KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, bürokratlar, sayın basın mensupları; ben de öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Diğer konulara girmeden önce Sayın Bakan, şu konuyu dile getirmek durumundayım: Bakın, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı döneminde İŞKUR üzerinden düzenlenen Toplum Yararına Program kapsamında Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda güvenlikçi atamalarında büyük eksiklikler var, sıkıntılar var; bu konu iki yönden önemli Sayın Bakan: Birincisi, çok sayıda çalışanımız, gencimiz bu nedenle işsiz kalmış durumda ama ötesinde, okulların güvenliğiyle ilgili ciddi sorun var ve son dönemde de özellikle uyuşturucu yaşının küçük yaşlara kadar indiği bir dönemde okulların güvenliği, çocuklarımızın güvenliği çok daha büyük anlam ve önem kazanmakta. Velilerden, okul aile birliklerinden, bölge muhtarlarından gelen çok sayıda şikâyet var, bu konularda bir önlem alınması gerekirdi.

Şimdi, burada işsizlikle ilgili değişik görüşler ifade edildi, iktidara bağlı arkadaşlarımız sanki ülkede işsizlik kalmamış gibi birtakım söylemlerle işsizlikle ilgili değerlendirmeler yaptı; siz, sunum kitapçığınızda da işsizliğin 2022 Ağustos ayı itibarıyla yüzde 9,8'e kadar düştüğünü ifade ettiniz. Şimdi, Değerli Bakanım ve değerli milletvekili arkadaşlarım, bakın, bu ülkede işsizlik olup olmadığını bir iş ilanı açıldığında görebilirsiniz. Şu an gençlerimiz -üniversite bitirmiş olanlar dâhil- "Ne iş bulursam yaparım." diyecek durumlara kadar düşmüş durumda yani üniversite mezunu gencin temizlik işlerine talip olduğu, hizmetli işlerine talip olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Efendim, 100 kişilik bir iş ilanına 10 bin kişinin, 20 bin kişinin müracaat ettiği bir dönemi yaşıyoruz ve siz böyle bir dönemde işsizlikle ilgili önemli gelişmeler katettiğinizi ve de işsizlik sorununu çözdüğünüzü ifade etmektesiniz; bu kesinlikle doğru değildir, hayatın bir gerçeği var, sokaklara baktığınızda çok sayıda vatandaşımız işsiz durumda yani işsizlikle ilgili maalesef rakamları belki değişik yöntemlerle düşürmüş olabilirsiniz ama gerçek öyle değil Sayın Bakan.

Şimdi, Bakanlığınızın en önemli sorununu veya sıkıntısını ben şuna bağlıyorum Sayın Bakan: Bu ülkede ekonomi kötüye gittiği müddetçe Bakanlık olarak sizin Bakanlıkla ilgili performansınızın yükselmesi veya Bakanlık verilerinin düzelmesi çok kolay olmayacak.

Şimdi, son dönemde bazı düzenlemeler yapıldı sizin Bakanlığınızı da ilgilendiren ve "Yapıldı." denilen bazı hususlar var, işte yakın tarihte önemli bir kısmı -sayısal anlamda da bir kısmı- Plan ve Bütçe Komisyonundan geçti. Ben şunu söyleyeyim Sayın Bakan: Bakın, son dönemlerde yapılan gerek sizin Bakanlığınızı ilgilendiren birçok konu gerekse diğer düzenlemelerin hemen hemen çoğunluğu seçime dönük düzenlemeler ve seçim olmasaydı aklınıza dahi -yani iktidar olarak söylüyorum- gelmeyecek olan konulardı. O nedenle bu yapılan düzenlemelerin çoğunluğu önümüzdeki yapılacak olan seçim nedeniyle bugün gündeme getirilen konular.

Her defasında söylüyoruz, burada da bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Bakın, bizim eleştirilerimiz siyasidir, siyasetçidir bizim muhatabımız. Bürokratlarla ilgili bir eleştirimiz en azından bu ortamda kesinlikle yoktur. Bizim muhatabımız siyasetçidir, biz siyasi eleştiri yaparız. Bu bürokratlar devletin bürokratıdır, hepimizin bürokratıdır. Sonuç itibarıyla iktidara bağlı değildir bürokratlar yani bürokrat arkadaşların da değerlendirmelerini buna göre yapmaları gerektiğini bir kez daha ifade etmek isterim.

Şimdi, 2022 yılı gerçekten ekonomik anlamda çok büyük sıkıntıların yaşandığı, paranın değerinin gerçekten eridiği bir dönem oldu. Geçen yıl bugünlerde bütçe görüşmeleri yapılırken bakın, hem bütçeyle ilgili "Daha yapılmadan bu bütçe eriyor." dedik, uyardık ve asgari ücretle ilgili de düşüncelerimizi yine ifade ettik ancak 2.850 TL'den 4.250 TL'ye çıktığında "Kahramanlık destanları yazıldı. "Neredeyse" diye ifade edilen asgari ücretin ilk ödemesi işçinin eline -ilk asgari ücret- geçinceye kadar eridi. Sonrasında, belki de uzun bir aradan sonra asgari ücretle ilgili yeniden değerlendirme yapılmak zorunda kalındı çünkü sizin asgari ücret olarak verdiğiniz rakamın gerçek alım gücünün çok düşük olduğu ortaya çıkmıştı.

Bakın, biraz önce iktidara bağlı bir arkadaşımız asgari ücret seviyesine kadar olan gelirlerle ilgili gelir vergisinden ve damga vergisinden muafiyet getirdiklerini ifade etti. Ben buradan şu konuyu anlatayım size eğer siz unuttuysanız: Bakın, bu konuyla ilgili madde Plan ve Bütçe Komisyonuna geldiğinde getirilen teklif sadece asgari ücret alanlar yönünden bir muafiyeti öngörmekteydi.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - "Biz çıkardık." diyecek.

CAVİT ARI (Antalya) - Bizim de muhalefet olarak, başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere, o gün saat 11.00'da eğer toplantı başlamışsa 18.00'a kadar bizim bu konudaki mücadelemiz devam etti. Dedik ki muhalefet olarak: "Sadece asgari ücrete değil, asgari ücrete kadar gelir elde eden tüm çalışanlara bu muafiyet tanınsın."

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Teklifi yapan benim.

CAVİT ARI (Antalya) - Ancak o dakikaya kadar, 18.00'a kadar arkadaşlar Anayasa'ya uygunluğunu anlattılar, kanun teklifini savundular savundular savundular, sonra da toplantıya Sayın Elitaş geldi Grup Başkan Vekiliniz olarak "Diğer gelir elde eden çalışanların asgari ücrete kadar olan gelirlerinden alınan vergiden vazgeçtik." dediler, bu sefer onu övmeye başladılar yani bu süreç de böyle gelişti.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Geçen yıl oldu... Komik durumdalar ya!

CAVİT ARI (Antalya) - Daha geçen yıl oldu, biz hatırlıyoruz merak etmeyin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey'e söz vereceğim, o cevap verir arkadaşlar. Hatiple ikili diyaloğa girmeyelim.

CAVİT ARI (Antalya) - Nasıl bu kanun teklifinin kabul edildiğini... Asgari ücret üzerinde maaş alanların gelirlerinden asgari ücret seviyesine kadar olanların gelir ve damga vergisinden muaf tutulması kesinlikle bizim mücadelemizle gerçekleşmiştir, bunu bir kez daha buradan hatırlatmak istiyorum.

Bakın, emeklilere ikramiye meselesi her dönemde tartışma konusu olur. Evet, ben buradan emeklilerimize seslenmek istiyorum: Bakın, bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak seçim vaadimizdi; her emekliye dinî bayramlarda yani yılda 2 kez bir asgari ücret seviyesinde -en az- ikramiye vermekti. Buna iktidar önce karşı çıktı ama baktı ki doğru bir iş, kabul etti ve yapmak zorunda kaldı ancak bugün ödenebilen rakam 1.100 TL. Şimdi, 1.100 TL'nin alım gücüyle ilgili çok değişik tartışmalar burada da yapıldı, ifade edildi ancak ben tüm emeklilere buradan seslenmek istiyorum: Önce 1.000 TL olan, şimdi 1.100 TL olan bu ikramiyenin gerçekten değeri çok düşük. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında biz, en düşük asgari ücret seviyelerinde emeklilerimize ikramiye vermeyi buradan taahhüt ediyoruz.

Şimdi, bakın, en düşük emekli devlet memuru aylığıyla ilgili değerlendirmeler yapıldı. Efendim, 2002'den işte, bugünlere kadar en düşük emekli maaşını kat kat arttırdığınızdan bahsettiniz. Ben de şöyle bir hesap yapmıştım, biraz önce de benzer bir hesap bir arkadaşımız tarafından ifade edildi; bakın, bugün en düşük emekli devlet memuru aylığı bayram ikramiyeleri dâhil Sayın Bakanın ifadesiyle 6.261 TL. Sayın Bakanım, bugün bir çeyrek altını 1.700 TL olarak kabul edersek 3,7 çeyrek altına tekabül eder.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yirmi saniyeniz.

CAVİT ARI (Antalya) - Sizin beğenmediğiniz 2002 tarihindeyse 377 TL ile 11,7 çeyrek altına tekabül eden bir durumdaydı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Arı, son cümlenizi alayım

CAVİT ARI (Antalya) - Yine, diğer maaşlar gibi ödemelere de baktığınızda, bugün alım gücü yani gerçek değeri itibarıyla baktığınızda maalesef ki ödenen paraların 2002'den bile çok geride olduğunu açıkça ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet İttifakı iktidarında inşallah çalışanlarımız hak ettiği ücreti alacaktır diyorum.

Bütçeniz hayırlı olsun.

Teşekkürler.