| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Hazine ve Maliye Bakanlığı b) Gelir İdaresi Başkanlığı c) Türkiye İstatistik Kurumu ç) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu d) Sermaye Piyasası Kurulu e) Kamu İhale Kurumu f) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu g) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ğ) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı h) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı) Yatırımcı Tazmin Merkezi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 10 .11.2022 |
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan, Sayın Bakan Yardımcıları, bürokrasimizin değerli temsilcileri, çok kıymetli basın mensupları; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yüce Meclisimizin ilk Başkanı ve cumhuriyetimizin kurucusu, liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Atatürk, milletimizin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanmaya sonsuza kadar devam edecek. Onun fikirleri ve ilkeleri bir güneş gibi bugün olduğu gibi yarın da yolumuzu aydınlatacak; açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyecek, ömrünü adadığı cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalacağından emin olarak bize emanet eden Ata'mızın emanetine de sahip çıkacağız.
Kıymetli milletvekilleri, çok yönlü bir ekonomik tufanın içerisinden geçerken Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine konuşuyoruz. Yürütülen ekonomik politikalar refahı değil, sıkıntıyı; kalkınmayı değil, yoksulluğu artırıyor. Bu yanlış politikalardaki ısrarınız yalnızca tutmayan hedefler, negatife dönen rakamlardan da ibaret değil. Sayın Bakanın "Sen maaş alıyorsun, en fazla neyini kaybedersin? Bu iş düzelmezse ben her şeyimi kaybederim." dediği günden beri neredeyse bir yıl geçmiş.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan hiçbir şeyini kaybetmemiş.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Peki, bu iş düzelmiş mi? Hayır, düzelmedi. Sayın Bakan görevine ve yeni paket açıklamalarına devam ediyor ama maaşlı çalışanların vay hâline. Sayın Bakan söylediği gibi henüz boynu bükük dönmedi ama vatandaş pazardan evine boynu bükük dönüyor, yıllık gıda enflasyonu yüzde 134'lere dayanmışken zaten nasıl dönmesin ki. Yakın zamana kadar zenginlik ve sınıf atlama vadettiğiniz orta sınıfa şimdi "Alışmak zorundasınız." diyorsunuz. Bir yıl önce yoksulluk sınırı 10.076 lira, şimdi 24.185 lira olmuş; vatandaşlarımız sizce neye alışacak? Alım gücünün sürekli düşmesine mi, adım adım yoksulluğa sürüklenmeye mi? Gerçeklikten kopuk politikalarınız devam ettiği sürece toplumun geniş bir kesimini oluşturan orta direk maalesef yoksulluğa devrilecek. Yapılan araştırmalar ortaya koyuyor: Her haneden yüzde 36'sı kazandığından daha fazlasını harcamak zorunda, yüzde 51'i ise geliriyle giderini ancak birbirine denkleştirebiliyor yani toplamda 51+36=87'si yani tasarruf yapmak bile artık lüks hâline gelmiş.
"Yoksulluğu bitireceğiz." diye gelip halkın yüzde 90'ını yaşadığından, gördüğünden, aldığından geriye düşürüp derin yoksulluğun içine ittiniz ve ülkemizi "derin yoksulluk" diye bir kavramı tartışır hâle getirdiniz. Günümüzün çocukları ebeveynlerinden daha iyi bir hayat sürme imkânına sahibi olmayan cumhuriyetten sonraki ilk kuşağımız yani bugün 18 yaşındaki bir genç, annesinin 18 yaşındaki hâline göre çok daha kötü şartlarda yaşıyor ve belki de en kötüsü, geleceğe dair umutsuz bir şekilde yaşıyor. Çocuklar -çok itiraz ediyorsunuz ama- okula aç gidiyorlar, aç geliyorlar; bu, hem kronik hastalıklara hem de öğrenme yoksunluğuna sebep oluyor. "2 öğün yemek verelim." diyoruz, "Kaynak nerede?" "Yok öyle bir kaynak." diyorsunuz, Demre Belediyemiz veriyor, engelliyorsunuz ama kur korumalı mevduat sahiplerine yalnızca hazineden yüzlerce milyar lira dağıtacak kaynak sıkıntısını da yaşamıyorsunuz. Bir de bunu bir yıl daha uzatıyorsunuz ki buradan sormak istiyorum: Kaynak kime yok, çocuklara mı yok sadece?
Kıymetli milletvekilleri, yoksulluğu geçtim, açlık sınırı 7.425 liraya fırlamışken hâlâ 3.500 lira emekli maaşı alanlar var. Yıllarca emeğiyle ülke ekonomisine katkı sağlayan, vergisini ödeyen emeklilere "Açlık sınırının yarısından az bir maaşla geçin." diyorsunuz; bırakın ay sonunu, doğal olarak ay ortasını bile getiremiyorlar.
Evet, söyleyecek çok şeyler var; beş dakikaya Türkiye ekonomisini sığdırmak maalesef mümkün değil ama şimdi, en son "Tarımda başıboşluk bitecek." diyordunuz, ben bunu yirmi senedir ülkeyi yöneten bir irade için çok samimi bir öz eleştiri olarak buluyorum. Haklısınız, seçim gelecek; tarımda, sanayide, eğitimde, ticarette başıboşluk bitecek.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.
Teşekkür ediyorum.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Teşekkür ediyorum sabrınız için Başkanım, yedi saniyenizi kullanmışım.