetin görevini ihmal ettiğini iddia ediyorsunuz demektir. Düşünebiliyor musunuz, bir belediyede 2.500 kişi bankamatik ve sizin Hükûmetiniz, bakanlarınız bunu izliyorlar. Hükûmete de haksızlık yapıyorsunuz, belediyeye de haksızlık yapıyorsunuz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ne yapabiliriz? Ne yapabiliriz?

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı bir kişiyi... Bakın, siz geçen yıl Aydın basınına aynı demeçte bulunmuşsunuz; SGK gitmiş araştırma yapmış, müfettişler gitmiş, Sayıştay gitmiş, bir kişinin dahi olmadığı ortaya çıkmış. Bu çok vahim bir iddiadır, o yüzden vahim bir iddiadır.

Şimdi, bakın, ben sunuma... Ben Sayın Bakanın bütçesine ilişkin konuşmak istiyorum.

(Uğultular)

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Bir iddia da bulundu, cevabını versinler, rica ediyorum. Ama bir iddiada bulundu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, o iddiaları burada netleştirme imkânımız yok, herkes fikrini söyleyecek.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, süremden çalıyorlar ama.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen müdahale etmeyelim, rica ediyorum.

Buyurun.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Bakanım, sunumumuzu dinledim. Sunumumuzu dinleyince gördük ki Bakanlık sadece "Şehircilik Bakanlığı" olmuş "Çevre ve İklim Değişikliği"nin adı bile kalmamış. Kitapçıkta olsun, sunumda olsun inşaat bakanlığı gibi bir bakanlık söz konusu. Çevreye gerçekten hiçbir önem vermediğinizin, çevre konusunda samimi olmadığınızın bir başka göstergesi oldu bu sunumunuz.

İklim kriziyle mücadele konusunda da samimi değilsiniz. Bakın, Sayın Bakan, İklim Değişikliği Başkanlığına ayrılan bütçe sadece 154 milyon lira. Bu bile aslında, iklim değişikliği ve çevre konusunda hassas olmadığınızın bir göstergesi. Belli ki TOKİ Başkanlığından geliyor olmanızdan kaynaklı, daha çok inşaat, TOKİ konusundaki çalışmalara ağırlık veriyorsunuz. Samimiyetle söylüyorum cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar çevre kirliliği yaşanmamıştı, çevre konusunda bu kadar duyarsız bir Hükûmet -özellikle sizin döneminiz- olmamıştı.

"550 bin ton plastik atığı engelledik." diyorsunuz, raporda var ama Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'den toplam 659.960 ton plastik atık ithali yapılmış Sayın Bakanım yani 550 bin ton atığı engelledik, plastik atığı ama 659.960 ton ithal etmişsiniz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Paris İklim Anlaşması onaylanalı bir yıl oldu, hâlâ kömür konusunda nasıl bir adım atacağız belli değil. Hâlâ anlaşmanın gereklerini yerine getirmiyoruz.

"Yatay yapı" diyor Sayın Cumhurbaşkanı her defasında, yine sunumunuzdan, videodan, kitapçıktan gördüğümüz dikey yapı çok fazla; evet, yatay yapıyı Giresun'da gerçekleştirmişsiniz ama pek çok yerde yatay değil dikey yapının olduğunu da görüyoruz.

Yıldırım Demirören'le ilgili bir hassasiyetiniz var, anlamıyoruz nedendir; Göktürk meselesi konusunda. Bu konuda belki bizim bilmediğimiz bir şey vardır, eğer yanıtlarsanız da çok mutlu olurum çünkü yani Yıldırım Demirören neredeyse esir almış gibi Hükûmeti, istediği her şeyi yaptırabiliyor, Göktürk'te yaptırdıkları hiç akıl alır gibi değil.

Deprem öncesi tespit, deprem anında yapılması gerekenler, deprem sonrası yapılması gerekenler... Ama maalesef Hükûmetiniz sadece deprem sonrası enkaz kaldırma konusunu anlatıyor bize. Ya, enkaz kaldırma konusu değil, deprem öncesinde ne yapılıyor, deprem öncesine yönelik tedbirler nelerdir, deprem anına yönelik neler yapılıyor, neler planlanıyor; bunlara ilişkin ciddi bir çalışma yok, sadece enkaz kaldırma konusunda burada raporlar var, burada bilgiler var. Anlaşılan o ki enkaz kaldırma bakanlığına dönmüşsünüz.

İliç faciası ne oldu? Neden kapatıldı, neden yeniden açıldı? Müsilaj konusunda tek bir cümle var Sayın Bakan. Müsilaj konusunda, kimyasal atıklar konusunda neler yapıldı? Özellikle Marmara'nın çevresindeki kentlerin kimyasal atıklarına ilişkin ne tür çalışmalar yapıldı? Bunlara ilişkin maalesef ciddi bilgiler yine bu bütçe sunumunuzda bulunmuyor. Daha çok fotoğraflar olmuş, daha çok inşaat fotoğrafları, TOKİ fotoğrafları ve "çevre" deyince galiba anladığınız millet bahçeleri. Oysa, millet bahçeleriyle çevrenin korunmayacağını hepimiz çok daha iyi biliyoruz.

Son otuz saniyemde de kendi seçim bölgeme ilişkin birkaç şey söylemek istiyorum. Sayın Bakan, Aksu Çayı hâlâ kirli akıyor; samimiyetle söylüyorum, vallahi de billahi de kirli akıyor. Ben orada tek Milletvekiliyim, AK PARTİ'nin 1'i rahmetli oldu -İmran Hoca, Allah rahmet eylesin- 6 milletvekili vardı; AK PARTİ'nin yüksek oy aldığı bir kent Kahramanmaraş. Aksu Çayı hâlâ kirli akıyor, bir müdahale edin; Allah aşkına, size gelen bilgileri bir değerlendirin ya da gelin, yerinde görün. Sayın Bakan, Afşin-Elbistan Termik Santrali vallahi de billahi de filtresiz çalışıyor; insanların üzerine kül yağıyor, zehir saçıyor. Lütfen, oraya ilişkin de bir çalışmayı sizden özellikle, muhalefet partisi milletvekili olarak değil bir vatandaş olarak, rica ediyorum.

Tekrar hayırlı uğurlu olsun. Son bütçeniz olduğunu görüyoruz, umarım Allah mahcup etmez.

Hayırlı uğurlu olsun.

Başarılar diliyorum.