| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b) Mesleki Yeterlilik Kurumu c) Sosyal Güvenlik Kurumu ç) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 11 .11.2022 |
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın bütçesini görüşüyoruz ve ilgili kurumların. Ben Sayın Bakanımız ve tüm Bakanlık personeline başarılar diliyorum ve bütçelerinin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum emek ve emeğin hakkı için yaptıkları hizmetin çok önemli olduğu anlayışı, bilinciyle.
Sayın Bakanım, öncelikle bütçeden bir iki kelime söylemek, sormak istiyorum. Bakın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesinin 2022 yılında merkezî yönetim bütçesi içerisindeki payı 4,79'muş oransal olarak, 2023 yılında 3,59'a düşmüş. Bir diğer deyişle merkezî yönetim bütçesi 2022'ye göre yüzde 155,3'lük bir artış gösterir iken Bakanlığınızın bütçesi yüzde 91'de kalmış. Yani hem göreceli olarak hem de geçmiş döneme göre merkezî yönetim bütçesine oranlı olarak gittikçe yine eriyen, azalan bir bütçeye sahipsiniz. Bunun neden olduğunu baştan sormak istiyorum.
İkincisi, Sayın Bakanım, daha çok şey konuşuldu edildi ama hele hele bu ölümlü iş kazaları, efendim "cinayet" "katliam" denebilecek maden faciaları, cinayetleri bunlar ortada iken sizin bu alt program, performans göstergeleri içerisinde bir başlık var, alt program hedefiniz "İş kazası ve meslek hastalıklarıyla etkin mücadele edilerek iş sağlığı ve güvenliği sağlanacaktır." Bu, alt program hedefinin 4 no.lu performans göstergesinde oransal olarak 2022 yılında ölümlü iş kazası oranını yüz binde 5,3 olarak öngörmüşsünüz ve 6,5 olmuş. 2023, 2024 ve 2025 hedefleriniz hep 6,3; 6,2; 6,1; Yani hiç mi bunu böyle sıfıra doğru götürme telaşınız yok? Bu beni açıkçası ölümlü iş kazalarının devam edeceğine yönelik Bakanlığınızda genel bir kanaat olduğu düşüncesiyle beni rahatsız etti. Bunu da ayrıca belirteyim.
Evet, Sayın Bakanım, tabii, işsizlikten hepimiz bahsediyoruz; OVP hedefinizde 9,6'ya düşürmek vardı ama 2050... Sizin verdiğiniz rakamlar, iki gün önce TÜİK'in yaptığı açıklamanın da gerisinde kalmış. Eylül 2022'de 15 üzeri yaş grubunda işsizlik oranı, sayısal olarak işsiz sayısı 120 bin kişi artmış, 3 milyon 482 bin kişiye; 0,3 puan artışla yüzde 10,1 seviyesine ulaşmış ki atıl iş gücü oranı yani "geniş tanımlı işsizlik" olarak da ifade edebiliriz, o da yüzde 20'nin üzerine çıkmış 0,4 puan artışla. İşsizlik konusu hâlen güncelliğini koruyor.
Sendikalaşma oranında TÜİK'in 22 Temmuz 2022 tarihi itibarıyla verdiği rakamlara göre toplam işçi sayısı 15 milyon 987 bin 428; içerisinde toplam sendikalı işçi sayısı 2 milyon 280 bin. Yani yüzde 14,26'lık bir oran, Ocak 2022'de bu 14,32'ymiş. Yani bu oranda bir düşüş olduğunu da görüyoruz; tabii, kayıt dışıları saymıyoruz burada.
Kamu işçilerinin de neredeyse tamamı gerçi sendikalıyken özel sektörde sigortalı işçiler arasında sendikalaşma oranı yüzde 7; hani, bu yüzde 14'te yanıltmasın, özel sektörde bu yüzde 7 civarında. Sendikalaşmadaki bu artışın temel nedeni, son yıllarda ekonomik koşulların, yaşam pahalılığının giderek artıyor olması nedeniyle, çalışanlarımızın bu çaresizliğin sendikal mücadeleyle çözülebileceğine artan inancıyla olsa gerek. Ancak buna rağmen, iktidarınızın baskılarıyla, sendikalaşma artışının mücadeleci sendikalar yerine, işveren ve iktidar güdümlü sendikalarda olduğunu görüyoruz. Genel işler kolunda, belediyelerde sendikalaşma oranının yüzde 50 düzeyinde olduğunu söyleyebiliriz.
Tabii, sendikalaşma oranı 2003 Ocak ayında yüzde 58 iken... Hani, hep 2002'yle 2022 arasında bir kıyas yapılıyor da bir de emek adına baktığımızda, 2003 Ocak ayında sendikalaşma oranı yüzde 58 iken Temmuz 2022'de bu yüzde 14,26'ya düşmüş; tamamen iktidarınızın döneminde neredeyse 42-43 puanlık bir düşüş. İşçi sayısı da 4 milyon 486 bin, sendikalı işçi sayısı 2 milyon 717 binmiş 2003'te; bugün yüzde 14,26.
Resmî sendikalı işçi sayısı 2 milyon 280 bin diyoruz ama bunların sadece 1 milyon 600 bini yani toplam işçilerin yüzde 10'u toplu iş sözleşmesi kapsamında; bu da ayrı bir garabet. Yani işçilerimizin ancak ve ancak yüzde 10'luk bir kısmı toplu iş sözleşmesi yapabiliyor. Esasen, gerçek sendikalaşma oranı da bu değil mi? Toplu iş sözleşme hakkı olmayan sendikacılık olabilir mi? Özel sektörde bu toplu iş sözleşmesiyle sendikalaşma oranı yüzde 5,5; yüzde 5 ila yüzde 6 civarında diyeceğim ama yüzde 5,5. Ayrıca, yüzde 1'lik örgütlenme barajı da sendikalaşma önünde büyük bir engel olarak görünüyor.
İşsizlik Sigorta Fonu, evet, bunu biliyoruz, gelir kaynakları, işte, yüzde 1 işçi primi, yüzde 2 işveren primi, yüzde 1 devlet katkısı ve diğer, işte faizden gelen gelirler, diğer gelir ve kazançlar... Bu Fon'un kurulduğu 99 yılından bugüne yani 2022 Hazirana kadar yirmi iki yılda 376 milyar lira toplanmış. Bakın, 376 milyar lira toplanıyor yirmi iki yılda, bunun 157,5 milyar lirası işçi, işveren primi; 52,8 milyar lirası devlet katkısı; 155,8 milyar lirası faiz geliri, her ne ise... Peki, ne kadar harcama yapılmış? 270 milyar lira. Peki, bu 270 milyar liranın ne kadarı gerçekten işçinin işsizlik sorununu çözmeye yönelik karşılanmış? Kısmi çalışma ödeneğini, nakit ücret desteğini de dâhil edersek, hani, o işverene verilen pandemi dönemindeki destekleri de bunun içerisine dâhil edersek, bu 270 milyar lira yapılan harcamanın sadece 94,8 milyar lirası işsizlik adına, işçinin talebini, sorununu çözmek üzere kullanılmış; geri kalanı hazinede istihdamı teşvik, destek ve diğer iş gücü programları için kullanılmış; tabii, ayrıca, GAP için de yapılan aktarmalardan bahsetmiyorum.
Son olarak size, tabii, şunu da sormak istiyorum: Küresel İşçi Hakları Endeksi var, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonunun her yıl dünyadaki çalışma koşullarını değerlendirdiği Küresel İşçi Hakları Endeksi. Bu 2022 yılı raporunda Türkiye'yi çalışanlar arasında dünyanın en kötü 10 ülkesi arasında sayıyor bu endeks. Üç temel nedeninden bahsediyor; işte sendikalar üzerindeki baskılar, grev haklarının baskılanması, grevdeki işçilere yapılan şiddet uygulamaları. İkincisi, sendika yöneticilerinin gözaltı ve tutuklamalarla, evlerine yapılan baskınlarla baskı altında tutulması ve sendikalaşmanın sistematik bir şekilde engellenmesi. Bu konuda herhâlde söyleyeceğiniz, yapacağınız bir şeyler vardır.
Bir iki konu da Sayın Bakanım, biliyorsunuz, öğretmenevleri ve akşam sanat okulu çalışanlarının talepleri vardı. Bu konuda ben Millî Eğitim Bakanlığına bir soru önergesi verdim ama bir çalışan hakkı olduğu için belki "Bir dakika, buna müdahale edelim." diyebileceğiniz bir durum olabilir diye sizin de dikkatinizi çekmek istiyorum. Öğretmenevi ve akşam sanat okullarında taşeronda çalışan personel, hiçbir ayrım yapılmadan toplumun her kesimine hizmet veren bu çalışanlar kendilerine kadroda ayrım yapılmadan kısmi, süresiz, sözleşmeli ve taşeron işçilerle eşit iş ve ücretle kadro verilmesinin devletimiz ve kamu yararına olacağını düşünüyor.
Bir başka çalışan kesim, kamu şefleri. Yönetici grubunda olmalarına rağmen, şube müdürleri gibi görevde yükselme sınavıyla atanmalarına rağmen her yönüyle ötelenen ve mağdur durumda bırakılan kamu şeflerinin de 3600 ek gösterge kapsamına alınması bir hakkın verilmesidir. Bu konuya da dikkatinizi çekiyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkanım, bir konuya daha dikkat çekerek sözü bitireceğim. Tabii, çok var ama bu birkaçını ifade etmiş olayım.
Bir de hava kurtarma ve yangın söndürme teknikerleri var, bunlar da ARFF memuru pozisyonunda istihdam ediliyorlar. Bunlar mülkiyeti koruma ve güvenlik programı, sivil savunma ve itfaiyecilik, itfaiyecilik ve sivil savunma, itfaiyecilik ve yangın güvenliği gibi ön lisans programı mezunu olmalarına rağmen tekniker pozisyonunda değiller, genel idari hizmet sınıfındalar. Bunların da mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyorum.
Bakanlığımızın 2023 yılı bütçesi çalışanlarımız adına, emeklilerimiz, işçilerimiz, emekçilerimiz adına hayırlı olsun diyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.