KOMİSYON KONUŞMASI

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, geldiğinizde özellikle bazı arkadaşlarımız size sürekli olarak methiyeler, mersiyeler düzdüler, işte "Şöyle yetenekli, böyle yetenekli." ama bizim bildiğimiz en iyi yeteneğiniz damada yakın olmanız; inşallah, diğer meziyetlerinizi de bundan sonra görürüz. Hazine elinizde, Maliye elinizde. Siz "Ben bu işi biliyorum, şu şu hocaların elinde yetiştim." diyorsunuz, çok değerli hocalarımızı kendinize referans gösteriyorsunuz fakat Türkiye'yi batırıyorsunuz ama farkında değilsiniz.

TEKEL'i sattınız 292 milyon dolara; alan 900 milyon dolara sattı, ondan alan da sadece yüzde 49'unu 1,5 milyar dolara sattı yani gerçekte 3 milyar dolardı. Şimdi bu durumda ne oluyor? 10 katı zararına satmış oluyorsunuz, daha amiyane bir tabirle söylemem gerekirse Türkiye'yi 10 katı kazıkladınız Sayın Bakan.

Aynı şekilde, TÜRK TELEKOM'u da sattınız. TÜRK TELEKOM'u sattınız; adam içini boşalttı, şimdi geri almak zorunda kaldınız. Kaç milyar dolar zararla? Onu dahi açıklayamıyorsunuz. Sayın Bakan, Süt Endüstrisi Kurumunu sattınız. Süt Endüstrisi Kurumuna yüksek fiyat vermişti Koç Holding, vermediniz, daha düşük fiyat verene verdiniz, işletemediler sonra Koç Holdinge sattılar. Siz direkt satsaydınız, devleti kazandırsaydınız, ne geçerdi elinize? Çok kötü bir şey mi geçerdi? Niye bunları denemiyorsunuz? Aynı zamanda SEKA'yı sattınız, Azot Sanayi'sini sattınız, gübre fabrikalarını sattınız; hiçbir gübre fabrikası kalmadı devletin elinde, TÜPRAŞ'ı sattınız, limanları sattınız, devlet çiftliklerini sattınız, şeker fabrikalarını sattınız. Sizden önceki iktidarlar ne yapmışlar ise hepsini haraç mezat sattınız; yok pahasına.

Sayın Bakan, bu ülkeye düşmanlığınız mı var? Yirmi yıldan beri Türkiye'yi zarar ettirmek için elinizden gelen her şeyi ardınıza koymadınız. Nedir bu ülkeden sizin bu kadar nefretiniz? Bize bir anlatın da biz de öğrenelim hiç olmazsa gerçekleri.

Değerli arkadaşlar, şehirlerin en kıymetli yerlerini ya sattınız yahut da AVM'ler yaparak inşaattan para kazandık, ülkeyi kazandırdık sanıyorsunuz. Yandaşlarınızı ve kandaşlarınızı doyurdunuz. TÜRK TELEKOM'u sattığınızı anlattım zaten teker teker. Yabancı ülke vatandaşlarına gayrimenkul satıyorsunuz. Değerli arkadaşlar, yabancı ülke vatandaşlarına satılan gayrimenkullerde karşılıklılık ilkesi vardır; siz bunu kaldırdınız ortadan. Ne varsa satmaya çalışıyorsunuz, ne varsa satmaya çalışıyorsunuz. İnşaat dışarıya satarak para kazanılmaz, döviz elde edilmez, inşaat kendi ülkenizin insanının ihtiyacı için yapılır, üretim aracı olarak kullanılır veya konut olarak kullanılır veya barınma olarak kullanılır ama siz dışarıya satıp döviz elde etmek için yapıyorsunuz. Değerli arkadaşlar, dışarıya gayrimenkul sattığınız zaman hiç farkında olmadan vatana ihanet etmiş olursunuz. Yarın öbür gün satacak bir şey kalmadığı zaman da burasının sahipleri "Senin işin buraya kadar. Artık senin neyin kaldı? Buradan bas git." dediği zaman uyanırsınız ama iş işten geçmiş olur.

Şimdi, değerli arkadaşlar, yirmi yıldır iktidardasınız. Hiçbir konuda teşvik edip özel sektöre sağlıklı bir yatırım yaptırdınız mı? Fabrika kurdunuz mu? Ben Türkiye'nin sanayisinin en yoğun olduğu bölgeden geliyorum, Trakya'dan, Kırklareli'nden. Bizim bölgede siz geldiğinizden beri bir tane fabrika kurulmadı değerli arkadaşlar. "Yapıyoruz, yapıyoruz." diyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Köprü, yol yapmaktan bahsediyorsunuz, AVM yapmaktan bahsediyorsunuz. Bunlar çok mu ihtiyaçtı? AVM çok mu ihtiyaçtı Türkiye'de?

Geldiniz, hastaneleri beğenmediniz, şehir hastaneleri kurdunuz, mevcut hastanelerin içini boşalttınız, bütün makineleri aldınız...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.

Teşekkür ediyorum.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - ...her şeyi yeni hastaneye taşıdınız. Ne fark oldu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Türabi Bey.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Türk insanını borca batırdınız ama yandaşlarınıza yirmi yıl-otuz yıl daha bu ülkeyi borçlandırdınız, onları kazandırmaya çalışıyorsunuz. Yirmi yıllık bilançonuz bu.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.