| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Başkanlığı e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 18 .11.2022 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan ve Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Son konuşmacıya hitaben, daha doğrusu cevap hakkı niteliğinde olarak şunu söyleyeyim: Sayın Soylu'yla hiç kimsenin kişisel bir mesesi yok ve Sayın Soylu'ya karşı burada yapılmış siyasi eleştiriler bizde hiçbirimizi listelerde bir yerlerde garanti etmez ancak sizin yapmış olduğunuz bu övgüler herhâlde sizi listelerde birkaç dönem bir yerlerde garanti eder, hayırlı olsun, gözünüz aydın olsun.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Hakikati konuşuruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, hava durumu ile bir yerlerde yemek yiyen belediye başkanından bahsetmekle beraber İstanbul'da bombalı saldırı olduktan sonra Malezya'ya gitmekten geri kalmayan Sayın Cumhurbaşkanını da burada kamuoyuna bir kez daha hatırlatmak isterim.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, önce ben şunu söyleyeyim: Burada çok değerli bürokratlarımız var...
(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, söz verdiğimde lütfen ifade edelim fikirlerimizi.
CAVİT ARI (Antalya) - Burada siyaseten gelmiş...
AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - "Endonezya" diye düzeltir misiniz?
CAVİT ARI (Antalya) - "Endonezya" olarak düzeltiyorum.
İçlerinde siyaseten gelmiş ve önümüzdeki ilk seçimde iktidar değiştiğinde siyaseten görevi sona erecek veya değişecek, gidecek mutlaka çalışan vardır ancak devletin memuru olarak saydığımız, bildiğimiz, kabul ettiğimiz askerimiz, polisimiz ve bürokratımız hepimizin askeridir, hepimizin polisidir, hepimizin jandarmasıdır, hiç kimsenin özel memuru değildir. Devamlı buradan söylüyoruz: AKP'li arkadaşlar, buradaki bürokratlar ve buradaki bürokratlar üzerinden sanki çalışan memurlarımız, bürokratlarımız kendi memuruymuş gibi algı yaratmaya çalışsa da onlar bizim devletimizin memurudur, sizin bu yaratmaya çalıştığınız algıyı reddediyorum ve kınıyorum da.
Sayın Bakan, önce şunu söyleyeyim: Bakın, KHK'lilerle ilgili gerek Cumhuriyet Halk Partili diğer milletvekillerinin veya yetkililerin gerekse de Sayın Genel Başkanımızın söylediği tek şey şudur: İfadeler, KHK'yle atılanlardan yargı kararıyla beraat edenlerle ilgilidir. "Tekrar geriye dönebilir." şeklindeki açıklamalar... Eğer bunlardan herhangi birisi ceza almışsa bunlarla ilgili hiçbir söylem yoktur, bu söylemi de kimse çarpıtmasın.
Bakın, biz teröre karşıyız ve teröre her zaman da karşı olmaya devam ediyoruz. Ancak, bir konuşmacının biraz önce "zımni destek olanlar" da dedi. Geçmişte, yakın bir tarihte teröre destek verenlerle halay çekenler mi veya efendim, Habur'dan davul ile zurnayla karşılanan o teröristlere "Sen pişmansın değil mi?" diye onlara soran ve onları valilerle, kaymakamlarla karşılatıp savcıları ayaklarına gönderenler mi acaba bu zımni destek verenler; onları da bilelim.
Sayın Bakan, ben naçizane çok siyasi bir konuşma yapmadan sadece bir İçişleri Bakanı nasıl olmalı onunla ilgili çok kısa bir düşüncemi paylaşmak istiyorum. Göreviniz gereği kucaklayıcı olmanız lazım. "İçişleri Bakanı" dediğiniz kişi ve o görev, vatandaşı ayrıştırmayan ve eğer bir vatandaşına karşı da bir haksızlık, iftira, bir yanlışlık yapılmışsa ilk karşı çıkacak olan kişi olmalı. Ama siz -görüyoruz ki bakın- bir terör eylemi yaşanmış, daha ne olduğunu bile bilmeden kalkıp birilerini suçlar açıklamalar yapıyorsunuz ve ondan sonra da yapmış olduğunuz açıklamanın yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Sayın İçişleri Bakanı, eğer birileri böyle bir açıklama yapmış olsa "Ya, bir dakika dur kardeşim, daha gerçek ortaya çıkmamış ki." demeniz gereken bir kişi ve görevdesiniz ama siz tam tersi bunları yapan ve toplumu ayrıştırıcı dil kullanan bir durumdasınız.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Ben söyleyince olmuyor, sen söyleyince oluyor(!)
CAVİT ARI (Antalya) - Ben, eğer böyle bir yanlış yapan varsa tam tersi ona karşı sizin "Dur!" diyen birisi olmanız gerekirdi diye ifade etmek isterim.
Bakın, ilk defa... Ha, şunu da söyleyeyim, biz siyasetçiyiz, siz de siyasetçisiniz, Genel Başkanımız da siyasetçi; bizlerin eleştirileri siyasidir. Siz eleştiri yapabilirsiniz siyasidir, bizim eleştirimiz siyasidir ve gerek Jandarma Komutanlığı gerek Emniyet Genel Müdürlüğüyle ilgili yapılmış bir eleştiri varsa bu siyasidir, bunun muhatabı da sizsiniz. Ama öyle tahmin ediyorum ki bu ülke tarihinde ilk defa bir Emniyet Genel Müdürüne ve Jandarma Genel Komutanına bir siyasiyi, bir genel başkanı şikâyet eden veya ettiren bir durumunda olan bir kişisiniz Sayın Bakan.
Şunu söyleyeyim, bakın, polisimiz ve jandarmamız hepimizin. Ve AKP'nin, gerek Emniyete gerek Jandarmaya ve askeriyemize karşı, bilhassa, zaman zaman siyasi yaklaşımlarla sanki kendi Emniyeti kendi Jandarmasıymış gibi takındığı tavırlar sizi belki rahatsız etmiyor olabilir ama bizi rahatsız ediyor.
Bakın, Antalya'da 2 ilçede görevli polisler, AKP İlçe Başkanının marifetiyle tayin edildi; ben size söyleyeyim.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Ayıp ediyorsun bak.
CAVİT ARI (Antalya) - Bununla ilgili de soru önergesi verdim.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Ayıp ediyorsun.
CAVİT ARI (Antalya) - O zaman cevabını verseydiniz de yanlış olduğunu öğrenseydik.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Cevabı belli.
CAVİT ARI (Antalya) - Biz size sorduk ve siz de bunun cevabını vermediniz.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - Verdik, açıklaması da yapıldı.
CAVİT ARI (Antalya) - Bakın, eğer siz polis memurlarını seviyorsanız onlara karşı koruyucu olun. Kimden? AKP'lilerden koruyucu olun.
Ve yine, şunu da söyleyeyim bakın, Antalya Kepez İlçe Başkanınız, Jandarma Alay Komutanını ziyarete gitti.
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - O kadar özel meseleden...
CAVİT ARI (Antalya) - Bir dakika, özel değil, bu siyasi bir şey.
Ve İlçe Başkanının o ziyaretteki oturuşu ve Alay Komutanının o ziyaretteki sandalyenin ucunda duruşu sizi rahatsız etmediyse bile Antalya halkını rahatsız etti ve üzdü çünkü o Komutan, bizim anlı şanlı Türk askerimizin bir ferdiydi. Oraya gelen AKP İlçe Başkanı sanki o Jandarma Komutanına "memurum" muamelesi yaptı. Ben buradan bir kez daha kınıyorum. Eğer sizin içinize o davranış siniyorsa da siz bunu kabul etmeye devam edersiniz.
Bakın, yabancılar konusu burada çok konuşuldu. Ben sadece bir kelimeyle bunu söyleyerek devam edeyim. Sizin resmî kayıtlarınıza göre yabancı sayısının 5 milyon 254 bin 586 olduğunu ifade ettiniz. Kaldı ki bunlar, efendim, bilinenler; bilinmeyenleri kim biliyor, onu da bilmiyoruz ama hesap ettiğimizde, 16 kişiden birisi bugün bu ülkede yabancı Sayın Bakanım. Bakın, geçenlerde de konuşmuştum bir bakanlıkta, ekonomiler, diğer konular bir gün gelir düzelir ama bugünden böyle 6 milyona yaklaşmış yabancı konusu ve bu yabancılar bu ülkeye yerleştiği müddetçe gelecekte ülkenin başında en önemli sorun olmaya devam edecektir. Bu da ülkenin geleceği açısından en büyük sorunlardan biri olacaktır.
Son söz, Manavgat yangınlarıyla ilgili ben de bir şeyler söylemek istiyorum. Bakın, Manavgat'ta başlayan, Akseki, Gündoğmuş, Alanya, İbradı bölgesinde gerçekten büyük bir yangın çıktı ve Tarım Bakanı başta olmak üzere, o dönemde özellikle Bakanın basiretsizliğiyle bu yangın süreci uzadı. Bunun tartışmasına girmiyorum. O dönemde, AFAD'a teşekkür edildi. Ben buradan bir teşekkürü de -siz yapmadınız hiçbir aşamada- Antalya Büyükşehir Belediyesine ve de Manavgat Belediyesine yapmak istiyorum çünkü çalışanlarıyla çok büyük emek gösterdiler, bütçelerinden çok büyük para harcadılar...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Arı, son cümlelerinizi alayım.
CAVİT ARI (Antalya) - ...ve AFAD ve TOKİ üzerinden vatandaşımıza yapılan belli miktarda ev var. Oradaki en büyük sorun, o vatandaşlarımızın evinin bugün vatandaşa kaç paraya teslim edileceği hâlâ belirsizliğini koruyor. Devlet olarak, yangında vatandaşın evinin yanması engellenemedi ama yapılan evlere hâlâ kaç para ödeyeceğini bilmeden vatandaşlarımız yarın kaygısı içerisinde orada bulunmaktalar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
CAVİT ARI (Antalya) - Teşekkür ediyorum.