ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Konuşmanızı büyük bir dikkatle dinledim. Konuşurken kirli bir dille konuşuyorsunuz, konuşurken söylediğiniz sözlerin yüzde 70'i iftira, yalan olduğu hâlde yüzünüz hiç kızarmıyor. Bu konuda ehil olduğunuzu görüyoruz. Az önce...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Eğer benim sözümü böyle keserseniz olmaz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sürenizi bir durdurayım, hiç kaybetmeyeceksiniz merak etmeyin.

Şunu ifade etmek istiyorum: Bugün İçişleri Bakanlığı bütçesini konuşuyoruz. Salondaki ilgiden de gördüğümüz gibi 85 milyonu ilgilendiren, hepimizin huzurunu, güvenliğini ilgilendiren bir konu. Farklı fikirlere sahip olduğumuz bir sır değil, değişik partilerin farklı görüşlerinin, tutumlarının olduğu da bir sır değil ama burada Gazi Meclisteyiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalbindeyiz aslında.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bakanı niye uyarmadınız?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye bir dinleyin, bir dinleyin, sonuna kadar bekleyin.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bakanı niye uyarmadınız Sayın Başkan?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Millet iradesinin, millî iradenin tecelligâhı olan bir kurumdayız.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bu nasıl taraflı bir tutumdur, Bakanı niye uyarmadın?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dolayısıyla, Sayın Bakanımızdan da bütün milletvekillerimizden de.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Onu, Bakan konuşma yaparken söyleyecektin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu kurumun mehabetine uygun, nitelikli bir tartışma, nitelikli bir müzakereyi hep birlikte gerçekleştirelim. Bu beklentimi ifade etmek istiyorum.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bakan yaparken söyleyecektiniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizden de Bakanımızdan da.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bakandan önce neden söylemedin Sayın Başkan?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu kurum hepimizin değerli arkadaşlar, devlet de hepimizin, Meclis de hepimizin.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Hamaset yapma! Bakandan önce niye söylemedin bunu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sunumunu gerçekleştiriyordu.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Gerçekleştirdikten sonra niye söylemedin?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Doğru, belki orada söylemeliydim.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bu ikiyüzlü bir yaklaşım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hayır, ikiyüzlü değil; orada atlamış olduk, şimdi söylüyorum.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Samimi olmayan, ikiyüzlü bir yaklaşım bu.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İkiyüzlü değil, rica ediyorum...

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - İkiyüzlü bir yaklaşım Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - O sizin üslubunuz.

Değerli arkadaşlar, içeriğe benim müdahalem söz konusu değil ama üslup ve usul konusunda hepinizin hassasiyetini bekliyorum.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bakanın da, Bakanın da.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu Meclisin ve bu devletin itibarı hepimizin ortak sorumluluğu, dolayısıyla Bakanımızın da elbette sizlerin de. Herkesin hassasiyetini beklediğimi ifade etmek istiyorum.

Buyurun, devam edin lütfen.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Aynı şekilde Bakanı da uyarmanız gerekirdi, Bakanı uyarmadan iki yüzlü bir siyaset yaptınız, sizi kınıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu söz size yakışır.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bakan konuşması esnasında yüzde 70 iftiraya dayalı ve yalana dayalı suçlamalarda bulundu.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Bakan verilerle konuştu.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Büyük Orta Doğu Projesi'nden bahsetti.

Büyük Orta Doğu Projesi'nde ve Irak'ın bölünmesinde Amerika Birleşik Devletleri'ne buradan timsah gözyaşlarıyla yaptığın göndermelerde Amerika Birleşik Devletleri'nin "Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanıyım." diyen senin Genel Başkanın Recep Tayyip Erdoğan'dır. 3 milyon 750 bin Müslümanın katledilmesine ve Müslüman dünyası paramparça edilirken Amerikan askerlerinin Noel'ini kutlayan da senin Genel Başkanın Recep Tayyip Erdoğan'dır.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İftira ve yalanla başladı konuşması.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Biz bu PKK sürecini çok iyi biliyoruz. PKK elini kolunu sallayarak Türkiye'ye girerken Habur Sınır Kapısı'nda kaymakamlara ve valilere "Onlara dokunmayın." emrini veren sizlersiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Hadi oradan!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, size söz vereceğim; mutlaka cevabını vereceksiniz, bir dinleyelim sunumu.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Recep Tayyip Erdoğan ulusal televizyonda dedi ki: " Burada, bizim zamanımızda en çok PKK terör örgütü güçlenmiştir ve silahlanmıştır." Sen kirli bir dil kullandığın için, yalan ve iftira söylediğin için bunları tek tek ortaya koyacağım. Beceriksiz, suç işleyen, suçu koruyan bir bakanın mesaisini ve makamının gücünü kara para ilişkileri, tehdit ve şantaj için kullandığını konuşmanda kendi itiraflarınla tek tek açıklayacağım. Soylu, yaptığın suçlarla hem Anayasa'nın hem de Türk Ceza Kanunu'nun birçok maddesini işleyen dünya tarihinde görülmüş nadir İçişleri bakanlarındansın. Anayasa'nın 137, Türk Ceza Kanunu'nun 106, 107, 114, 216, 217, 257, 279, 281, 282, 283, 284 ve 288'inci maddelerini bilerek, isteyerek, milletin gözünün içine bakarak, göstere göstere çiğnedin. Her biri kapsamında işlediği suçlarla ilgili hâkim karşısında hesap vermen için, Cumhuriyet Halk Partisi adına Grup Başkanı Vekili olarak söylüyorum, elimden ne geliyorsa onu yapacağım.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Karşınızda Bakan var.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Öncelikle, geçen sene kaldığımız yerden devam edelim. Ulusal bir kanalda hiç sıkılmadan itiraf ettin; "Bir siyasetçi, mafya babasından her ay rüşvet alıyor, vereni de alanı da biliyorum." dedin ama adını açıklamadın, onunla ilgili herhangi bir suç işleminde bulunmadın, suçluyu korudun ve kolladın. Bütün milletvekillerini ise zan altında bıraktın, asıl kendi siyasi partinin milletvekillerini de zan altında bıraktın.

SALİH CORA (Trabzon) - FETÖ'yü ziyaret eden kimdi?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Yine, geçen yıl, bu Komisyonda milletin gözünün içine baka baka itiraf ettin, kara para aklayıcısı Sezgin Baran Korkmaz'ı nasıl kaçırdığını açıklıkla anlattın. 22 Kasım 2021 tarihli Komisyon tutanağında, şöyle diyorsun o belgede: "Daha ötesini de söyleyeyim Engin Özkoç, biz bir şey yaptık; devletin bütün kurumlarıyla yukarıdan aşağıya öyle bir karar aldık, meselenin içerisine öyle bir daldık ki bize kumpas kuranları açığa düşürdük." diyorsun devletin en üstünde bu emri veren, sana soruyorum, Recep Tayyip Erdoğan mıydı?

İkincisi sen Sezgin Baran Korkmaz'ı, açık açık, devletin imkân ve kabiliyetlerini kullanarak onu yurt dışına kaçırdığını itiraf ettin. Bu Sezgin Baran Korkmaz kim? Niye gülüyorsun? Yaptıkların senin hoşuna mı gidiyor, niye pis pis sırıtıyorsun! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

SALİH CORA (Trabzon) - Saçmalıyorsun!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, rica ediyorum... Böyle şey olmaz, böyle bir ifade olmaz! Yakıştırıyor musunuz bir Grup Başkan Vekiline böyle bir ifadeyi? Böyle bir ifadeyi yakıştırıyor musunuz?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - ABD maliyesini dolandıran adamların kara parayı Türkiye'ye aklaması için gönderdikleri kişiler, ABD'deki adamlar yakalandı ve Korkmaz'ın ismini verdi. Türkiye'de 4 ayrı mahkeme Korkmaz'ın mal varlıklarına el konulması için karar aldı, yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ali Bey, bu açıklamadan kaçırdığını mı anlıyorsunuz?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sonra bir el düğmeye bastı, Soylu'nun itirafına yani senin itirafına göre bu el Soylu'nun kendi eliydi. Bu el sayesinde Sezgin Baran Korkmaz'ın mal varlığı üzerindeki tedbir ve yurt dışına çıkış yasağı aniden kaldırıldı yani Adalet Bakanlığını da işin içinde bulundurdunuz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne kadar kirli siyaset üretiyorsunuz!

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ve 4 Aralık 2020'de Sezgin Baran Korkmaz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla makamında görüştü, hatta o gün o kadar çok meşguldün ki sen makamında görüşmeler yaparken Sezgin Baran Korkmaz'ı getiren 2 kişi Sezgin Baran Korkmaz'la senin kapında sigara içiyorlardı.

SALİH CORA (Trabzon) - FETÖ'nün dediklerini dile getiriyorsun burada.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, ben uyarıyorum gerektiğinde. Lütfen, dinleyelim, size geldiğinde konuşursunuz.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Şimdi ben soruyorum: Sezgin Baran Korkmaz'la ne konuştun, ne konuştun da Sezgin Baran Korkmaz bir gün sonra yurt dışında senin sayende kaçtı? Sonra, MASAK, Korkmaz için birden kara para akladığı raporunu yayınladı. Sonra, mahkeme gözaltı kararı çıkarttı, oysa ki daha önce de vardı. Sonra, kırmızı bültenle Avusturya'da yakalandı, şimdi de ABD'de yargılanıyor. Türkiye'de suç işledi, senin sayende ABD'de.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu ülkede kara para aklayıcılarının, çete liderlerinin, uyuşturucu, kokain kaçakçılarının İçişleri Bakanıyla yan yana gelebilmesi ve geçip gidebilmesi normal değildir.

Bakın, şimdi gösteriyorum: 2 milyar dolarla yurt dışına kaçan kripto tosuncuk Süleyman Soylu'yla.

Bakın, şimdi gösteriyorum tek tek: Süleyman Soylu, uyuşturucu maddeyle yakalanan Abdülhamid Burak Aykut'la.

Bakın, şimdi gösteriyorum: Soylu, Aleyna Çakır cinayeti şüphelisi Ümitcan Uygun'un babasıyla.

Şimdi gösteriyorum: Süleyman Soylu lüks araçta uyuşturucu kullanan pudracı Kürşat Ayvatoğlu'yla.

Şimdi gösteriyorum: Süleyman Soylu, Brezilya'da 1,3 ton uyuşturucuyla yakalanan uçağın sahibi Şeyhmus Özkan'la.

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Ya, Allah aşkına! Montaj bu, montaj.

SALİH CORA (Trabzon) - Senin de fotoğrafların var.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Değerli arkadaşlarım, Türkiye, hem uyuşturucu kullanımı hem uyuşturucu ticareti açısından karanlık bir noktaya sürüklendi.

Elinde tuttuğun kitap gibi yüzün kızarıyor, görüyorum. Emniyetin 2022 uyuşturucu raporuna göre, 2021 yılında bir önceki yıla kıyasla geçen eroin miktarı tam yüzde 61 arttı, bonzai -senin söylediklerini söylüyorum- yüzde 30, kokain yüzde 45, Captogon yüzde 24, met yüzde 33 arttı.

SALİH CORA (Trabzon) - Yakalananlara bak.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bu kadar uyuşturucunun yakalanmasıyla, uyuşturucunun Türkiye'de bu kadar kol gezmesiyle sen onların içlerinden yakaladığın torbacılar üzerinden büyük bir başarı hikâyesi yazmaya kalkıyorsun ve bundan hiç utanmıyorsun. Bu neyi gösteriyor biliyor musun?

SALİH CORA (Trabzon) - Senin bir ilişki içerisinde olduğunu gösteriyor.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Türkiye'nin uyuşturucuda rota ve pazar hâline geldiğini gösteriyor Genel Başkanımızın gündeme getirdiği met, 2009'da İstanbul'un bir sokağında bulundu ve on yıl içinde Türkiye'nin her yerindeydi senin sayende. Met, yoksul mahallelerin elinde ölümcül bir salgına dönüşüyor. Cumhuriyet Halk Partisinin yoksul mahallelerde yaptığı çalışma bize şunu gösteriyor: Met, ucuz ve her yerde kullanılıyor. Yoksul gençler hızla bu ağa düşüyor çünkü senin çalışma tarzın bu gençlere başka bir hayat hakkı tanımadı. Geçen sene uyuşturucu kaynaklı ölümlerin yaklaşık yarısı metten. Oran, on yıl içinde katlanarak büyüyor. Peki, sen, sen ne yapıyorsun? Önüne geçemediğin salgını "operasyonel baskınlar" falan diye millete yutturmaya çalışıyorsun. Uyuşturucudan ölen çocukların anneleri, ahı olan anneler seni asla ama asla unutmayacaklar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sizi de unutmayacaklar.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Söylediğin hesaba göre, yılda 260 bin uyuşturucu satıcısını yakalamışsın. Ya, bu korkunç. Yakalananların torbacı olduklarını, yakalanmayan baronlarınsa seninle beraber boy boy fotoğraflarını ben sana gösterdim.

SALİH CORA (Trabzon) - Sizin de fotoğraflarınız var.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Çünkü ortada tonlarca uyuşturucu var, yakalanan tek bir baron yok.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bunlar, Türkiye'ye geliyorlar, milyon dolarlık oteller, yatlar, villalarla kara parayı aklıyorlar ama senden çıt yok. Neden mi bu hâle geldik? Senin yüzünden. Hatırlarsan geçen sene -Kolombiya'dan Türkiye'ye- Kolombiya Limanı'nda 4,9 ton kokain yakalandı. Kimler teslim alacaktı? Kimler paylaşacaktı? Nasıl bir ağla dağıtılacaktı? Aradan tam iki buçuk yıl geçti, ortaya çıktı mı? Hayır. Bildiğim kadarıyla gene paravan kişileri yakalamışsın; gene baronun arkasında durmuşsun, gene baron elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Şimdi, sen bunun hesabını verebilir misin? Veremezsin. Senin bu suçu ve suçluyu nasıl koruduğunu biz geçen sene belgeleriyle sana anlattık, sen de "Evet, doğrudur." dedin.

Kirli ilişkilerin nedeniyle, senin bilgi paylaşmayan bürokratlarının olduğunu; rahatsızlık duyduğun devletin polisleri, memurları, cumhuriyetin evlatları olduğunu biliyoruz. Bu yüzden hepimizin bildiği bir gerçeği bir kez daha söylüyorum. Genel Başkanımız ve biz, uyuşturucuyla ilgili sözlerindeki muhatap olarak iktidarı, siyaseti ve seni sorumlu tutuyoruz; hiçbir zaman devletin kurumlarını hedef almadık, almayız. Kendine siper ettiğin kurumların açıklamalarında senin kullandığın ucuz siyasetin ve kirli dilin izlerini görüyoruz, aslında hepimiz seni görüyoruz Soylu; gözümüz senin üzerinde. Hukuk karşısında hesap vereceksin ve asla kaçamayacaksın.

SALİH CORA (Trabzon) - Göreceğiz kimler kaçacak.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Değerli milletvekilleri, geçen sene Soylu burada "Terörü bitirdik." dedi. Ya, hiç sıkılmadan, bu sene de daha yeni bomba patlamışken, aynı sözleri, yüzü kızarmadan burada söyledi. Oysa yılbaşından bu yana 88 askerimizi, 17 polisimizi, 105 evladımızı teröre şehit verdik. "Teröristleri ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz." dedin, "Kuş uçurtmuyoruz." dedin; az önce de gene sıkılmadan aynı sözleri söyledin. Öyleyse nasıl oluyor da bir kadın terörist, güvenlik unsurlarının ve istihbaratın en güçlü olduğu Afrin'den elini kolunu sallayarak Türkiye sınırlarını geçti, Türkiye sınırından kaçak olarak girdi; 1.200 kilometre yol alıp da geldi İstanbul'a, evli gibi gözüktüğü bir kişiyle tekstil atölyesinde işe girdi ve daha sonra, defalarca bombayı koyacağı yerde keşif yaptı, günü geldiğinde birlikte hareket ettiği terörist bombayı kendisine verdi, kadın terörist bombayla, üstünde kamuflaj elbisesi, ayağında postal Taksim'in göbeğine kadar herkesin gözünün içine baka baka gitti, gitti banka oturdu, orada tam kırk beş dakika...

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Mecliste de var, yanınızda oturuyor; terörist Mecliste yanınızda oturuyor.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - ... bekledi, bombayı koydu? O bomba patladı ve 6 insanımızı kaybettik, 2 ağır yaralımız var.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Hoşunuza gidiyor mu?

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sen hesap verirken konuşursun, benim karşımda söyleyeceğin sözün yok.

Kadın terörist yakalandı ama bombayı ona veren ve suçu örgütleyen şahıs şu anda piyasada yok. Sen ne yaptın? Sen, terörle mücadele adı altında Taksim'deki saksılar ile bankları kaldırdın. İşte, senin terörle mücadele anlaşın bu. "Mahcubuz." dedin arkadan, ben sana "mahcupluk" nedir söyleyeyim: Görevini layıkıyla yapmayan kişilerin kullandığı sözdür. Sen görevini layıkıyla yapmadın ve "Mahcubuz." dediysen o koltukta niye oturuyorsun?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Vatandaşa sor.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Senin mahcupluğunun bedelini milletimiz canıyla ödüyor. Sen "Terörle mücadele ediyorum." diye Taksim'de saksıları kaldıracağına kamuflaj elbiseli o kadını önceden yakalatabilseydin. Bir açıklama yaptın "Terör saldırısının arkasında ABD var." diye, şimdi de burada ucuz kabadayılık yapıyorsun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Özkoç, böyle bir usul olmaz, böyle bir usul olmaz, her türlü eleştiriyi dile getirebilirsiniz ama bu usul olmaz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sizi kınıyoruz Sayın Özkoç, kimseye hakaret edemezsin, ayıp ya, ayıp ya!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yazıklar olsun!

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ama senin liderin dedi ki: "Sen kimsin? Ben Amerika'da Başkan Biden'ın elini sıkarım, taziyesini kabul ederim." Buna rağmen yine ipe sapa gelmez açıklamalarda bulundun. Mersin'de -hain terörist- polisevindeki saldırıda çuvalladın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ayıp, terbiyesizlik bu ya! Grup Başkan Vekilisiniz, ayıp ya!

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Fikirtepe'de bir binada patlama meydana geldi, 3 can kaybı var, doğal gaz olmayan evdeki patlamayı "doğal gaz" diye açıkladın. Şimdi, orada, terör örgütüyle ilgili araştırma ve soruşturma yapılıyor.

Sayın Bakan, ben sana söyleyeyim, son olarak skandal bir itirafta bulundun, Taksim patlamasından sonra dedin ki: "Nusaybin'in, Kızıltepe'nin, Kamışlı'nın olduğu gibi birçok terör örgütünün fink attığı, ajanların kol gezdiği bir yer yok." Şimdi, soruyorum: Nusaybin ve Kızıltepe Mardin'in ilçeleri değil mi? Yani sen "Türkiye'de terör örgütleri ve yabancı ajanlar fink atıyor." dedin. Sen İçişleri Bakanısın; sadece orada değil Taksim'de fink atıyorlar sayende, Mersin'de fink atıyorlar.

Az önce "Daha önceden büyük terör olayları oluyordu, şimdi o büyüklükte terör olayı yok." dedin. 6 canı kaybettiğimiz terör olayı senin için küçük bir olay mıdır? Sadece kirli politikaların yüzünden namusumuzu kevgire çeviren politikaların için bile bu görevde durmaman gerekir.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Terbiyesiz, ahlaksız! Ya, bu kadar ahlaksızlık olur mu ya!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu nasıl bir dil? Terbiyesiz, terbiyesiz! Sizsiniz o sizsiniz!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Özkoç, Sayın Özkoç, sizi kınıyorum. Ayıp, terbiyesizlik bu ya!

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ne idiği belirsiz 9 milyon o kişinin aralarında girdi IŞİD militanları; PYD ve PKK teröristleri, DEAŞ teröristleri her yerde kol geziyorlar.Kars Emniyet Müdürün "DEAŞ 71 ilde örgütlüdür." dedi. Şimdi "Bunlar bu topraklarda fink atıyorlar." diyorsun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ayıp ama ya!

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sen bu suç örgütlerinin bir çoğuna vatandaşlık verdin. DEAŞ'la ilgili de bak; vatandaşlık verdiğin DEAŞ'lı terör örgütü liderini gösteriyorum sana, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım "Namusumuzu kevgire çevirdiniz." diyor Sayın Özkoç.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Konuşması bitince konuşacağım.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Değerli arkadaşlarım, bir İçişleri Bakanı, ülkemiz ve asayiş ve can güvenliği için tehlikedir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kimsenin namusu hakkında...

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Otur, otur!

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Bir dakika...

Aslında bu yüce makamda hâlâ oturmaman gerekir ama sen elbette gülmeye, yaptığın bütün bu şeylere rağmen hayasızca davranışlara devam edeceksin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, yirmi dakikadır...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sözü bitince ben bir açıklama yapacağım, sözünü bitirsin bir açıklama yapacağım Uğur Bey, bir sakin olalım.

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Ama sana söylüyorum: Süleyman Soylu, er ya da geç yaptıklarının hesabını vereceksin.

Şimdi, söylüyorum, sen daha önceden dedin ya "Dünya bizi örnek gösteriyor." diye, sen örnek gösterilen bir lider değil ibret alınacak bir İçişleri Bakanısın, o yüzden de asla kaçamayacaksın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)