| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Adnan Ertem'in ve Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından Komisyonun 9/11/2022 tarihli 4'üncü Toplantısında yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 16 .11.2022 |
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben sözü Sayın Lütfi Kaşıkçı Milletvekili arkadaşım için aldım aslında, şöyle Vekilim: Burada sizin bulunamadığınız sürede bu havalandırma hava hızıyla ilgili TTK'nin aslında yetkililerin yaptığı açıklamaya karşı bir açıklama yapıldı burada. Dolayısıyla, bu çok kritik noktada yapılan açıklamada gözden kaçan kısım şuydu...
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Kim yaptı o açıklamayı?
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben. Neye dayanarak? Söyleyeyim. Maden iş yerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği var. Yani kanundan gelen yetkiyle Resmî Gazete tarihi 19/09/2013'te yayınlanıyor ve orada yer altı maden işlerinin yapıldığı iş yerlerinde uygulanacak asgari özel hükümler var ve 8'inci madde de havalandırmayla ilgili asgari kuralları belirliyor ve orada diyor ki: "Ocaktaki hava miktarı, temiz hava giriş yolu ve havanın ayrıldığı bütün kollar da dâhil olacak şekilde hava ölçümü istasyonları kurularak gerekli ölçümler yapılmak suretiyle takip edilir. Bu ölçümler sağlık ve güvenlik dokümanında belirtilen sıklıklara göre yapılır ve havalandırma defterine kaydedilir. Hava hızı herhâlde 0,5 metre/saniyeden az olamaz." Yani maden ocaklarındaki asgari alt limit bu. Risk yükseldiğinde, gaz içerikleri yükseldiğinde, metan gazı yükseldiğinde bunun 0,5 metre/saniyeden yüksek olması gerekiyor. Zaten bununla ilgili de bakın uyarıyı Sayıştayın 2019 yılı raporu yapıyor ve diyor ki: "2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği eksi 300 metre olmuştur. Bu derinleşme ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır. Çalışılan damarların tamamında..." Bakın, bu durum Amasra maden ocağındaki eksi 300 kotundan itibarenki sürecin daha önceki üst kotlarla aynı olmadığını belirten bir ifade diyor ki: "Çalışılan damarların tamamında gaz içeriklerinin yüksek olduğu, dolayısıyla degaj kapasitelerinin de yüksek olduğu arızazonlarında riskin daha da arttığı bilinmektedir." ve gaz içerikleriyle ilgili burada tablo yayınlıyor; ölçmüş ve bu tabloyu yayınlıyor.
Dolayısıyla, şimdi, bu durum varken yani metan gazının eksi 300 altında çalışılan kotlarda yüksek riskli bir şekilde olacağı Sayıştay raporunda yer almışken ve teknik olarak verilerle bunu da tariflemişlerken hâlâ hava hızını yönetmelikte yazan asgari, olabilecek en düşük seviyede tutup, 0,5 metre/saniye, bu şekilde bir savunma yapmak geçerli değil. Çünkü patlama olmadan ki bir haftalık periyot için de gösterilen bütün merkez gaz izleme sistemi verilerine göre metan gazı olağan dışı bir şekilde sürekli olarak pik yaparak gidiyor. Daha önceki aylardaki sürecin dışında bir olağan dışılık var ama o olağan dışılığa rağmen bir havalandırmayla biz bu gaz içeriklerini seyreltelim, buradaki 0,5 metre/saniye asgarinin üzerine çıkalım gibi bir çözüm geliştirilmemiş. Bu da mühendislik tekniği açısından sıkıntılı bir durum yani böyle bir konu da gelişti. Ben bilgi açısından söylüyorum