KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Evet, herkes sözüne başlarken "kıymetli" "değerli" "çok kıymetli" "saygıdeğer milletvekilleri" ya da "Bakan Bey" diye başlıyor ama ardından küfürler, hakaretler, didişmeler, düşman pozisyonları sürüp gidiyor. Gerçekten şunu anlamak lazım: Yani, ben belki öğretmenlikten geldiğim için ayrı şekilde düşünüyor olabilirim. Bu zihniyet, bu üslup, bu duruşlarımız Türkiye'nin hiçbir sorununu çözebilecek kapasiteye sahip değil; bu zihniyet değişmelidir. Bakın, dünyada örnekleri var. Avrupalılar Yüzyıl Savaşlarını yaşadılar, sonra Otuz Yıl Savaşlarını, sonra Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nı; bizden katbekat daha fazla kan döktüler, düşmanlaşmayı yaşadılar ama sonuçta ne oldu? Toplumsal akıl devreye girdi, özgürlükleri, demokrasiyi, hukuku, ifade özgürlüğünü, kimlikleri, inançları özgürleştirdiler; kendi toplumlarını hem refaha kavuşturdular hem demokratik bir zihniyet geliştirdiler. Şimdi, bakın, yüz yıldır Türkiye bir zihniyet sorunu yaşıyor. Şimdi, 1925'te isyan olduğunda; Ağrı'da isyan olduğunda, Koçgiri'de olduğunda, Dersim'de olduğunda hangi örgütler vardı? Yoktu. Neyle ifade edildiler? Şakiler. Sonradan, bakın, neyi üretti bu zihniyet? 1971 darbesi, 1960 darbesi, 12 Eylül darbesi, FETÖ darbesi, sıkı yönetimler, OHAL'ler, çatışmalar, zindanlar ve Türkiye'ye giydirilen... Bu, her konuda, hangi konuyu ele alırsanız alın -dünyadaki olumsuzluk bazında söylüyorum- en son sıralarda yer alıyor bu zihniyet. Burada öyle bir şey var ki "bir düşman kamp var, aman bunları konuşturmayalım, aman dinlemeyelim." ben kendi kitleme ne kadar kahramanca konuştuğumu ifade edeyim, ruh hâliyle birbirimizle konuşuyoruz. Dolayısıyla bu ruh hâlinden çıkmadığımız müddetçe Türkiye'nin hiçbir sorunu çözülmez, bunu söyleyelim.

Şimdi, Türkiye'de kimlikler özgür mü? Değil. İnançlar özgür mü? Değil. Kadın özgür mü? Değil. Emekçiler özgür mü? Değil. Demokrasi var mı? Yok. Hukuk var mı? Yok. E, darbeler, komplolar zihniyeti üzerine kurulan bir anlayış; sonuç alınamıyor. Bakın, FETÖ ile siz hangi ayrılıkçılık üzerine birbirinize darbe yaptınız? Bu önemli bir soru. Yani, bunlar Kürt müydüler, Alevi miydiler ya da Ermeni miydiler darbe yaptılar? Yok, iktidar zihniyeti. 1960'ta hangi darbeyi, hangi zihniyetle yaptınız? 1971 öyle, vesaire... Kısaca şunu söylüyorum: Biz eğer gerçekten halkın parlamenterleri isek, eğer bu Meclis bu ülkenin sorunlarına yanıyor, yüreği yanıyor, bu halkları düşünüyorsa buradan çıkış yapmak zorundadır; yeni bir zihniyetle, yeni bir üslupla, yeni bir ahlakla meseleye yaklaşmalıdır. Sizi ikna etmeyebilir hatip, sizin düşüncelerinize denk gelmeyebilir ama saygıyla birbirimizi öğrenmeyi bilelim her şeyden önce. Bakın, mesela, Bakan ne diyor: "Ayakkabı numaralarını biliyoruz." Şimdi, bu kız, kadın -neyse- Suriye'den geliyor -Ayakkabı numarası kaçtı?- kaçak geliyor. İş yerinde dört ay çalışıyor. Numarası kaçtı? Onu yönlendiren, Suriye'de tank üzerinde, üniformalı, 2017'de kendi hesabından paylaşım yapıyor; gazeteciler "ÖSO elemanıdır." diyor. Soylu'ya soruyoruz: Numarası kaçtı gerçekten?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yirmi saniyeniz.

HASAN ÖZGÜNEŞ (Şırnak) - Dolayısıyla, bana geçen günlerde kurşun çekirdeği attılar. Soylu Bey'e soruyorum: Etrafımızda o kadar güvenlik güçleri vardı, kim attıysa ayakkabı numarasını açığa çıkaracak mısınız? Ben daha önce, bizim gençlerimizden 5 gencin kaçırıldığını söylemiştim, helikopterden atılan Vanlı vatandaşları sormuştum, eğer bunların ayakkabı numaralarını Soylu Bey çıkarabilirse biz her şeyine inanacağız.