| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu ç) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 11 .11.2022 |
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, sevgili milletvekili arkadaşlarım; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, size üç ayrı yerde sorulan sorular üzerine üç tane söyleminiz var. Bunlarla ilgili birkaç sorum olacak, zamanım yetişmez diye bunu başa aldım, daha sonra da başka konularda düşüncelerimi açıklayacağım.
Bir soru üzerine diyorsunuz ki: "Asgari ücret 20 bin Türk lirası olsun diyebilirim ama işverenin ödeyebileceği bir rakam olması gerekir." İkinci cevabınız: "İş cinayetleri arttı." dendiğinde "Evet, maalesef, doğru." demişsiniz. Yine bir üçüncü soru üzerine "Kapitalizmin sağlıksız büyüme modeli insanlığı tahrip ediyor. Pandemi, kapitalizmin sürdürülemez olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı." demişsiniz. Bunlar doğru tespitler, doğru söylemişsiniz ancak bu üç söyleminiz için nasıl bir politika izleyeceksiniz ya da nasıl bir politika izliyorsunuz? Mesela, madenlerin kamu eliyle işletilmesi ve insanların madenlerde insana yakışır düzeyde bir çalışma ortamına kavuşması için herhangi bir çalışmanız olacak mı? İşsizlik Fonu'nun sadece işçilere tahsisini düşünür müsünüz? Çünkü önemli bir kısmı sermaye çevrelerine verilmekte, pandemi döneminde de bunu net olarak gördük. Yine, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası'nda, çalışanlar lehine düzenlemeyi ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını ve lokavtın yasaklanmasını düşünüyor musunuz? Ev emekçisi kadınlar için nasıl bir güvence sağlamayı düşünüyorsunuz? Çünkü 500 binin üzerinde ev emekçisi kadın evlerde çalışmakta ama bunların çok büyük bir kesimi sigortasız ve güvencesiz çalışmakta. Çalışamaz duruma geldikleri zaman da çok ciddi bir yoksulluğun içine bir kez daha gömülmektedirler.
Yine, en önemlisi, asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin ihtiyaçlarına göre ve yoksulluk sınırının altında olmayacak şekilde bir çalışma yapmayı ya da yapılması konusunda önayak olmayı düşünüyor musunuz? Çalışma sürelerinin azaltılması yani haftada otuz beş saate düşürülmesini destekler misiniz? İş Kanunu'nun 25/(II) maddesinin yeniden düzenlenmesi ve işten atılmaların zorlaştırılması için herhangi bir çalışmanız var mı? Bir de vergi dilimleriyle ilgili çok ciddi bir sorunumuz var çünkü -vergi dilimleri- insanlar yılbaşında aldıkları maaşın, temmuz ayından sonra, özellikle de ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık aylarında yüzde 10'una yakınını kaybetmektedirler. Bu konuda da bir çalışma için nasıl bir katkınız olacak, merak ediyorum. Sizden bunların cevabını öğrenmek istiyorum.
Arkadaşlar, elimde bir harita var, bu harita Türkiye'nin eşitsizlik haritası ama öyle bir eşitsizlik ki eşitsizliğin içerisinde de bir eşitsizlik var. Ülke 6 kademeye bölünmüş ve -burada 6'ncı kademe- en çok eşitsizliğin olduğu bölge gördüğünüz gibi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri, yani diğer tabirle, bizim tabirimizle Kürt coğrafyası.
Şimdi, değerli arkadaşlar, işsizlik oranlarının en yüksek olduğu yerler bölgede -bunları, illeri tek tek sayabiliriz ama arkadaşımız biraz önce saydığı için ben tekrar saymak istemiyorum- istihdam oranlarının da en düşük olduğu bölge yine orası. İstihdam oranı yüzde 29,9'la Mardin, Batman, Şırnak, Siirt; yüzde 34,5'le Şanlıurfa, Diyarbakır; yüzde 37'yle Van, Muş, Bitlis, Hakkâri. Son yıllarda, bölgede, özellikle İstanbul'da bazı şeylerin zorlaşması nedeniyle insanlar bölgede atölyeler, tekstil atölyeleri açıyorlar ve burada tekstil atölyelerinde çalışan insanlar hem çok kötü koşullarda çalışıyor hem zaman zaman ücretlerinin önemli bir kısmı verilmiyor, daha doğrusu asgari ücret ödenip bir kısmı geri alınabiliyor; çok büyük bir kısmı da zaten sigortasız ve kayıtsız çalıştıkları için çok daha zor koşullarda yaşamaya devam ediyorlar. Bu sizin doğrudan doğruya alanınız olduğu için bu konuyla ilgili mutlaka ve mutlaka bir çalışmanın yapılması ve bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Yine, ücretler iki üç ay sonra ödenebiliyor, iki üç ay sonra ödendiği zaman da bir seferde ödenmiyor. Bunların önemli bir kısmı parça parça verildiği için hiçbir işlerine yaramıyor.
Bir de ciddi bir sorunumuz, tarım işçiliği sorunumuz var. Mesela, GAP projesinin yüzde 88'i bitti, yüzde 12'si kaldı ve bu yüzde 12'nin tamamı sulama kanallarıyla ilgili. Bildiğiniz gibi, her yıl yaklaşık olarak 700 bin insan bölge dışına çıkıp batı illerinde mevsimlik işçi olarak çok kötü koşullarda çalışmaya devam ediyor; su yok, tuvalet yok, doğru dürüst ısınma yok, soğuma yok, klima yok vesaire, çok kötü koşullarda yaşamaya devam ediyorlar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur, son bir cümlenizi alayım.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Tamamlıyorum.
1 milyar 250 milyon dolar yatırılması hâlinde bu kanallar tamamlanacak ve insanlar bu bölge dışına gidip mevsimlik işçi olarak çok zor koşullarda çalışmak zorunda kalmayacaklar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Milyarlarca doların bu kamu-özel iş birliğiyle yapılan projelere verildiği bir yerde 1 milyar 200 milyon dolar çok büyük bir para değil. Bu konuda da önayak olmanızı sizden rica ediyorum.
Teşekkür ederim.