ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan ve Kültür ve Turizm Bakanlığının bütçesini görüşmeye gelen kıymetli milletvekilleri ve bürokratlar; herkesi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Ben, RTÜK Başkanı noktasında, Sayın Bakanın bilgisi dâhilinde gelişen, yukarıdan aşağı emrivaki kararları alıp uygulayan RTÜK Başkanının tamamen tarafsızlığını yitirdiğini ve bu görevi liyakatle yürütecek bir başka insana devrederek istifa etmesini istediğimi burada açık, yüzüne karşı söylüyorum çünkü RTÜK Başkanı kararlar çıkmadan önce Twitter'da ihsasırey yapmıştır. Kendisini arayıp bunun yanlış olduğunu yüzüne karşı söylediğimde "Çok haklısın sayın meslek büyüğüm, bir daha yapmam." demişti ancak sonrasında öylesine kararlar aldı ki, aldırdı ki eski ihsasırey kararını aratan kararlardı. Örneğin, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun televizyonlarda yaptığı konuşmayı yayınladıkları gerekçesiyle televizyonlara ceza yağdırdı. Bir örnek daha vermek isterim: Bir milletvekilinin konuşması nedeniyle bir televizyonumuzun -Tele1'in- kapatılmasına ilişkin cezasında devam etti. Bir başka örnek vermek istiyorum: Adı birtakım sıkıntılı işlere karışan 2 kişiyle ilgili -eski eşi tutuklanan Erzurum Milletvekiliyle ilgili ve damadın akrabası Albayrak'la ilgili- televizyonda yapılan yayına sanki mahkeme başkanıymış gibi, hâkimmiş gibi karar vererek bu insanların kişiliklerini rencide etti diye o televizyonlara ceza yazdırdı. Oysa ne Zehra Taşkesenlioğlu'nun ne Sayın Albayrak'ın o televizyonlara -Halk TV'ye, KRT'ye, Tele1'e- hiçbir şekliyle ne tekzip ne de bir düzeltme başvurusu olmadığı hâlde, RTÜK Başkanı kendine iş bildi, yukarıdan aşağı emirle bu cezayı yazdırdı. Zaten burada tarafsızlık karnesi var. RTÜK, 1 Ocak-15 Eylül arasında Halk TV'ye 14 ceza yazmış, Tele1'e 11 ceza, KRT'ye 5 ceza, Fox TV'ye 4 ceza, daha dün yayına giren Flash Haber'e 4 ceza, toplam 38 ceza yazdırmış; bu televizyonları 11,5 milyon lira ödemeye mahkum ettirmeye çalışmıştır. Öte yandan, iktidarı desteklediği söylenilen, televizyonlardan TGRT Haber'e 1, Beyaz TV'ye 1, ATV'ye 1, A Haber'e, Ülke TV'ye, Kanal 7'ye, TV NET'e, Akit TV'ye, hiçbirine en ufak bir ceza yazılmamıştır. Bakın, bugün daha yeni okudum, daha yeni, TV 100'ün haber bülteninde var, ATV'de yayınlanan bir programda bahsetti ya Sayın Ebubekir Şahin "Türk kültürü, örf, âdet, geleneği" diye, inanılmaz bir şey, bir genç kadının evini terk ederek 15 yaşında bir çocuğun evine sığındığı ve ona kaçtığını ve onunla birlikte birtakım sıkıntılı işler yaşadığını ATV ekranından Türk toplumuna izlettiren bir programa hiçbir şekilde müdahale edilmedi, edilmiyor. Türkiye'de, Türk toplumunun örf, âdet, geleneklerini silkeleyen ve inanılmaz derecede kötü örneklerde bulunan ve sözleri -buradan okumaktan gerçekten hicap duyuyorum- "Orhan Güzel'in on altı yıldır amcasının kızıyla birlikteliği var, ailenin bundan haberi yok." "Hasan Can'ın babası öz dayısı çıktı." gibi inanılmaz kötü televizyon programlarını görmezden gelen bir RTÜK Başkanı var. Ayrıca, RTÜK Başkanı sadece...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son on saniyeniz.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkanım, biraz geç başladım, müsaade ederseniz tamamlayayım sözümü.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Müsaade edemiyorum, çünkü eşit davranmak zorundayım. Bir iki cümleyle bağlarsanız.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Peki, Sayın Başkan, eşit davranıyorsunuz, teşekkür ederim.

Sadece şunu söylemek isterim yerel televizyonların nereye sürüklendiğine ilişkin: Ortalama aylık geliri 250 milyon lira olan ulusal yayıncılardan RTÜK'ün aldığı aylık yayın lisansı ücreti ve TÜRKSAT'ın aylık iletim ücreti, aylık reklam geliri 30 bin liranın altında olan yerel yayın kuruluşlarıyla aynı. İnsaf. Yerel yayıncıları zora sokan, onları antenden düşüren, onların yayıncılık yapma hakkını kaldıran bir anlayışı hâlâ savunuyorlar.