BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bir saniye.

Değerli milletvekilleri, bakın, böyle, karşılıklı bağrışmalarla, diyaloglarla bugünü bitiremeyiz. Farklı fikirlerin, farklı görüşlerin olduğu açık. Anlaşmak durumunda da değiliz. Size söz geldiğinde siz cevap verin. Kusura bakmayın, böyle yapamayız, böyle bir usulümüz yok. Burada oturan herkes şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinin üyesi, konuşma hakları var ve konuşuyorlar. Gerekli yerlerde ben uyarıyorum, gerekli yerlerde uyarıyorum, sizin göreviniz değil. Uyarmam gerektiği noktada karşı tarafla konuşmayın, beni uyarın, uyarmamı isteyin, bana dönük söyleyin lütfen. Bitiremeyiz başka türlü. İkili diyalog usulümüz yok. Bugün de çok sayıda vekil arkadaşımız var. Herkes ikili diyaloğa girerse bugünü biz tamamlayamayız. Burası bir bütçe platformu, bütün tartışmaları da devam ettirip sonlandırabileceğimiz bir platform değil, derinlemesine konuları tartışabileceğimiz bir platform da değil. Herkes pozisyonunu, görüşünü ifade ediyor. Takdir milletimizindir. Milletimiz kimin ne dediğine bakacak ve takdirini kullanacaktır. (MHP ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

Değerli arkadaşlar...

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Görüşlerini bildirsinler, iftira atmasınlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Size söz verdiğimde siz de bunları ifade edin.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Gerekeni söyler misiniz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Milliyetçi Hareket Partisinden söz talebinde bulunan var mı?

Baki Bey, buyurun.

Süreniz beş dakikadır.