KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sözlerimin başında aramızdan ayrılışının 84'üncü yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, özlem ve minnetle andığımı ifade etmek istiyorum.

Öncelikle, bu iktidara mensup olan milletvekili arkadaşlarımızın tavrını bugüne kadar defalarca eleştirdik, daha doğrusu anlatmaya çalışıyoruz, diyoruz ki: "Bakın, bizim eleştirilerimizin hepsi siyasidir, biz siyasi kimlik taşıyan kişileri eleştiririz." Başta örneğin burada olduğu gibi Sayın Bakanı ve Sayın Bakan tarafından atanmış, bana göre siyasi kimlik taşıyan Sayın Bakan Yardımcılarını da eleştirebiliriz ancak arka tarafta duran, bugüne kadar yine buraya hep gelip görevini üstlenmiş olan, dairelerinde görevini yapan "devlet memuru" sıfatını taşıyan bütün memurlar AKP'nin memuru değildir; bunu hem AKP'li milletvekillerinin bilmesi gerektiğini ifade etmek isterim hem de değerli bürokratlarımızın aman ha ve sakın ha böyle bir izlenime de kapılmamaları gerektiğini ifade etmek isterim; onlar bizim devletimizin memurlarıdır, çalışanlarıdır, yarın iktidara geldiğimizde biz de onlarla çalışacağız; görevini yapan, görevini layıkıyla yapan, liyakatli olan bütün çalışanlarla biz de çalışacağız ama biz burada eleştirdiğimizde arkadaşlarımız sanki biz bürokratları eleştiriyormuşuz gibi bir algı operasyonuyla hep yönlendirme yapmaya çalışmaktalar; bu konuyu tekraren açıklamak gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Onun ötesinde de şunu söylemek istiyorum bu değerli milletvekili arkadaşlara: Bakın, değerli arkadaşlar, biz şu an muhalefetteyiz, muhalefetin birinci görevi iktidarın yapmış olduğu yanlışları ortaya koymaktır, bugüne kadar da muhalefet olarak biz iktidarın bu memlekete vermeye çalıştığı zararları "Yapmayın arkadaşlar, zarar veriyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz." diyerek önlemeye çalıştık; bizim asli görevimiz bu. İkincisi de yine Cumhuriyet Halk Partisi olarak ülkenin ihtiyaçlarıyla ilgili çok sayıda önerilerimiz oldu, Sayın Genel Başkanımızın gerek seçim süreçlerinde gerekse diğer zamanlarda önerdiği farklı projeler oldu; iktidara bu anlamda da şunu söyleyeyim: Zaman zaman bizim projelerimizi gerçekleştirdiniz yani bizim önerilerimiz gerçekten uygulanabilir, vatandaşın lehine, emeklinin, işçinin lehine, çalışanın, öğrencinin lehine olduğu için de iktidar bizim bu önerilerimizi değerlendirdi, fırsatı kaçırmak istemedi "Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelmeden biz yapalım." dedi, evet, bunların bir kısmını gerçekleştirdiniz. Örneğin Sayın Bakanın sunmuş olduğu bu kitapçık içerisinde "Yaptık." diye söylediği bazı düzenlemelerde bunlardan birkaç tane örnek var. Yani evet, bizim de bu ülkenin menfaatine, vatandaşın yararına çok sayıda önerimiz var ve iktidar tarafından bugün bunların bir kısmının yapılmış olması bizi memnun eder, geri kalanları da biz yapacağız inşallah, kısa bir süre sonra. Yani çok sayıda yapıcı önerimiz var, bizim önerilerimizi bugüne kadar iktidara mensup olan arkadaşlarımız dikkate almış olsalardı belki bugün içine düştüğünüz bu duruma düşmemiş olacaktık.

Şimdi, sözlerime şöyle devam etmek istiyorum: Sayın Bakanım, bakın, sizin sunuş kitapçığınızda 10'uncu sayfada turizmle ilgili bazı rakamlar var ve buradaki şu oranlar benim dikkatimi çekti: Bakın, ilk üç çeyrekte ziyaretçi sayısında yıllık yüzde 94 artış gerçekleştiğine ve yine gelir yönüyle de yüzde 68 artış gerçekleştirdiğinize dair rakamlar var. Sayın Bakan, bu kitapçığı ilk defa okuyan bir şahıs şöyle zanneder: "Ya bu iktidara helal olsun, turizmi o kadar geliştirmiş ki normal seyrinde giderken ülkeye gelen turist sayısını bir anda yüzde 94 artırmış, geliri de bir anda yüzde 68 artırmış." der ve inanır. Bakın, sizin bu kitapçığınız böyle bir algıya yol açan yanlış ifadeler taşımakta. Neden? Şimdi, rakamlar artmış mı? Artmış, ama neye göre artmış? Geçen yıla göre artmış Sayın Bakanım. Yani buradaki cümlelerinizle bu ülkede turizmi siz böyle göklere çıkarmış, ileriye götürmüş falan değilsiniz, zaten buradaki rakamlar 2019'da fazlasıyla gerçekleşmiş rakamlardı, siz pandemi döneminde yaşanılan sıkıntılarla aşağıya düşmüş olan, pandeminin koşulları nedeniyle turizmdeki hem sayısal hem de gelir boyutuyla yaşanan eksiklikler şartlar normale dönünce normalleşmiş; yani sizin buradaki ifadenizi eğer bu kadar yanlış görüyorsak ben kitapçığın geri kalanlarına da inanmıyorum artık böyle bir durumda, inandırıcılığını baştan kaybetmiş ifadeler içerdiğini buradan söylemek istiyorum.

Şimdi, iktidara mensup arkadaşlar şöyle bir şey kullandılar: "Biz iktidar olduk, yirmi sene önce iktidara geldik, bu millet bizi yirmi yıldır da iktidarda tuttu, tutmaya devam etti." falan. Değerli arkadaşlar, sizin iktidara geldiğiniz dönemdeki söylemleriniz arasında işte enflasyonla mücadele edeceğiniz gibi birtakım ifadeler var mıydı? Vardı ve bu ülkede bir dönem enflasyonun -artık inandırıcılığını da kaybetti ama- TÜİK verilerine göre tek hanelere kadar indiğini kabul edelim, bir aralar indiğini kabul edelim ancak son yıllarda ekonomiyle ilgili her attığınız adım artık bu ülkeye zarar verir hâle geldi. Şimdi, tek haneli enflasyonu geçmiş yıllarda arayın, bugün enflasyon ortalama yüzde 85, gerçek enflasyon da yüzde 185'lere kadar çıkan bir durumda yani sokaktaki vatandaş bunun ne olduğunu aslında biliyor vaziyette. Dolayısıyla, bize hâlâ "Tek rakamlı enflasyon, işte biz o nedenle iktidarda kalacağız." falan... Bunların inandırıcılığı kalmadı. Değerli arkadaşlar, iktidardan gidiyorsunuz; bunu bir kez daha sizlere hatırlatmak isterim.

Sayın Bakan, geçtiğimiz yıl, Bakan olduktan sonra Plan ve Bütçe Komisyonu olarak davetiniz üzerine biz sizi ziyaret etmiştik. Ben bizzat kendim size bu kur korumalı mevduat sistemini sormuştum. "Sayın Bakan, bu kur korumalı mevduat sisteminin maliyeti ne olacak?" demiştim, siz de aynen şöyle dediniz: "Ya, çok önemli bir rakam olmaz, 30-35 milyar." Bakın, ben sizin o gün söylediklerinizi o gün gibi hatırlıyorum ve ayrıca enflasyonla ilgili de dediniz ki: "Şu an enflasyon yüzde 35'ler dolayında, aralıkta yüzde 40'lara çıkacak, sonra da aşağı inecek." Değil mi Sayın Bakan? O gün ne dediyseniz bugün hiçbiri tutmadı Sayın Bakan, yani bu başarınızı burada bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Bakın, kur korumalı mevduat sistemi, bugünkü sizin vermiş olduğunuz rakamlara göre sadece hazineden çıkan para 91,6 milyar, vazgeçilen vergi de yaklaşık 20 milyar seviyelerinde yani neredeyse 110 milyar seviyelerinde hazineye yük. Bir de Merkez Bankasına -saklanılan- maliyeti var yani bugün ortalama bu verilere göre bakarsak sizin "30-35 milyar, ne olacak." gibi dediğiniz rakam bugünden 200 milyar dolayında Sayın Bakanım, yani ülkeye vermiş olduğunuz maalesef ki böyle ciddi zararlar olduğunu görüyoruz. Daha doğrusu, sizin söylediğiniz ne kur korumayla ilgili tahminlerinizin ne de enflasyonla ilgili tahminlerinizin maalesef ki tutmadığını açıkça görüyoruz Sayın Bakan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz Sayın Arı.

CAVİT ARI (Antalya) - Bu da ekonominin, daha doğrusu şu altı aylık süreçte ülkenin ekonomiyle ilgili gidişatının daha da kötüye gideceğine maalesef ki işaret olarak karşımızda duruyor.

Bütçeniz hayırlı olsun, inşallah altı ay daha zararlı işler yapmayın da gelince bizi fazla uğraştırmayın diyorum Sayın Bakan.

Teşekkür ediyorum, çok sağ olun.