| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .11.2022 |
MAHİR POLAT (İzmir) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar, milletvekillerimiz; hepinizi selamlıyorum.
Sunumu büyük bir titizlikle izledim, teknik olarak mükemmel fakat geçtiğimiz dönemki eleştirilerimizden maalesef bir pay alınıp daha dikkatli, daha titiz davranılmamış. Geçtiğimiz yıllarda da hep söyledik; torba yasa gibi torba bir bakanlığa dönüştü, en sonunda iklim krizi eklenince tam bir torba bakanlığa dönüştü fakat sunumda sadece Bakanlığın bir yanını alıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda yine seçim vaatleriyle millet bahçesini sunumlarda görürken bu sefer de sosyal konut projesinin önümüzdeki süreçte AK PARTİ'nin önemli bir seçim vaadini Bakanlık yine burada dillendirmiş ve önümüze koymuş oldu. Türkiye'nin 2022 İklim Şeffaflığı Raporu'na göre, hükûmetler arası iklim değişikliği paneli Paris Anlaşması'nda yer alan 1,5 santigrat derece ısınma sınırını canlı tutmak için 2030 yılına kadar emisyonların yarıya indirilmesi gerektiği yönünde uyarılarına rağmen fosil yakıt üretiminin sübvansiyonlarının 2021'den şimdiye kadarki en yüksek seviyesinde olduğunu görüyoruz. 2021 başından 2022 ortasına kadar 2,9 gigavatlık ek yenilenebilir enerji üretimi onaylandı ancak rapora göre bu, Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyelinin çok altında kalıyor ve enerji ithalatını azaltmak için büyük bir fırsat kaçırılıyor. Rapora göre, Türkiye, önemli bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip olarak görülüyor ancak daha iddialı yenilenebilir enerji hedeflerine ve bu hedeflere ulaşmayı destekleyecek politikaları uygulamaya koyması gerekiyor. Bunun yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji kaynaklarındaki payı 2023 hedefinin altına düşmüş durumda. Türkiye'nin kömür üretimini artırmak yerine yenilenebilir enerji yoluyla enerji bağımlılığını güvence altına alırsa yeni istihdam alanları da yaratılabileceği ve kısmi yüksek fosil yakıt fiyatlarından kaynaklı mevcut enflasyonu azaltabileceği öngörülüyor. Türkiye'nin karbon salınımını azaltacak ya da emisyonu düzeltecek herhangi bir atılım yapmadığı gibi hâlâ fosil yakıtlara, kömüre yönelik finansal desteklerinin sürdüğünü gözlemlemekteyiz, bankaların bununla ilgili teşvikleri devam ediyor. Türkiye güneş enerjisine yatırımını maalesef yeteri kadar yapmıyor.
Sempatik birçok şey anlatmışsınız sunumda; bisiklet yolları gibi, birkaç yerde de TOGG araçlarıyla ilgili vurgu yapmışsınız. Tabii ki elektrikli araçlar önemli, çağın gerekleri bir şekilde, elektrikli araçları Türkiye'de kullanmak gerekiyor. Egzoz gazı emisyonlarından kaynaklı çevre kirliliklerini göz önüne alırsak ülkemizin özellikle elektrikli enerjiyle çalışan araçları teşvik etmek yerine bunlara yüzde 60'a varan oranlarda ÖTV'ler getirdiğini görüyoruz, bazı ülkeler bunları sıfırladı, hatta tüm vergileri de sıfırlarken, bizim iklim değişikliğiyle ilgili bir bakanlığımız olmuş olsaydı eğer karşımızda sadece inşaat düşünen bakanlık dışında, bunu Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığıyla müzakere eder, elektrikli araçları teşvik ederlerdi.
Geçtiğimiz dönemlerde millet bahçelerini bir seçim yatırımı olarak kullanmıştık; işte "kek yiyip yuvarlanma" adı altında. Yeşile karşı çıkmak mümkün değil, insanların dinlenebilecekleri yeşil alanların yaratılması elbette ki hükûmetlerin görevleri arasında. Fakat bunların sadece iktidara, sadece saraya, sadece bakanlıklara yaranılmak anlamında birtakım yerel yöneticiler tarafından suistimal edildiğine çok ciddi bir şekilde tanıklık ediyoruz. Mesela, benim seçim bölgem İzmir'de, Bergama'da her taraf doğal bir park hâlindeyken "yeni bir millet bahçesi yapmak" adı altında kentin -sizin sunumunuzda da kent belleği ve kent kültürü vurgusu varken- göbeğindeki herkesin hatıralarının olduğu yerde yüzlerce esnaf mağdur edilerek yeni bir alan yaratılmaya çalışılıyor, bu, sadece parti genel merkezine ve genel başkanına yaranmak adı altında yapılıyor ve insanlar mağdur edildi. Bunlar da seçim yatırımı olarak düşünülüyor. Bundan sonraki noktalarda Bakanlık umarım, millet için çalışır, AK PARTİ'nin önemli seçim yatırımı bakanlığı olarak görülmez diyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Geçtik sürenizi, son bir cümle alayım.
MAHİR POLAT (İzmir) - Teşekkür ederim.