KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, dün Komisyonun işleyişiyle ilgili bizim de tasvip etmediğimiz bazı olaylar yaşadık. Keşke Komisyon Başkanımız Sayın Taner Yıldız burada olsaydı da ona görüşlerimizi ifade etseydik, daha uygun düşerdi.

Değerli arkadaşlar, Komisyonumuzun amacı, Amasra maden faciasındaki kazanın bütün yönleriyle açığa çıkarılması, bütün hepimizin ortak amacı bu idi. Ama dün gördüğümüz kadarıyla, maalesef, kazanın üstünün örtülmesine yönelik Sayın Başkan tarafından bir üslup benimsendiğini gördük ve aynı zamanda sayın milletvekili arkadaşlarımıza da bazı beyanları oldu Sayın Başkanın, bunları kabul etmemiz mümkün değil. Şimdi, Sayın Başkan toplantının ilk gününde -aynen şunları söyledi- "Hiçbir milletvekili arkadaşımızın bu manada konuşma sınırlaması yoktur. Bütün arkadaşlarımız istedikleri soruyu istedikleri şekilde sorabilirler." şeklinde Sayın Taner Yıldız'ın ilk Komisyonun olduğu gün bir açıklaması oldu. Ama dünkü açıklamalara baktığımızda şu ifadeler çok uygun olmadı Sayın Başkana: "Rahatsız olduğunuzda da çıkabilirsiniz." "Kendinizi azarlattırmayın." Efendime söyleyeyim "Haddinizi bilin!" gibi birtakım ifadeler kullanıldı, bu olmadı.

Şimdi, burada bütün herkesin amacı, bütün siyasi partilerin, Komisyonda temsilcisi olan değerli milletvekillerinin amacı, bu kazayı bütün yönleriyle ortaya çıkarmak, açığa çıkarmak. Öte yandan, buraya Komisyonun davet ettiği değerli konuşmacılar elbette bizim sorularımızı cevaplamak üzere geldiler, hem sunum yapacaklardı bize hem de bizim sorularımızı cevaplamak üzere geldiler. Aksi takdirde, bu sorulara burada cevap verilmeyecekse bu Komisyonun bir toplanma amacı olmayacak idi.

Şimdi, dün gördüğümüz kadarıyla ve yine bir önceki gün Türkiye Taşkömürü Kurumu yetkilileri konuştuğunda burada cevap vermeleri daha uygun düşerdi. Ama Sayın Taner Yıldız, ne zaman kazayla ilgili önemli bir konuya temas etse bir konuşmacı hemen müdahale ediyor, onu kesiyor ve konuşmasının önünde bir set oluşturuyor, bir engel oluşturuyor. Yine, her siyasi partiden değerli milletvekili arkadaşlarımız bir soru sorduğunda maalesef Sayın Taner Yıldız bu sorulara cevap verilmesinin önüne geçiyor, bu olmaz. Elbette biz savcı değiliz, burası bir araştırma komisyonu, biz sorgulama makamı değiliz. Buraya çağırdığımız kişiler de şüpheli değil, sanık değil; buraya çağırdığımız kişiler bu konunun uzmanı olan kişiler ve bu konuda kendi bilgi ve görgüleri doğrultusunda, uzmanlık alanları doğrultusunda bize açıklama yapan kişiler. Dolayısıyla, biz saygıdeğer milletvekillerinin bu konuyla ilgili yapılan sunumlara sormuş oldukları sorulara açıklıkla cevap verebilecek, yanıtlayabilecek etkinlikte ve yetkinlikte olan kişiler. Ama bakıyoruz uygulamaya, maalesef, ne zaman bu kişiler kazayla ilgili bir değerlendirme yapsalar ve kazanın sebepleriyle ilgili bir değerlendirme yapsalar Sayın Başkan, Sayın Taner Yıldız hemen müdahale ediyor ve bu şekilde bu kişilerin konuşmasının önüne geçmiş oluyor.

Yani bakın, dün yaşadığımız tartışmada... Özellikle, Sayın Bakan Yardımcısı konuşma yapmadı ama Rehberlik ve Teftiş Kurulunun değerli üyeleri çok kıymetli sunumlar yaptılar. Ama bu sunum yapanlar, bizim de Komisyonun değerli üyeleri tarafından dört buçuk saat boyunca sorulan soruların hiçbirisine cevap vermediler, onların adına Bakan Yardımcısı söz aldı ve o da konuşturulmadı, onun da on dakika-on beş dakika sonra konuşması sonlandırıldı Sayın Başkan tarafından; bu olmaz değerli arkadaşlar.

Biz burada bu kazayı tüm yönleriyle açıklığa kavuşturacaksak ve bir kez daha böyle benzer facialar yaşanmasın istiyorsak buraya gelen uzmanların konuşmalarının kesilmemesi lazım ve sorulara da açıklıkla cevap vermeleri lazım. "Efendim, yazılı cevap versinler." Bu, doğru bir üslup değil, doğru bir yöntem değil. Yazılı cevap vermelerini gerektirecek bir durum yok, burada hepsi de bu sorulara anında cevap verebilecek etkinlikte ve yetkinlikte, donanıma sahip, bilgiye sahip insanlardır. Dolayısıyla, burada bizim parti olarak kafamızda bazı soru işaretleri doğuyor. Acaba bu Komisyon bu kazanın üzerini örtmek için mi oluşturuldu? Böyle bir kuşkuya kapılıyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil değerli arkadaşlar. Bu sebeple geçen hafta sunum yapan Türkiye Taşkömürü Kurumu yetkililerinin tekrar Komisyonda dinlenmesini ve Komisyonda her bir konuşmacı sunum yaptıktan sonra soru sorulması ve sorulardan sonra cevap vermelerini; yine, dün, Çalışma Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca sunum yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkan Yardımcısı Hasan Kutluhan Kendir'in; yine, Teftiş Başkanlığı İş Başmüfettişi Alparslan Kılıçarslan'ın ve yine, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Muhittin Bilge'nin Komisyonumuza tekrar davet edilerek dinlenmesini ve Komisyonda her bir konuşmacı sunum yaptıktan sonra soru sorulmasını ve sorulardan sonra cevap vermelerini ve bundan sonraki çalışma yönteminin de bu şekilde devam ettirmesini Sayın Başkandan talep ediyoruz.

Bir de şunu ifade etmek istiyorum: Tabii, bugün Büyük Atatürk'ün, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal edişinin 84'üncü yılı. Ben, bir kez daha Büyük Atatürk'ü, cumhuriyetimizin kurucusu ve ebedî Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün 84'üncü yılında bir kez daha rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun diyorum.

Teşekkürler.