KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Bakan, dün Maliye Bakanlığı bütçesi burada görüşülürken dedim ki: "Engellilerin önündeki engeller meselesindeki en etkili ve yetkili Bakanlık sizsiniz." Ama engelliler meselesinde en kilit Bakanlık sizsiniz; çalışma yaşamı, EKPSS, istihdam süreçleri, yaşlılık emekliliği, malulen emeklilik, kontrol muayeneleri, emekli maaş hesabı, ilaç sarf malzemeleri ve hastane kesintileri, medikal malzeme ödemeleri gibi neredeyse engellileri ilgilendiren her şeyde siz Bakanlığınızla kilit bir rol oynuyorsunuz ama bu kilit rolden sizin anladığınız bu sorunların çözümüne kilit vurmak, engel olmak olarak şekilleniyor.

Engelliler çok ağır sorunlarla yüz yüzeler, özellikle istihdam alanı ciddi bir mesele olarak karşımızda duruyor. Zira, engellilerin en büyük mücadelesi bağımlılık ilişkilerinden arınmak ve kurtulmak yani eşit yurttaşlar olarak toplumsal yaşama katılmak, istihdama katılmak; bu konu da engellinin kendisinin ayakları üzerinde durmasının kilit rolü ama ne yazık ki engellilerin istihdama katılma oranı korkunç derecede düşük. Yüzde 3 kota var, bu kota özel sektörde neredeyse uygulanmıyor, kamuda da ciddi boşlukları var ve engelliler, uzun süredir yürüttükleri mücadelelerle bu kotanın yüzde 10'a çıkarılmasını talep ediyorlar. Ne yazık ki herhangi bir denetiminiz de yok. Özel sektör ve kamuda engelliler istihdam edildiğinde ise kariyerlerine uygun bir işte istihdam edilmiyorlar, genellikle yan işler, danışmanlık ve benzeri yerlerde ya da telefon santrallerine bakmak gibi görevlerle istihdam ediliyorlar. Engelli sağlıkçılar atanmıyor. "EKPSS" diye bir sınav yaptınız, atamalarını uzun süredir yapmıyorsunuz ve engelliler çalıştıkları işlerde ağır mobbing ve kötü çalışmayla yüz yüzeler. Ne yazık ki, Bakanlığınız, bu konuda da engellileri koruyan ve engellilerin taleplerini gören bir yerde durmuyor, engellilerin istihdamına kilit olmaya devam ediyor.

Engellilik meselesinde SGK sizin denetiminizde, Sosyal Güvenlik Kurumu ne yazık ki pandemi dönemi dâhil bu rapor güncelleme talepleriyle ciddi sorunlar çıkardı. Emekli olmuş binlerce engelliye yeniden rapor güncellemesi talep edip emekliliklerini kestiniz, yetmedi, bunların ödenmiş paralarını geri talep ettiniz ve geçtiğimiz haftalarda bunu iptal ettiniz, bunu bir lütuf gibi sundunuz. Oysa o insanlar emekli olmuştu ve emekli olduktan sonra yeniden bir işe girme şansları yok, o insanları ölüme terk ettiniz. Engellilerin sakatlık durumunu düzenleyen cetvelini yeniden düzenlediniz yakın zamanda ve neredeyse, ağır engelliler hariç kimse ve emekli olma hakkını tanımadınız. Yani aslında insanların malulen veya engellilik durumu yüzünden emekli olma hakkını tamamen bitirmiş durumdasınız. Bunları düzeltmeyi, engellilerin çalışma koşulları konusunda adım atmayı, yaşadıkları mobbing ve ağır hakaretlere karşı çözüm önerileri üretmeyi, kotayı yeniden gözden geçirmeyi düşünüyor musunuz?

Engellilik meselesinden devam ederken SGK meselesine değinmek gerekiyor. Ağır engellilere bakmakla yükümlü aileler var. Özellikle anneler bu ağır engelli çocuklara bakıyorlar; hayatlarının tamamını çocuklarına ya da yetişkin engellilere harcamış durumdalar, okula gidemiyorlar, işe gidemiyorlar, sosyal faaliyetin hiçbir alanına katılmıyorlar ve bir tek talepleri var: Sosyal güvence altına alınmak; emeklilik haklarının tanınmasını talep ediyorlar. Ne yazık ki bu konuda da henüz bir girişiminiz yok. Bu konuda bir adım atmayı önümüzdeki süreçte düşünüyor musunuz?

Bitirirken şöyle bir dönemle bitireyim: Bakanlığınız Çalışma Bakanlığı, işçilerin temel sorunlarıyla ilgilenmek zorunda. Ben İstanbul'daki bütün işçi direnişlerine katıldım. İktidarınız döneminde, yirmi yıllık dönemde yaklaşık 30 binden fazla işçi, işçi cinayetlerinde hayatını kaybetti. İşçi cinayetlerini sadece Amasra gibi, Soma gibi toplu katliamlarda anıyoruz ama işçiler öldürülmeye devam ediyor ve dünyada 3'üncü, Avrupa'da 1'inci duruma gelmiş durumdayız. İşçi cinayetlerinde ödül almış bir iktidarın Bakanı olmak sizi ne kadar rahatsız ediyor? İşçilere bir cehennem dayattınız. Sendikalaşma oranı neredeyse yüzde 14'te; işçilerin yüzde 86'sı sendikasız, işçiler örgütsüz, işçiler güvencesiz. Kuralsız çalışmayı kural hâline getiren adımları attınız ve işçileri patronların iki dudağına sıkıştırdınız. Kuralsız çalışma, örgütsüzlük ve güvencesizlik işçilerin mobbinge, hakarete ve tacize uğramasına, kötü koşullarda çalışmasına yol açıyor. Çalışma koşullarının düzeltilmesi konusunda bir adım atmayı düşünüyor musunuz? İşçilerden yana durmayı düşünüyor musunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, süreniz geçmiştir

MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Son bir şey söylüyorum: Bütün bunlar ortadayken istifa makamını da istifayı da düşünüyor musunuz? Bu sorulara cevap bekliyoruz.