KOMİSYON KONUŞMASI

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız ve ilgili kurum kuruluşların, bağlı kurum kuruluşların çok değerli başkan ve yöneticileri, temsilcileri, kıymetli bürokratlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, ben her konuşmamda Bakanlık bütçesine önce biraz bakıyorum şöyle bir, birkaç kelime söylüyorum; sizin bütçenize de baktım, gördüğüm yine aynı, merkezî yönetim bütçesi içerisindeki oransal artışınız geçen yıla göre düşük kalmış, yüzde 132,2; merkezî yönetim bütçesi 155,3. Şimdi, bu bir kenara; Bakanlığınız, Bakanlığınızın ilgili sektörü dövizle çok iştigal eden bir sektör olduğu için ben bir de dolar bazında bakayım dedim: Bu yıl, 2023'te yaklaşık 886 milyon dolar düzeyinde bir bütçeye sahipsiniz, 2019'daki bütçe ödeneğiniz 971,5 milyon dolar düzeyinde imiş; bu açıdan gittikçe daralan bir bütçeniz olduğu da açık.

Tabii, siz kitapçığınızda bahsediyorsunuz; işte, tesis sayısındaki ve yatak kapasitesindeki artıştan bahsediyorsunuz. 2002 yılıyla hep karşılaştırılır nedense, burada da öyle; yatak kapasitesinde yirmi yıl içerisinde yüzde 136'lık bir kapasite artışı olduğunu söylüyoruz. Yine, dünyada da en çok ziyaretçi ağırlayan ülkeler sıralamasında dünya 6'ncısı olduğumuzu belirtiyorsunuz, istatistiklere baktığınızda belki doğrudur ama Avrupa'daki konaklama tesisi sayılarına baktım, 10'uncu sıradayız. Yani, Yunanistan bile bizden daha çok tesis sahibi; Yunanistan'ın tesis sayısı 24.513, Ekim 2022 itibarıyla -sizin kitapçığınızda belirttiğiniz- bizim tesis sayımız 21.083.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Yatak olarak baktınız mı?

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Biraz sabrederseniz onu da söylüyorum.

Yatak kapasitesine baktığımızda 1,9 milyon yatak kapasitemiz var, Yunanistan 1,019 milyon; yatak kapasitesi açısından düşük ama Avrupa'da da 6'ncı sıradayız. Yani, örneğin, İtalya, Fransa, İngiltere, İspanya, Almanya; bu ülkeler bizim 2 katımıza hatta 3 katımıza varan oranda yatak kapasitesine sahip. Tabii ki onlara erişmek gibi bir gayemiz olabilir, onları geçmek gibi bir gayemiz olabilir; diliyorum bunu başarırsınız ama öyle göründüğü kadar tozpembe bir durum yok.

Sayın Bakan, bu Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın, TGA'nın bütçesini bir türlü açıklamıyorsunuz. Bütçenizden ayrılan bir ödenek var mıdır? Bu ajansın bütçesi nedir? Ne harcanmıştır? Nasıl denetleniyor? Ayrıca, seyahat acenteleri de soruyorlar: "Ülkemize gelen turistin yüzde 90'ını biz getiriyoruz ama bizim bu ajansta hiçbir söz hakkımız yok." Buna da herhâlde söyleyecek birkaç cümleniz vardır.

Sayın Bakan, bir diğer konu da benim dikkatimi çekti, kitapçığınızda arkeolojik kazı ve araştırma sayısı 680 demişsiniz, 2022 yılında 90 milyon liralık bir ödenek koymuşsunuz. Bu ödenekle basit bir hesap yaptım yani bu ödenekle ortalama kazı başına ne kadar gidiyor diye; 2022 yılı için yaklaşık 32 bin lira. Hani, 200 milyon lira, bu da 214 bin lira falan geliyor kazı başına; her kazıda bir bekçi çalıştırsanız anca onu karşılar bu ödenek. Bu arkeolojik kazı ve araştırmalar üzerindeki bütçenizin yetersiz olmasını bırakın, yok denecek bir bütçe olduğunu gördüğümü de belirtmek istiyorum; ki Anadolu coğrafyası arkeolojik anlamda dünyanın en merkezî konumunda olan bir coğrafya.

Şimdi, Sayın Bakan, ben genellikle kentimle ilgili konuları pek öne çıkarmam, burada Bakanlık bütçesinde ülke genelini ifade etmeye çalışırım ama kentime baktığımda birkaç konuya dikkatinizi çekmek istedim. Örneğin, Türk Hava Yollarının İzmir'e direkt yurt dışı uçuşlarını artırması. Yurt dışından, herhangi bir destinasyondan İzmir'e direkt uçuşunuz bulunmamakta; bu uçuş sayısını artırmanız talep ediliyor, Büyükşehir Belediyemiz de bunu talep ediyor. Büyükşehir Belediyemiz tarafından hava yolu firmalarıyla yapılan görüşmelerle İzmir'e direkt uçuş gerçekleştiren destinasyon sayısı son üç yılda 38'den 70'e çıkmış durumda! Bu konuda, Türk Hava Yollarının da bu bağlantılara katılması konusunda sizin desteğinizi -İzmir'e direkt uçuş olan destinasyonları yayınlamakla da İzmir'in tanıtımını yapılmakta bu anlamda- bekliyoruz.

İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesiyle ilgili birkaç cümle söyleyeceğim. İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi 2015'ten beri hep kamu yatırım programında olan bir yapım işi; 2022 yılı değeri üzerinden proje tutarı 30 milyon lira; 7 milyon koymuşsunuz, 3 milyon harcanmış bugüne kadar. Bu ne zaman bitecek? Bunu en kısa sürede bitirmenizi özellikle rica ediyorum.

İzmir eski TEKEL binaları müze ve kültür kompleksi de 370 milyon liralık bir proje. Ödenek olarak 2022 yılında 40 milyon koymuşsunuz "2023'ün Mart ayında açacağız." diyorsunuz kitapta, siz de bahsettiniz. Ne durumdadır? Bu proje tutarının tamamı ödenek olarak ayrıldı mı? Bitiyor mu? Bunun aşamasını iletirseniz sevinirim.

Sayın Bakanım, gelelim şu Çeşme Projesi'ne. Bakın, ben Çeşme Projesi'ni açıkçası asla doğru bulmadığımı peşinen söyleyerek sözlerime başlamak istiyorum, bunun nedenlerini de sizinle paylaşacağım. Bir kere yerelde kamuoyunda bu projenin destek bulmadığını söyleyebilirim. Ayrıca, bakın, projeye karşı daha önce davalar açılmış. Mesela daha önce, 2005-2008 yılları arasında bu ölçekten daha küçük bir ölçekte, 10.300 hektarlık bir alanda benzer bir proje yapılmak istenmişti. Bunu Danıştay iptal etti açılan davalar sonucunda, hukuka aykırı buldu ve kesinleşmiş bir yargı kararı var bu konuda. Yaklaşık 16.140 hektar alanı kapsayan yani 22.600 futbol sahası, değerli arkadaşlar, büyüklük olarak, bakın, 22.600 futbol sahası bir alanı kapsayan, içerisinde ormanlar, meralar, tarım alanları, deniz alanları hatta denizdeki adaları da kapsayan, kamuya ait alanlardan oluşan büyüklükte bir alan. Şimdi, bu alanla ilgili... Hatta 2.290 hektarı da deniz alanı, sadece kara alanı değil, karayı kapsamıyor sadece. Bu deniz alanında da 5 tane ada var. Ayrıca bu proje alanı, 1.570 hektar tarım alanı, 6 bin hektar orman alanı, 4.547 hektar mera ve çayırlık alanı kapsıyor. 47 kilometre kıyı alanı var. Çeşme yarımadasının hâlen mevcut yerleşik alanların dışında kalan kamuya ait orman, mera, kıyı, deniz alanlarının tamamını kapsıyor bu "Çeşme Projesi" dediğiniz projeniz. Bu alan, turizm statüsüyle birlikte kamuya ait olmaktan çıkacak, ihaleyle bir yatırımcıya devredilecek; belki kırk dokuz, belki doksan dokuz yıllığına irtifak hakkını devredeceksiniz ve bu yatırımdan belli bir azınlığın faydalanacağı ortada.

Kutlu Aktaş Barajı var bu alanda, barajın koruma havzası var; yaklaşık yüzde 50'si bu koruma havzası alanında bu turizm alanının, içme suyu koruma havzası kapsamında. Akdeniz foku üretim alanları var. 55.740 hektarlık bir alan koruma altında ve kuşlar için önemli bir koruma alanı, maalesef, turizme ve yapılaşmaya açılacak, gene belli bir azınlığın kullanımına açılacak.

Bu proje alanının güney kesimini merkeze almışlar, İzmir Çevre Yolu'nu düşünün, bu otoyolun güneyinde kalan, denize kadar olan kesim ormanlık ve doğal koruma alanı ve bu alanın neredeyse tamamı nitelikli doğal koruma alanı. Kıyılarda kıyı villaları, kıyı yapılaşmaları öngörüyorsunuz ama bu kıyılar nitelikli doğal koruma alanı niteliğinde ve doğal sit statüsünde.

2020 Şubat ayında bölge, turizm bölgesi olarak belirlendikten sonra hemen peşinden 2021 başında bölgedeki koruma statülerini düşürdünüz, nitelikli koruma alanlarını sürdürülebilir koruma alanına çevirdiniz, kategoriyi düşürdünüz. Hazırlattığınız Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu'nda şöyle bir ifade kullanılmış: "Kültür ve Turizm Bakanlığının isteği üzerine bu alanlardaki koruma değerleri değiştirilmiştir." Genellikle bu alanların koruma değeri böyle değiştirilmez, sahip olduğu ekosisteme, habitata göre belirlenir, Kültür ve Turizm Bakanlığının isteğine göre değil. Bu, kamuya ait nitelikli, doğal sit alanı olan koruma alanı yapılaşmaya açılıyor maalesef. Tabii, hukuken de 2020 yılında İzmir 2. İdare Mahkemesinin doğal sit statüsünü yargı kararıyla belirlemiş olması, nitelikli doğal sit alanı olduğunu belirlemiş olması... Siz bu kararı, idarenin 2020'nin 11'inci ayında kesinleşmiş bu kararını 2021 başında tanımıyorsunuz. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28'inci maddesi gereğince idare mahkemesinin verdiği karar yönünde işlem tesis etmek durumunda kalıyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kamil Bey, yarım dakika aşmış durumdasınız, son cümlenizi alayım.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Farkında değilim Sayın Başkanım, toparlıyorum.

Bir de yönetmelik çıkardınız; her şeyden siz sorumlu olacaksınız, siz ne derseniz o olacak, usul ve esasları siz belirleyeceksiniz. Nerede kaldı yerel yönetim, nerede kaldı İzmir Büyükşehir Belediyesi. Büyükşehir Belediyesinin hiç mi söz hakkı olmayacak?

Teşekkür ediyorum.

Bütçeniz hayırlı olsun.