| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .11.2022 |
TUMA ÇELİK (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar; şimdi, ben burada iki meseleye değinmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi, Mardin, Şırnak ve Batman'ın bir bölümünü içine alan Tur Abdin bölgesi Süryaniler için kutsal bir bölge niteliğini taşıyor. Her ne kadar arada kendi istemleri dışında Süryaniler bu bölgeden göç etmiş olsa da Süryaniler hâlâ bu bölgede binlerce yıldır yaşıyorlar. Biliyorsunuz, Türkiye, bir dönem demokrasiyi, Avrupa Birliğine katılmayı ve dünyayla bütünleşmeyi konuştu. İşte, tam bu dönemde, ülkelerinden göç etmek zorunda kalan Süryaniler yeniden yüzlerini kendi topraklarına çevirdiler ve bu topraklara geri dönmeye başladılar 2000'li yılların başında da bu süreç içerisinde onlarca aile kendi topraklarına geri döndü ve bu topraklara yerleşmeye başladı ancak tam da bu süreçte Süryaniler birkaç sorunla boğuşmak zorunda kaldılar. Köyüne geri dönüp evine, arazisine sahip çıkmak isteyenler, göç sonrasında bu köylere yerleşenlerden ev ve arazilerini almakta zorlandılar. Bu temelde kavga ve çatışmalar yaşandı bölgede. Yine, tam bu dönemde, devletin bölgede başlattığı tapu kadastro çalışmalarında, evlerini, arazilerini kendi adlarına kaydetmek isteyen Süryaniler, 2008 yılında Bakanlar Kurulunun yayınladığı bir kararnameyle kavga etmek zorunda kaldılar, yani bu kararnameyle boğuşmak zorunda kaldılar çünkü bu kararname Mardin'de, Hatay'da ve Kilis'te yabancıların mülk edinmelerini yasaklıyordu. 2013 yılında açıklanan demokratikleşme paketinde, devletin en üst kademelerinden Süryanilere -özellikle Mor Gabriel Manastırı üzerinden- ellerinden alınan arazilerinin geri verileceği söylendi ancak bugüne kadar bu araziler hâlâ sahiplerine iade edilmedi.
Şimdi, ben gerçekten sormak istiyorum: Türkiye'nin 78 ilinde yabancı vatandaşların mülk edinebilmeleri doğalken, normalken, çoğunluğu Süryanilerden, Melkit Hristiyanlarından ve Arap Alevilerinden oluşan Mardin, Kilis ve Hatay'da yabancıların mülk alımı niye yasak? Ki özellikle vatandaşlar yani yabancı dediğimiz insanlar, aslında, o topraklarda büyüyüp yurt dışına göç etmek zorunda kalan ve orada yaşadıkları ülkenin vatandaşlığını alan Süryaniler ya da işte, Arap Hristiyanlar vesaire. Yani Türkiye'nin 78 ilinde olmayan ve bu 3 ilde olan kamu yararı ve ülke güvenliğini gerçekten anlatır mısınız bana?
İki: İlginçtir, yine bu dönemde, Süryanilerin hazır olmadıkları bir dönemde Süryani köylerinde tapu kadastro çalışmaları yapıldı ve bu köylerde, gerçek sahiplerinin olmadığı bir dönemde yapılan kadastro çalışmalarında birçok sorun yaşandı. Süryanilere ait yüz binlerce dönüm arazi ya hazineye kaydedildi ya da çıkarcı, bölgeye yerleşen yeni yerleşimcilerin adına kaydedildi ve buna yönelik hukuki çalışmalar da yapılamıyor çünkü dediğim gibi, bu insanların bir bölümü yabancı ülke vatandaşı ve kendi üzerlerine kayıt yapamıyorlar. Şimdi, öyle midir, değil midir ben bilmiyorum ama bu kararname, sanki Süryanilerin, özellikle Süryanilerin topraksızlaştırılması, mülksüzleştirilmesi için alınan bir kararname gibi gözüküyor, değilse, dediğim gibi, açıklansın. Bu kararname neden kaldırılmıyor hâlâ ya da Süryaniler neden kendi topraklarını alamıyorlar? Şimdi, aslında...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
TUMA ÇELİK (Mardin) - Bitirmeye çalışıyorum.
Aslında, bu iki sorun da çok kolay bir şekilde çözülebilir. Birincisi, söz konusu kararname yürürlükten kaldırılabilir. İkincisi, tapu kadastro çalışmalarında ortaya çıkan sorunların giderilebilmesi için ek bir süre verilebilir yani hukuki işlemlerin yapılabilmesi için ek bir süre verilebilir insanlara ve bu da bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle pekâlâ yapılabilir. Dolayısıyla, ben bu insanların sorunlarının giderilebilmesi için bu iki noktaya eğilmenizi ve çözüm bulmanızı talep ediyorum.
Teşekkür ediyorum.