GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, 15 Temmuz hain darbe girişiminde kaybolan ve dağıtılan silahlarla ilgili bir önerge vermiştim. Siz de yanıt vermiştiniz, "Darbe girişimi sırasında Ankara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünde şu kadar kayboldu." dediniz ve Türkiye genelinde de arandığını ifade etmiştiniz. Söylediğiniz sayılar inandırıcı değil ama benim dikkat çekmek istediğim konu başka. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü sizi yalanladı ve "Tek bir silahın dahi kaybolmadığını." ifade etti. Bunun üzerine size tekrar soru sordum, tekrar "Bir silah kaybının olduğunu." ifade ettiniz. Sayın Bakan, bu silahlar var mı, yok mu? Emniyet Müdürü farklı, İçişleri farklı konuşuyor; acaba kandırılıyor olabilir misiniz?

Bir diğeri...

Sayın Başkan, Bakan dinlerse daha iyi olur.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Behiç Bey, daha sonra konuşursanız.

Buyurun.

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Evet, teşekkürler.

Herhâlde cumhuriyet tarihinde adı bu kadar suç örgütleriyle, mafyayla, uyuşturucuyla anılan başka bir bakan olmamıştı. Mesela, 2018 yılında Adnan Oktar grubuna operasyon yapıldığını sabah Oktar grubundan birinin size mesaj atarak operasyonu durdurmanızı istediği iddia edilmişti çünkü bu operasyonu yaptıran İstanbul Emniyet Müdürünün sizden bunu sakladığı iddia edildi. Gerekçe ise, sizden sızacağı düşüncesi. Sonra ne oldu? Sedat Peker çıktı: "Koruma polisimi siz vermediniz mi?" dedi. Bunun üzerine birkaç isim açıkladınız programda; biri Selami Altınok, diğeri de o dönem Terörden Sorumlu Müdür olan Mustafa Çalışkan. "Peker'e koruma kararını bunlar verdi." dediniz. Altınok şu anda partinizin milletvekili, Mustafa Çalışkan görevden tümüyle alınamadı, genel müdür yardımcılığına çekildi. Görevden alınamadı "Görevden alındı." demiyorum, alınamadı çünkü bu açıklamalar sonrası Çalışkan döndü dedi ki: "Mustafa Çalışkan gibi bir insanı açığa kim alacak, nasıl alacak; bir görelim bakalım." Şimdi de Sarallar operasyonunun sizden gizlendiği söyleniyor, niye? Yine sızacağı endişesiyle. Bu ne demek? Birileri kollanıyor demek. İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bu iddiaları yalanlattırdınız ama Sayın Bakan, sizin hakkınızda bir değil, iki değil, sürekli mi sizinle ilgili böyle iddialar ortaya atılır? İddianamede de var olan konuşma kayıtlarında çete üyelerinin yapılacak operasyonlardan önceden haberdar olduğu, kaç kişinin alınacağına dair bilgilerinin bile olduğu söyleniyor. Şimdi, buradan size soruyorum: Saral'ın lideri nerede? Nasıl kaçtı? Operasyonda neden yakalanmadı? İddianamede bile yer alan bu sızıntıların kaynağı kim? Siz değilseniz bu kaynağı neden hâlâ bulamıyorsunuz?

Bir diğeri, bilim ve akıl dışı politikalarla ekonomiyi batırdınız ve memleketi 3 sente muhtaç ettiniz. Parayla vatandaşlık satmayı da umursamazca sürdürüyorsunuz. Ben bir milletvekili olarak, bugüne dek kaç kişiye parayla vatandaşlık sattığınızı öğrenmek istediğimde, önergeme, bana sadece yönetmelik maddesini atarak cevap vermişsiniz. Ben bu soruyu kişisel merakımdan değil, millet adına soruyorum. Sabah da burada dediniz ki: "İstisnai Türk vatandaşlığı kazananların sayısı: 50 bini Türkmen, 219 bin Suriyeli, 110 bin Ahıska Türkü, 10 bin Uygur Türkü, 41.908 Afgan; toplam 381 bin." Sayın Bakan, hesap makinesiyle topluyorum, kendim topluyorum, bulduğum sayı 431 bin, siz 381 bin diyorsunuz yani dört işlemi dahi beceremeyen bir Bakanlıktan bahsediyoruz. Bu açıklık nereden kaynaklanıyor? Sonra da açıkçası kendi kendime düşündüm, biz Sayın Bakana sınırlardan giren sayının çok fazla olduğunu söylediğimizde "Hayır, o kadar değil." demeniz normal çünkü belli ki matematikle ilgili bir sorununuz var. Kadın cinayetleriyle ilgili, sınırdan kaçak geçenlerle ilgili, uyuşturucuyla ilgili, belki terörle ilgili verdiğiniz tüm hesaplamaları bence tekrar gözden geçirmeniz gerekiyor.

Bir diğeri, sadece bu milletlerden mi acaba vatandaşlık alındı?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

GAMZE TAŞCIER (Ankara) - Örneğin, binlerce kilometre arsa alanlar, tarla alan bir Katarlı dahi Türk vatandaşı olmadı mı ya da zengin bir Nijeryalı yok mu Türk vatandaşı olan? Israrla cevaplamadığınız sorumu tekrar söylüyorum: Her seferinde yerli ve millî olmaktan bahsediyorsunuz, para karşılığı kaç Türk vatandaşlığı verdiniz?

Teşekkür ederim.