| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Başkanlığı e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 18 .11.2022 |
TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Bakanım, Değerli Komisyon üyeleri, İçişleri Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, sözlerimin başında, şahsınız nezdinde terörle mücadele konusunda destan yazan, uyuşturucuyla mücadelede tarihin en büyük operasyonlarına imza atan; teröristin silahlısından kravatlısına şehit kanlarıyla kutsanmış vatan topraklarını dar eden teşkilatımızı canıgönülden tebrik ediyorum.
Ayrıca, Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde gerçekleştirilen bombalı terör saldırısının hemen ardından, sözde medeni dünyanın samimiyetsiz taziye mesajlarıyla ilgili "Katil olay yerine geri döner." sözleriyle terörün arkasındaki esas gücü işaret eden ve hedefi tam 12'den vuran siz Sayın Bakanımızın sözüne de tamamen katıldığımı ifade etmek istiyorum. Sosyal bilimcilerin "bumerang korelasyonu" olarak tanımladığı bu gerçek, bilimsel olarak da vicdani olarak da sabit bir gerçektir.
Sayın Bakanım, hiç şüpheniz olmasın, mücadelenizi itibarsızlaştırmaya çalışanlara karşı Türk milleti sonuna kadar yanınızdadır. Hiç tereddüdünüz olmasın, kararlılığınızı sekteye uğratmaya çalışanlara karşı Türk milliyetçileri sonuna kadar arkanızdadır. Elbette, düne kadar binlerce terör sempatizanını militanlaştırarak dağa çıkarmayı görev addeden şirret güruh, devletimizin meşru ve yüzde 100 başarıya ulaşan haklı mücadelesinden rahatsız olacak, buldukları her fırsatta kinlerini kusacaklardır. Elbette, düne kadar dağdaki katillere kurban arayan, insanlık düşmanı, eli kalemli hainler devletimizin duruşundan rahatsız olacak, yüzleri hiç kızarmadan iftiralarını sıralamaya devam edecektir. Elbette, düne kadar dağdan talimat alıp şehirde caka satan, tehditler savuran kravatlı eşkıyaları rahatsız olacak, sağa sola irin akıtmaya devam edecektir. Biz biliyoruz ki bu topraklarda teslimiyetçiler hiç eksik olmamıştır, bu topraklarda çaşıtların nifak saçma girişimleri hiç bitmemiştir; bu topraklarda ülkesini kötüleyen, ülkesine kötülükte birbiriyle yarışan âcizler her daim kendilerini ifşa etmiş, kirli yüzlerini her fırsatta göstermişlerdir. Ve yine biliyoruz ki bizim, kimliksizlerin şahsiyetsiz sözde politik hamlelerine kurban verecek devletimiz de yoktur; bizim, gaflet ve delalet içinde olan, ruh kökünden kopmuş haysiyet fakirlerinin insafına terk edilecek milletimiz de yoktur.
Biraz evvel bazı istatistiklere bir kez daha göz attım. Terör kaynaklı olay sayısında yüzde 34 oranında bir azalma olduğu dikkatimi celbetti. Yani önleyici güvenlik önlemlerinin sonucunda güvenlik güçlerimizin birçok olayı önlediği ayan beyan ortadadır. Hâl böyleyken Taksim'de bomba patlatan teröristi savunacak kadar alçalanlara, bu terör saldırısını alçakça seçim hazırlığı olarak görenlere hangi sıfatı takmak, hangi cevabı vermek münasiptir, ben bilemedim. Uyuşturucuyla mücadele konusunda tarih yazan, sadece 2021 yılında 136 uyuşturucu örgütünü çökerten bir teşkilata, bir devlete -ki bu devlet kendi devleti- "uyuşturucu taciri" iftirasını atanlara hangi üslubu, hangi açıklamayı münasip görelim, ben bilemedim. Binlerce kişinin dağa çıkarıldığı dönemleri geride bırakan, 18 yaş altı terör örgütüne katılanlardan bahsedilirken 5'lerden, 6'lardan bahsettiren, terörle mücadelesi birçok ülkede referans kabul edilen bir devletin, bir teşkilatın mücadele azmini kırmaya çalışmak hangi akla hizmetin ürünüdür, hangi mahfillere hizmetin gereğidir, ben bilemedim. Bir yıl içerisinde 32.400 göçmenin yakalanmasını görmeyen, 4.503 göçmen kaçakçısı ve organizatörünü yakalayıp 868'inin tutuklanmasına vesile olan, 194 insan tacirini yakalayıp 63'ünün tutuklanmasını sağlayan bir teşkilatın, bu devletin kaçak göçmen sorunuyla mücadele etmediğini söylemek hangi gerçeklikle bağdaşmaktadır?
Ben bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum Emniyet teşkilatımızın 332.070 personelinin tamamına, Jandarma Genel Komutanlığımızın, Sahil Güvenlik Komutanlığımızın personelinin tamamına ayrı ayrı teşekkürler ediyorum.
Değerli milletvekilleri, gönül isterdi ki İçişleri Bakanlığının takdiri hak eden projeleriyle ilgili fikirlerimizi daha fazla paylaşıp katkı sunalım. Mesela sadece, 2021 yılında 84.047 vatandaşımızın hizmet aldığı, hizmetin yerinden ifası projesiyle ilgili görüşlerimizi paylaşalım; mesela PKK'nın yeni yapılanması YPS gibi terör örgütlerinin yeni yapılanmalarına ilişkin fikir alışverişlerinde bulunalım. Mesela, sanal devriye faaliyetleri çerçevesinde memleketi kaosa sürüklemeye çalışan 106 bin hesabın, 46.646 kullanıcının tespit edilmesinden bahsedip bunların hangi kaynaklardan, hangi merkezlerden beslendiklerini tartışalım ama görüyorum ki bu hesapların paylaştıkları yalanları satın alanların, Gazi Paşa'mız Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafını profil resmi yaparak, nifak saçan FETÖ'nün, PKK'nın, DEAŞ'ın, yabancı menşeli istihbarat örgütlerinin değirmenlerine isteyerek veya istemeyerek su taşıyanların yarattığı tehlike hepsinden fazladır. Terör örgütlerinin hedef birlikteliğini eylem birlikteliğine dönüştürdüğü, küresel güçlerin yanı başımızda tedavüle soktuğu kanlı senaryolar ortadayken ayrışmadan medet ummak, devletin kurumlarını itibarsızlaştırmak suretiyle siyasi rant peşinde koşmak elbette kabul edilmeyecektir.
Millî onur ve haysiyetle şereflendirilmiş her Türk vatandaşının gördüğü gerçek şudur: Türkiye, sınırları içinde ve sınırlarının ötesinde kutlu bir mücadele sergilemektedir. Bu mücadele "Türk Asrı" hedefine ulaşılmasıyla taçlanacak müstesna bir mücadeledir. Gösterilen irade, Türk milletinin haklarına gasbetmeye çalışanlara karşı gösterilen tavır kalben ve hukuken de meşrudur. Millî vicdan önünde verilemeyecek hesapların içine girenleri sadece Türk milleti değil, tarih de affetmeyecektir. Türk milleti, millî değerlerin bütünleştiği, millî hasletlere olan hasretinin bittiği, geleceğin lider ülke Türkiyesine kurucu iradenin ruhunun rehber alınarak ulaşıldığı günleri iple çekmektedir; bugünlerin yakın olduğu müşahede edilmektedir ve hiç şüphe yok ki Türkiye ortak paydasında buluşularak millî hedefler için kenetlenilmesini arzu etmektedir; saldırı dalgasına tek yumruk cevap verilmesini, oyunların tek yürek bozulmasını istemektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin yüklediği bu tarihî sorumluluğun farkındadır, dün olduğu gibi bugün de bunun gereğini yapmaktadır. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin ifade ettikleri gibi biz vicdanımızın çığlığına, tarihimizin çağrısına, ecdadımızın ihtarlarına, inançlarımızın buyruklarına kulak verip tedbirli ve temkinli davranacağız, bekamızı can pahasına müdafaa edeceğiz, birlik ve beraberlik çizgisinden ayrılmayacağız, tefrikanın, tezviratın ve küresel müstevlilere tekmil veren iç odakların fermanını yırtmak için müteyakkız bir ruhla teyakkuz hâlinde olacağız diyorum.
Ben bu duygu ve düşüncelerle İçişleri Bakanlığımızın bütçesinin Türk milletine hayırlı uğurlu olmasını diliyor, saygılarımla selamlıyorum.