ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım ve Bakanlığımızın çok kıymetli bürokratları; 2023 yılı merkezî yönetim bütçemizin İçişleri Bakanlığımıza ve vatanımıza, milletimize hayırlı olmasını ben de temenni ediyorum.

Pazar günü İstanbul'da eli kanlı, bebek katili terör örgütü, narkoterör örgütü PKK-PYD/YPG tarafından meydana gelen terör saldırısını lanetliyorum ve teröristi ele geçiren çok değerli güvenlik kuvvetlerimizi, çok kısa sürede ve canlı olarak ele geçiren...

(Gürültüler)

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Bakan, 11 yaşına inmiş...

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Sözünü uzatma!

Senin Genel Başkanının resimlerinin ne olduğunu gösteririm.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Gösterin, görelim.

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Göster...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Ümit Yılmaz Bey'i dinleyelim, söz verdim. Rica ediyorum.

İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Mafyayla irtibat kuran şerefsizdir! Senin Genel Başkanının resimlerinin ne olduğunu gösteririm.

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Ümit Yılmaz Bey'i dinleyelim, başladı süresi.

Buyurun.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Fahrettin Bey, saat 10.00'da başladı bütçe görüşmeleri, şu anda altı saatlik zaman geçti; bu altı saatte siz tarafınızdan farklı bir şeyler söylemediniz, ekstra bir şeyler söylemediniz; İçişleri Bakanlığının bütçesine katkı sağlayacak, vatanımıza, milletimize katkı sağlayacak bir ifadede bulunmadınız zaten.

FETİ YILDIZ (İstanbul) - Ya, öyle bir amaçları yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Ümit Yılmaz, sürenizi başlatıyorum, sizin söz sıranız.

Buyurun.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - HDP'nin, CHP'nin söylemiş olduğu şeyleri söylediniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, ikili diyaloglarla bitiremeyiz.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Fahrettin Bey, o yüzden sizin eleştirilerinize...

(Gürültüler)

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Size yazıklar olsun!

Haklı olarak eleştirebilirsiniz tabii ki ama siz eleştirilerinizde kulak verecek şeyler söylemediniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ümit Bey, süreniz başladı.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Altı saattir aynı şeyleri HDP'den de dinliyoruz, CHP'den de dinliyoruz. O yüzden hani, sizden farklı bir şey duymadık, o yüzden polemiği devam ettirmenizin bir anlamı yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Yılmaz, devam edin.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Teşekkür ederim Başkanım.

Pazar günü İstanbul'da meydana gelen eli kanlı, bebek katili PKK-PYD/YPG tarafından gerçekleştirilen terör saldırısını lanetliyoruz. Bizim bir farkımız var: Biz, terör örgütünün adını da zikrederek lanetliyoruz yani öylece, sadece işte, "Terör saldırısını lanetliyoruz." diyerek üstü kapalı geçemiyoruz, "Nereden gelirse gelsin." demek istemiyoruz. Bunun nereden geldiği belli. Teröristi canlı olarak en kısa zamanda ele geçiren güvenlik güçlerimize de buradan teşekkür ediyoruz.

Bakın, HDP'nin veya CHP'nin veya sizin iddia ettiğiniz gibi eğer bu terör saldırısına maksatlı olarak göz yumulmuş olsaydı canlı olarak yakalanmazdı.

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Bizim öyle bir iddiamız yok.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Tamam, iddianız yoksa o zaman bunu ifade ederseniz seviniriz.

Şimdi, terör örgütleri çeşitli yol ve yöntemlerle faaliyetlerini yürütürler, eylemlerini yaparken sadece silahlı eylemlerini yapmazlar; bazen maddi, manevi destek sağlamak için narkotik, psikolojik harekâtlar da yaparlar. Şimdi, bunu yaparken de bazı sivil toplum örgütlerini hatta siyasi parti kimliğine bürünmüş siyasi uzantılarını da kullanırlar ve yaptıkları terör saldırısını da yumuşatmak için veya narkotik faaliyetlerini gizlemek için kesinlikle bu terör saldırıları sadece kınanma şeklinde geçiştirilir. Bunu bugün burada da görüyoruz ve üzülüyoruz.

Ya, bu ülkede, Atatürk'ün kurduğu ve hepimizin dedelerinin partisi olan -ki kurucu iradesidir- bir partinin temsilcilerinin bunu bu şekilde değerlendirmesi canımızı acıtıyor. Efendim, yahu bıktık artık ya, yeter! Beş senedir Mecliste Silahlı Kuvvetlere yapılan hakaretlerden, güvenlik güçlerimize yapılan hakaretlerden, İçişleri Bakanlığının şahsına yapılıyormuş gibi gösterilip aslında terörle mücadelesine yapılan tenkitlerden artık yorulduk ya. Ya, bir sefer de... Olabilir, İçişleri Bakanlığımızın bütçesinde eksiklik olabilir. Ya, ne demek ya; bir Bakanlık, bir güvenlik kuvvetleri uyuşturucuyla ilişkilendirilebilir mi? Uyuşturucu satıcılarının, torbacıların yakalanması, baronlarının yakalanması başarısızlık olarak gösterilebilir mi; bu, nasıl bir ifadedir? Yani bunu Avrupa'da, Amerika'da yapsa adama madalya takacaklar...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Yılmaz, bir iki cümleyle bağlarsanız, süreniz doldu.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkanım...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Durdurdum ben, o ara durdurdum sürenizi.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Sayın Başkanım, yok, durdurmadınız; çok zamanım geçti. Sizden istirham ediyorum...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Durdurdum Sayın Yılmaz. Nereden biliyorsunuz durdurmadığımı? Durdurdum ben.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Bakıyorum, burada, karşımda Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Durdurdum sürenizi.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Evet, şimdi, şunu söylemek istiyorum...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, size böyle uygularsam herkese de uygulamak zorunda kalırım, rica ediyorum.

ÜMİT YILMAZ (Düzce) - Değerli milletvekilleri, bu sıralarda oturan insanlar, iktidar tarafında oturan insanlar yönetimde olabilir ama muhalefet tarafında oturan insanlar da yönetmeye namzet insanlardır; lütfen bu eleştirileri, bu tespitleri yaparken doğru yapalım. Belki ben bu sırada olmayacağım, belki birkaç arkadaşım olmayacak; uzak görüyorum sizin iktidara gelmenizi ama iktidara geldiğiniz zaman bunlar yüzünüze tek tek vurulacaktır. Bu konuşmalarınız, bu ifadeleriniz eninde sonunda Meclis tutanaklarından okunup sizlere söylenecektir diyorum.

Teşekkür ediyorum.