BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, 20'nci Birleşimin İkinci Oturumunu açıyorum.

Öncelikle şunu ifade edeyim: Cumhuriyetimizin 100'üncü yılının bütçesini yapıyoruz. Gazi Meclisimiz, 2'nci yüzyılına giren cumhuriyetimizin bütçesini yapıyor. Demokratik bir ülkede elbette farklı görüşler var, her konuda, her alanda değişik fikirler var, değişik görüşler var; bunları tartışırken farklılıkların olması, zaman zaman hararetli tartışmaların olması siyasetin bir parçası. Ben buna hiçbir şey demiyorum ama elbette bir taraftan da Meclisimizin İç Tüzük'ü var, Komisyonumuzu bağlayıcı hükümleri var. Burada ben hiç kimseyi cebren, zorla birtakım konularda üsluba uygun davranmaya zorlayamam, yapabileceğim tek şey Komisyon Başkanınız olarak uyarmak, İç Tüzük'e uymaya davet etmek. Buradaki herkes sorumluluğunu bilen insanlar, milletimizin seçilmiş temsilcileri, devletimizin bakanları. Dolayısıyla, hepinizi, bakanlarımızı, kendimi, bütün vekilleri İç Tüzük'e uygun davranmaya bir kez daha davet ediyorum; benim yapabileceğim bu, tekrar tekrar yapıyorum.

İkinci olarak şunu söylemek isterim: Bir başkasından düzgün bir üslup kullanmasını, İç Tüzük'e uymasını beklememiz için, kendimizde buna hak görmemiz için önce bizim buna uymamız lazım. Bunu herkes için söylüyorum. Kendiniz uymazsanız, kendiniz bu tavrı göstermezseniz başkasından da bunu beklemeye hakkınız olmaz diye düşünüyorum. Dolayısıyla, bütün arkadaşlarımızı İç Tüzük'ümüze uygun davranmaya... Hangi fikri söyleyeceklerse söylesinler, bizim içeriğe ilişkin hiçbir diyeceğimiz yok, herkesin fikri kendisinin, milletimiz sonuçta takdirini yapacak. Değerli arkadaşlar, anlaşmak zorunda da değiliz, böyle bir şey yok, keşke anlaşabilsek ama anlaşmak zorunda da değiliz, farklı fikirler olabilir. Bunun takdirini, hangi fikrin daha değerli olduğunu, siyasi olarak tercih edildiğini, en sonunda seçimlerde millet sandıkta ortaya koyacaktır. Dolayısıyla, birbirimizi zorla bir fikre ikna etmek durumunda da değiliz.

Benim herkesten ricam şu: Herkes kendi fikrini, kendi görüşünü, partisinin görüşünü en güzel şekilde, en nitelikli şekilde ortaya koysun ve bu 100'üncü yılın bütçesinin tartışması nitelikli bir şekilde gerçekleşsin. Meclisin itibarı benim de sizin de hepimizin de ortak sorumluluğudur. Bu konuyu da tekrar bir hatırlatma ihtiyacı hissettim.

Usule ilişkin bir söz verdim. Yalnız arkadaşlarımızdan rica ediyorum; usule ilişkin söz verdiğimde lütfen sadece usule ilişkin konuşalım, gün boyu içerik tartışması yapacağız zaten. Usule ilişkin olarak da sadece üyelerimize söz verebiliyorum, arkadaşlarımızın da bilgisi olsun. Yine usulümüz gereği sadece Komisyonumuzun üyesi olanlara söz verebiliyorum. Arkadaşlarımızı sakin bir şekilde dinleyelim, görüşlerine katılırız katılmayız. Nihayetinde usule ilişkin hususlar beni ilgilendiren hususlar, ben en sonunda onlarla ilgili düşüncelerimi, tavırlarımı ifade ederim. Karşılıklı diyalogdan kaçınırsak çok çok memnun olurum. Böyle bir usulümüz yok değerli arkadaşlar. Yapmayalım, birbirimizi kırmayalım, nitelikli bir tartışma zeminini hep birlikte oluşturalım diyorum.

Şimdi, usul tartışması için kaldığımız yerden devam edeceğiz. Sayın Kuşoğlu'na söz vermiştim.

Buyurun Sayın Kuşoğlu.