| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .11.2022 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, Bakan yardımcısı arkadaşlarımız, bürokratlarımız ve sayın basın mensupları; ben de öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Şimdi, yangın sürecine bu yıl farklı bir şekilde değinelim. Geçtiğimiz yıllarda da burada gerçekten detay şekilde değinmiştik ancak biraz önce konu gündeme gelince yangın süreciyle ilgili şunları söylemem gerekir: Bakın, yangının çıktığı gün yangına bütün kurumlar müdahale etmeye çalıştılar ancak o günkü Tarım Bakanının beyanını söylüyorum, yangının çıktığı gün Tarım Bakanı akşam saatlerinde "Çok şükür ki yangını kontrol altına aldık." dedi. Yangın on iki gün sonra söndürüldü. Yani kontrol altına alınan yangın on iki gün sonra söndürüldü. Bu yangından sonra yaşanan mağduriyetle ilgili tespitler şöyleydi: 1.350 ev yandı, 750 ahır yandı, çok sayıda ahır, çok sayıda hayvan telef oldu. Tabii, bu arada kaybettiğimiz vatandaşlarımız da vardı. Şimdi, ben şunu sormak istiyorum: Tabii, orada yapılan evler var, devam ediyor bir kısmı da ancak bugüne kadar kaç ev yapıla geldi? Hâlihazırda belli mahallelerde daha temelin atılmadığını da biliyoruz. Bunun yanı sıra buradaki en büyük sorun vatandaşımız kaç para ödeyecek? Daha bugün de oldu, evi biten veya teslim aşamasına gelen evlerin kaç paraya vatandaşa... Yani o yüzde 50'sinin kaç para olduğu konusunda herhâlde bir netleşme yok; önemli konulardan bir tanesi de bu.
Yine, bir başka konu, bu süreçte şöyle bir sorun yaşandı: Evi yanan vatandaşlar eğer TOKİ üzerinden ev yapmayı kabul ederse -arazisinin miktarı çok önemli olmadan- inşaat yapıldı arsasına eğer uygunsa ancak 13-14 bin metrekarelik taşınmazı olup da "Evi ben kendim yapmak istiyorum." diyen vatandaşa da izin verilmedi Sayın Bakan; bundan herhâlde haberiniz vardır. Kısa özet: Yapılan ve teslim edilme aşamasına gelen vatandaşların şu an kaç para ödeyeceğini bilmemesi bu süreçteki en büyük sorun olarak devam ediyor.
Şimdi, Sayın Bakan, Antalya'da 2016 yılından başlayarak devam ede gelen Antalya bölgesinin ve belki de Türkiye'nin sayılı kentsel dönüşüm projelerinden biri yapılmakta. Şimdi, bu, Sur Yapı tarafından yürütülen süreçte ciddi sıkıntılar var Sayın Bakanım. Şimdi, geçtiğimiz yıllarda 4'üncü yıl kirasıyla ilgili bir sorun vardı, gündeme taşımıştık, 4'üncü yıl kirasıyla ilgili sorun çözülmüştü, ödendi, devlet tarafından Sur Yapı adına ödendi. Şimdi, inşaatla ilgili sorun şöyle devam etmekte: Bakın, Sur Yapı son dönemde kendine isabet edecek olan inşaatları yapmaya devam etmekte. Antalya Büyükşehir Belediyesi, bu sürecin müteahhit tarafından özellikle bitirilmesi noktasında sıkı takipçi ancak gerek pandemi nedeniyle bir yıl süreyle, işte, uzatmalar vesair en son -şöyle söyleyeyim- önümüzdeki yıl Haziran ayına kadar yeniden süreler verildi. Aksi hâlde yargıya taşınsa iş uzayacak, yıllar alacak, ihtilaflar hâline dönüşecek. Büyükşehir Belediyesi de elinden gelen gayreti göstererek bazen, işte, ödenmesi gereken kiraları ödeme yönüyle destekler vermekte, işte, inşaatın bitirilmesi için gayret göstermekte. Ancak gelinen aşamada, Büyükşehir Belediyesi ne kadar bu konuda gayret gösterirse göstersin mutlaka Bakanlık olarak sizin müdahalenize ihtiyaç var Sayın Bakan. Bakın, orada, hâlihazırda şunu söyleyeyim: 1.100 TL kira ödenmekte; ilk kira ödemesi 600 TL'ydi, sonra 750 TL'ye çıktı, o tarihte bu dairelerin fiyatları örneğin 150-200 bin TL civarındaydı. Şimdi, 1.100 TL ödenmekte Sur Yapı tarafından, kaldı ki o da düzenli ödenmiyor ama inşaatın... Daha doğrusu Sur Yapı tarafından şu an satılan daire fiyatlarına baktığımızda en az 2-2,5 milyon TL rakamlarına ulaşmış durumda ama kira 1.100 TL. Yani bu kira yönüyle vatandaşımız ciddi mağduriyet yaşamakta. Şu an 3.259 daire yönünden kira ödenmesi gerekir. Dediğim gibi, bir taraftan düzensiz, geç ödemeler bir taraftan da 1.100 TL kira gerçekten vatandaşımızı ciddi mağdur etmekte. Hem kiranın iyileştirilmesi hem de düzenli kiranın ödenmesi ve özellikle de inşaatın bir an evvel bitirilmesi yönüyle Bakanlık olarak önemli bir müdahaleye ihtiyaç var. Sayın Bakan, bu konuda ne yapacaksanız... Antalya halkı bu konuda gerçekten -özellikle Kepez'de yaşayan vatandaşlarımız- rahatsız durumda.
Şimdi şunu söyleyeyim: Efendim, çevreyi koruduğunuzu -zaten Bakanlığın adı "Çevre Bakanlığı" olmakla beraber- çevreyi koruma gayreti içerisinde olduğunuzu defalarca söyleye geldiniz. Ancak benim buradan her seferinde söylediğim, sizin uygulamalarınızın tipik bir örneğini burada bir kez daha gündeme taşımak istiyorum. Şimdi, Antalya Korkuteli İlçesi Dereköy'de 5 bin dönümlük bir alanda linyit kömürü ocağı açmak için bir girişim var Sayın Bakan. Vatandaş, köylü orada ciddi şekilde mücadele etmekte çünkü bu alan, birinci sınıf tarım alanı, üstelik mutlak sulu tarım alanı, dikili tarım alanı ve yine, arkeolojik açıdan milattan sonra 3'üncü yüzyıla ait tarihî eserlerin bulunduğu bir alan, Korkuteli içme ve sulama, su kaynaklarının bulunduğu bir alan, yine hayvancılığın yapıldığı bir alan.
Şimdi, bununla ilgili Antalya İdare Mahkemesine köylülerimiz tarafından dava açıldı. Neden açıldı? Bakanlığınız tarafından bu kadar hassas bir bölgeye -inanın, ÇED raporu bile gerek görmediniz- "ÇED Gerekli Değildir" kararı verildi. Bu "ÇED Gerekli Değildir" kararına istinaden açılan bir dava sürecinde mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti ve üstelik de bu "ÇED Gerekli Değildir" kararını iptal etti. Ancak Danıştay bu kararı bozdu eksik incelemeye dayalı yani sözde vatandaşın lehineymiş gibi yapıp bu kararı bozdu. Şu an yürütmeyi durdurma da bu nedenle kaldırıldı, şimdi şirket orada daha yargılama süreci devam ederken ve ortada bir ÇED raporu dahi yokken -bakın, çevreyi gerçekten mahvedecek olan bu süreç nedeniyle- tarafınızdan yani Bakanlığınız tarafından "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilmiş olması nedeniyle şu an vatandaşımız mağduriyet yaşayacak. İşte sizin çevreye, tarım topraklarına bakış açınızın tipik bir yansıması. Siz nasıl çevreye, tarım topraklarına sahip çıkıyorsunuz Sayın Bakan? Yani bunu Tarım Bakanına söylüyorum, tarım il müdürü gidip imza attı bu işlere; size söylüyoruz, ÇED raporuna bile gerek görmediniz, "ÇED Gerekli Değildir" raporuyla şu an orada madenciye hizmet eden, çevrenin gerçekten katledilmesine yol açan bir süreç içerisindesiniz Sayın Bakan.
Şimdi, geçtiğimiz yıl, 2022 yılı içerisinde 5.542 taşınmazın satılacağına dair rakamlar vardı. Şimdi, memleketimizin toprakları Bakanlığınıza bağlı birimler tarafından her gün satılmakta, her gün TOKİ ilanlarını görüyoruz. Bu satışlardan elde edilen parayla da işte, sosyal konutlar ve sosyal konutlarla ilgili diğer donatı alanlarının yapıldığına dair de soru önergeme karşı verdiğiniz bir cevap var. Üstelik şimdi yeni bir sürece girildi, sosyal konutlar ve arsaların satılması. Yani sonuçta, bu arsa satımlarının nereden sağlanacağını da çok merak ediyoruz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum.
Bu arsalar nerede üretildi, hangi arsalar satılacak? Yani bir taraftan, TOKİ üzerinden sadece bu yıl 5.542 taşınmaz... 2023'teki sayınız kaç olacak, satılmadık neresi kalacak Sayın Bakan?
Teşekkür ediyorum.