KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, usulü detaylı bir şekilde tartıştık. Ben de birkaç şey söyleyip bitireceğim çünkü bugün uzun bir gündemimiz var, Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye'nin bütün coğrafyasını ilgilendiren; illerini, beldelerine kadar, köylerine kadar her yeri ilgilendiren bir bütçeyi konuşacağız birazdan.

Öncelikle tekrar şunu söylemek istiyorum: Bizim amacımız burada -Plan ve Bütçe Komisyonuyuz- nitelikli bir tartışma yapmak, olabildiğince bütçeyi bütün boyutlarıyla tartışmak. Bütçe vesilesiyle Türkiye'nin bütün meseleleri tartışılıyor, bunun nitelikli bir şekilde yapılmasını sağlamak hepimizin görevi. Tekrar ifade etmek istiyorum.

Merkez Bankasıyla ilgili bazı hususlar dile getirildi. 2 Aralıkta Merkez Bankası gelip Plan ve Bütçe Komisyonuna sunum yapacak, orada bu Merkez Bankasıyla ilgili konuları tartışırız.

Benim Komisyondaki yetkilerime ilişkin arkadaşlarımız birtakım hususları dile getirdiler. Saygı duyuyorum elbette ama ben bir hukukçuya inceletmelerini onlara da tavsiye ediyorum. Komisyon başkanının yetkileri nelerdir? Genel Kuruldaki bütün yetkiler Komisyonda yok değerli arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hangi yetkiler?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben bu konularda Meclisteki hukuk bürokrasisiyle de daha önce toplantılar yaptım. Komisyonun yetkisi madde 46'da çok net bir şekilde yazılmış durumda, İç Tüzük'ümüzde, çok da detaylı düzenlenmemiş: "Bir komisyonda söz kesilir, şahsiyatla uğraşılır ve düzeni bozma hareketlerinde bulunulursa komisyon başkanı düzeni sağlar; gerekiyorsa toplantıya ara verir veya erteleyerek durumu gereği yapılmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına bildirir." diyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, yetkinizi kullanmamışsınız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Diğer taraftan "Genel Kurulda söz kesmek, şahsiyatla uğraşmak ve çalışma düzenini bozucu hareketlerde bulunmak yasaktır." ifadesi var. Yine, madde 67'de "Kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimse temiz bir dille konuşmaya, buna rağmen temiz bir dil kullanmamakta ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet edilir." diyor ama bu, sadece Meclis Genel Kurulunda başkanın yetkisi; komisyon başkanlarının böyle bir yetkisi yok. Böyle bir yetki olsa milletvekillerimize karşı da bu yetkinin kullanılabileceğini takdirlerinize sunuyorum. Burada daha önce neler yaşadığımızı herkes biliyor. Komisyon başkanı bürokratlarla ilgili böyle bir tasarrufta elbette bulunabilir ama dokunulmazlığı olan bakanlar, Meclisin önünde yemin etmiş bakanlar ve seçilmiş, yine Meclisimizde görev yapan milletvekilleriyle ilgili komisyon başkanlarının böyle bir yetkisi yoktur. Komisyon Başkanının görevi çalışmaları sürdürüp milletin bütçesini gerekli usuller dairesinde tamamlayıp milletimizin beklentilerine karşılık vermektir. Benim yetkilerimi isterseniz kendi hukukçularınızla tekrar istişare edebilirsiniz. Geçen günkü tartışmalarda da ben bu anlamda İç Tüzük'ün bana yüklediği bütün sorumlulukları yerine getirdim; bir defa değil defalarca uyardım, defalarca, defalarca herkesi uyardık. Nereden başladı? Tutanakları incelerseniz kimin başlattığını, kimin nereye getirdiğini görebilirsiniz; ben detaya girip daha fazla uzatmak istemiyorum.

Değerli arkadaşlar, ayrıca şunu söylemek istiyorum; bu, kamerayla çekim konusu gündeme getirildi yine: Biliyorsunuz, çekim yok Komisyonumuzda, sadece bakanların sunumunda ve soruya cevap bölümünde. Bu da yeni bir şey değil, benim icat ettiğim bir şey de değil yıllardır devam eden uygulama. Ha, son dönemlerde yeni teknolojilerin sağladığı imkânlarla arkadaşlarımız cep telefonuyla kendi konuşmalarını çekip yayınlıyorlar, ona da biz bir müdahalede bulunmuyoruz şu şartla sadece: Başkalarını çekmemek şartıyla çünkü herkesin bir hakkı hukuku var. Sizin başkalarını çekme hakkınız yok, bakanlarımızın da böyle bir hakkı yok, milletvekillerimizin de ama bakanlar da kendi konuşmalarını çekebilirler, milletvekilleri de kendi konuşmalarını çekebilirler, buraya herhangi bir müdahalemiz söz konusu değil; geçen gün olan da budur, bunun dışında bir şey gerçekleşmemiştir.

"Tutanaklara her şey yansımamıştır." şeklinde bir eleştiri oldu. Tabii ki oturum devam ederken yansımamışsa bu, sorgulanması gereken bir durum, ona baktırılabilir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye, bir müdahale etmeyin Sayın Paylan ya, bir sakin olun ya!

Biliyorsunuz, ara verdiğimiz zaman konuşmalar tutanaklara artık yansımıyor; tutanaklar, birleşim devam ederken tutuluyor. Komisyonda hararetlenme olduğu zaman -özellikle de doğrusu bu Meclisin itibarını korumak için- ara verdiğim zamanlar oluyor; tutanaklara birtakım şeyler yansımasın; birtakım hakaretler, birtakım sözler, hareketler yansımasın; bu, milletimizin Meclisi. Dolayısıyla ara verdiğimiz zaman tutanaklar da durmuş oluyor. O arada birtakım sözler edildiyse, birtakım hareketler yapıldıysa bunlar elbette ki tutanaklara yansımıyor; bunu da ifade edeyim.

Taraflı davrandığıma ilişkin bazı eleştiriler oldu. Ben bir insanım, bilemiyorum oradan nasıl göründüğünü ama kendimce, elimden geldiğince eşit davranmaya, adil davranmaya, herkese aynı mesafede durmaya çalışıyorum. Benim elimden gelen bu; ileride başkası gelir, benden daha iyi yapar, tabii ki onu arzu ederim. Ama ben bir tarafgirlik göstermiyorum, yaptığım, İç Tüzük'ün bana verdiği yetkileri kullanmak; uyarmak, sizi sükûnete davet etmek, daha nitelikli bir tartışma ortamı oluşması için gayret etmek; bunu da yapmaya devam edeceğim ama hata yaparsam -ben de insanım, tabii ki yapabilirim; yapmam diye bir şey de söyleyemiyorum- o zaman beni de uyarın elbette.

Şunu da rica ediyorum: Birbirinize yönelik laflar etmek yerine, uyarılması gereken bir şey olduğunda dönün beni uyarın, "Başkanım, müdahalede bulunun, uyarın." diye bana söyleyin, ben gerekli müdahalelerde bulunmaya çalışırım. Bazen oluyor, daldığımız oluyor, burada bir şeyi incelerken gözümüzden kaçan bir söz oluyor, tutanakları isteyip baktırıyoruz ondan sonra. Dolayısıyla bunlar yaşanabilir şeyler, bir aylık bir maratondan bahsediyoruz. Böyle her dakikasında pürdikkat, püruyanık bir hâlde herhâlde hiçbirimiz kalamayız diye de ifade etmek istiyorum.

Şimdi değerli arkadaşlar, sunuma geçmeden önce -mutat uygulamamız- bürokrat arkadaşlarımızdan kendilerini tanıtmalarını isteyeceğim. Bakan Yardımcılarımızdan başlıyoruz.

Buyurun lütfen.

(Katılımcılar kendilerini tanıttı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.