KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kullandığınız kaynakları sıraladım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar, söz verdim bir arkadaşımıza, rica ediyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Milyar dolarların nasıl heba edildiğini...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben teessüf ediyorum, Ebu Cehil'in önde gideni sensin!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, basının değerli emekçileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ebu Cehil, kaynaklara geçsin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ebu Cehil'in önde gideni!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, değerli arkadaşlar, bir müsaade edin.

AHMET KAYA (Trabzon) - Konuşmacıyı dinler misiniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, rica ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir baştan başlatır mısınız Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Vallahi, defalarca rica ediyorum, artık başlayalım.

Buyurun.

RIDVAN TURAN (Mersin) - İbrahim Bey yapıyor bunları.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hazirunu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, Ulaştırma Bakanlığı bütçesini görüşüyoruz ve Sayın Bakan kocaman bir kitapçık getirmiş, "Yol yaptık, köprü yaptık." Sağ olsun, biz yol yapılmasına, köprü yapılmasına karşı değiliz; doğayı katletmediğiniz sürece bununla ilgili bir itirazımız yok ancak bu köprülerin, yolların maliyetleri Sayın Bakan bizi ilgilendiriyor ve ortaya çıkan sahne pek de iç açıcı değil.

Bakın, sizin koltuğunuzda oturan Sayın Binali Yıldırım Ulaştırma Bakanıydı, bu kamu-özel iş birliği projeleri konusunda geldi, burada -Plan ve Bütçe Komisyonu tutanaklarına baktım, var- "Cebimizden 5 kuruş para çıkmayacak." dedi arkadaş; bakın, dedi bunu tutanaklarda var, "5 kuruş para çıkmayacak." dedi. Sayın Bakan, peki bu ne? Yani getirdiğiniz Karayolları Genel Müdürlüğü bütçesinin içinde tam 54 milyar TL kamu-özel iş birliği projeleri garanti ödemeleri var yani köprü, otoyol garanti ödemeleri 54 milyar TL arkadaşlar. Şimdi, bu 54 milyar TL ne demek, yurttaşlarımız anlamayabilir yani yaklaşık 3 milyar dolardan bahsediyoruz arkadaşlar, 3 milyar dolar. Bakın, ben bu 3 milyar dolarla ne yapabilirdim arkadaşlar biliyor musunuz? Yavuz Sultan Selim Köprüsü 1,2 milyar dolar, bunu yapabilirdim, yapardım ve bize kalırdı. Param bitti mi? Bitmedi. 1,7 milyar dolara da Çanakkale Köprüsü'nü yapardım, yine tapusu bize kalırdı. Yani şu 3 milyar dolarla yalnızca bir yılda ödediğiniz kamu-özel iş birliği projesi garanti bedeliyle Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü ve Çanakkale Köprüsü'nü yapardım ben ve para bana kalırdı, köprü de bana kalırdı arkadaşlar. Şimdi, köprü bizim mi arkadaşlar? Değil. Daha yıllarca bu milletin vergisinden yandaş müteahhitlere milyarlarca dolar para ödeyeceğiz. Oysa, köprü bizde olsaydı ne yapardık? Köprüler bu kadar pahalı olmazdı, yurttaşlarımızı çok daha ucuza geçirirdik veya bedava geçirirdik. HDP iktidarı olsa bu köprüleri biz yapardık ve yurttaşlarımızı beleş geçirirdik değerli arkadaşlar. Bakın, peki bu yıl kaç para ödüyor Sayın Bakan? Bu yılki bütçede dedi ki: "25 milyar TL ödeyeceğim." Ben dedim ki 25 milyar TL olmayacak, en az 40 milyar TL olacak. Niye? Doları 9 TL'den hesaplamışlardı, dolar 18 TL oldu değerli arkadaşlar. Bu yılın bütçesinden de 3 milyar dolar yandaşlara ödüyorsunuz. Ben bu yılın bütçesinden de Avrasya Tüneli'ni ve Osmangazi Köprüsü'nü yapabilirdim arkadaşlar. Bak düşünebiliyor musunuz, iki yılda Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Çanakkale Köprüsü'nün parasını yandaş müteahhitlere ödemişiz garanti ödemeleriyle ve daha on yıllar boyunca ödeyeceğiz bunu, yoksul yurttaşlarımızın vergisiyle ödeyeceğiz. Ya, değerli arkadaşlar, bu hak mıdır ya, bu adalet midir değerli arkadaşlar? Bu paralarla bu köprüleri biz yapsaydık, tapusu da bizde olsaydı, yurttaşlarımızı da ya çok ucuza ya da bedava geçirseydik ne olurdu değerli arkadaşlar? Değerli arkadaşlar, bakın -hani Eğitim Bakanı diyor ya "Kaynağım yok öğretmen atamaya."- ne yapabilirdim ben biliyor musunuz bu 54 milyar TL'yle? 200 bin öğretmen atayabilirdim, 200 bin öğretmen atanabilirdi. Bak, öğretmen atayamıyoruz, yüz binlerce öğretmen atama bekliyor ama yandaş müteahhitlere yalnızca köprü, otoyol garantileriyle 54 milyar TL aktaracak Sayın Bakan; bunda bir adalet görüyor musunuz değerli arkadaşlar ya Değerli arkadaşlar, hadi bu köprüyü böyle yaptı, maalesef büyük bir zarar ettirdi. Peki, bu köprülerden kim geçebiliyor değerli arkadaşlar, sorarım size. O köprülere gidiyor musunuz? Hani Sayın Cumhurbaşkanı 1915 Çanakkale Köprüsü'nü açtı ya, açılışta yurttaşlarımız da karşısındaydı, kaç para dedi? "200 liracık." dedi, alkış kesildi. Yurttaşlarımız alkışlamıyor, alkış bekliyor Sayın Cumhurbaşkanı. "200 liracık." diyor. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı için, onun yakınındakiler için 200 lira 200 liracık ama yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu için 200 lira büyük para arkadaş. Giderken 200, dönerken 200; etti 400. Kim verecek bu parayı? Tabii ki yurttaşlarımızın yüzde 3'ü, yüzde 5'i bu parayı verebiliyor, geri kalanlar da köprüye bakıyor, köprü manzarasına bakabiliyor ancak değerli arkadaşlar. Burada bir adalet görüyor musunuz? Bu köprüler zenginlerin köprüsü arkadaşlar, zenginlerin, yoksulların yalnızca bakakaldığı, baktığı köprüler.

Bakın Sayın Bakan, bir hesap daha söyleyeyim size: Şimdi şu anda Osmangazi Köprüsü'nden kaça geçiriyorsunuz yurttaşlarımızı? 163 TL değil mi? Yani 10 dolar bile değil. Dolarla garanti vermiş ama Sayın Bakan. Kaç paradan vermiş? 35 dolardan vermiş yani 35 doların yalnızca 9 dolarını yurttaşımız ödüyor, kalanını kim ödüyor? Geçemeyen, o garibanlar ödüyor. Geçemeyen garibanların vergisiyle geçebilen zenginleri finanse ediyoruz. Siz burada bir adalet görüyor musunuz değerli arkadaşlar? Ben burada bir adalet görmüyorum.

Bakın, size söyleyeyim: Bir yurttaşımız İstanbul'dan İzmir'e gitmeye kalksa değerli arkadaşlar, gidiş-dönüş kaç para harcayacak biliyor musunuz? 1.200 TL yalnızca köprü ve otoyollara para verecek. Ya, 1.200 TL kimde var değerli arkadaşlar, İstanbul'dan İzmir'e kadar gidiş-dönüş olarak söylüyorum. Peki, bu yurttaşımız suyla mı çalıştıracak bu arabasını, neyle çalıştıracak? Benzin, mazot alacak değil mi? En az da 2.500-3.000 lira da benzine, mazota harcayacak değil mi? "Bir cenazemiz var, bir düğünümüz var; Bakanımız bize yol yapmış, köprü yapmış; hadi gidelim." derse ne olacak?

SALİH CORA (Trabzon) - Öyle hesap mı olur?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, 4 bin liraya yakın maliyeti var; o da yolda durmayacak ha, mola vermeyecek; yemeyecek, içmeyecek, nevalesini yanına alacak. 4 bin liraya yakın maliyet var. Ya, asgari ücretli bir yurttaşımız, bırakın asgari ücretliyi 10 bin lira geliri olsa bile bir yurttaşımız o köprüden, o otoyoldan geçebiliyor mu? Geçemiyorlar değerli arkadaşlar. Bak, biz sosyal bir devletiz Sayın Bakan, sosyal devlet. Sosyal devlet önce yoksullarını düşünür. Siz yol yapmışsınız yurttaşımız geçemiyor; zenginler geçiyor, garibanlar yalnızca bakıyor. Böyle hak, adalet olmaz. Bakın, biz iktidara gelirsek bu köprülerin, otoyolların hepsini devletleştireceğiz, kamulaştıracağız ve kamulaştırıp yurttaşlarımızı ücretsiz geçireceğiz. Bugün bir önerge vereceğiz, tüm bu köprü, otoyollar kamulaştırılsın diyeceğiz ve 1 liraya kamulaştırılsın diyeceğiz. Niye biliyor musunuz? Bugüne kadar aldıklarına sayacağız o yandaş müteahhitlerin. O Panama belgelerinde kimler çıktı? Yurt dışında 10 milyarlarca doları var bu yandaş müteahhitlerin değil mi? Hepsinin ismi çıktı, hepsinin ismi çıktı. Onların burnundan fitil fitil getireceğiz değerli arkadaşlar ve bu yolları, köprüleri, otoyolları kamulaştırıp ücretsiz yapacağız yurttaşlarımıza, ücretsiz ve onlar Londra'daki tahkim mahkemelerine gidecekler değil mi? Türkiye'nin mahkemelerine değil, Londra'daki tahkim mahkemelerine gidecekler. Onlara da diyeceğiz ki "Panama'daki vergi cennetlerindeki paraları getirin." MASAK'ı görevlendireceğiz, Maliye Bakanlığımızı görevlendireceğiz o on milyarlarca dolarla onları borçlu çıkaracağız değerli arkadaşlar, borçlu çıkaracağız. Yapmamamız gereken budur.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan bir belge getirmiş ama içinde bir vizyon yok, geçen yıl da eleştirmiştim yine yok. Şu anlamda söylüyorum Sayın Bakan...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Sen ne anlarsın vizyondan?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sakin ol, sakin ol Sayın Bakan, yine Ofluluğun tutmasın. Cuma günü yeterli Oflu çektik, Cuma günü çektik, Sayın Bakan.

Bakın Sayın Bakan, sanayi devriminde nal topladık, saniye devriminde nal topladık. O zaman Henry Ford ne yaptı? Araba yaptı.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Vizyondan bahsedene bak!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, Sayın Bakanın yine Ofluluğu tuttu, bir sakin olsun lütfen, rica ediyorum.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Vizyona bak, yerinde duramıyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, bakın, sanayi devriminde biz nal topladık, Henry Ford arabayı yaptı, biz on yıllar boyunca bu arabayı yapamadık; içten patlamalı motorlar konusunda nal topladık. Şimdi, yeşil devrim konuşuluyor değil mi, yeşil devrim konuşuluyor. Bu yeşil devrimle ilgili de sıfır emisyonlu araçlara geçişle ilgili bir program açıkladı mı Sayın Bakan?

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Sen okumadan...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Okudunuz mu?

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Sen okudun mu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben okudum.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Dinlemedin demek ki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, 2030 yılıyla ilgili hedefler var. Bütün Avrupa Birliği ülkeleri 2030 yılıyla ilgili bir hedef koymuş yani karbon sıfıra geçmek...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Sen okudun mu?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, ben okudum sunumunuzu.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Dinlemedin demek ki.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, şu Bakanı susturur musunuz rica etsek ya? Her şeye muhalefet ediyor oradan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar bir şeyler sorduğu için ben takip edemedim doğrusu.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İyi de soru soruyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, vallahi, Bakana bir müdahale eder misiniz rica etsem?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Nedir? Anlamadım doğrusu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan, "vizyon yok." diyor, "vizyonsuz" diyor.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Soru soruyor, ben de...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, kime soru soracağım. Siz buraya hesap vermeye geldiniz, hesap sormaya değil. Siz hesap vermeye geldiniz Sayın Bakan. Ben de şunu soruyorum: Bakın, yapmamız gereken şu... Ben Sayın Bakanı bırakayım, vekil arkadaşlarıma söyleyeyim çünkü bir yasa çıkarmamız gerekiyor arkadaşlar. Bakın, Avrupa'da pek çok ülkede şöyle bir yasa çıktı: 2030 yılında veya 2032 yılından sonra içten patlamalı motorları yasaklayan, üretimini ve satışını yasaklayan yasalar çıktı. Biz böyle bir yasa çıkardık mı? Ulaştırma Bakanlığının böyle bir teklifi oldu mu? "Gelin bu hedefi koyalım, 2030 yılından sonra içten patlamalı motorları yasaklayalım ve tamamen karbon sıfır yani tam elektrikli araçlara geçelim." diye bir vizyon ortaya konuldu mu? Hayır, bu vizyon hâlâ ortaya konulmadı. Bu açıdan bu vizyonu hep beraber ortaya koymalıyız ve yasal düzenlemeleri, mevzuatı çıkarmalıyız. Ya, tabii ki Sayın Bakana yine söyleyeceğim ama 100 kilometrede 20 litre yakan arabayla gezerse tabii ki böyle bir vizyonu olamaz, olması gereken korbon sıfır, emisyonsunuz bir arabaya binmesi ama bu anlamda...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım, bitti süreniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bir dakika sataştı bana.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hayır, hayır bir dakika değil, üç beş saniye belki bir şey oldu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır şunu söyleyeceğim: Sanayi Bakanı Sayın Varank elektrikli arabaya geçmiş, söylüyor. Bakın togg arabası yollara çıkacak ya...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Paylan.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bitireyim Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir cümleyle...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Togg piyasaya çıkacak ya, inanın, Sayın Cumhurbaşkanı buradan yola çıksa, Anadolu şehirlerine gitse yolda kalır. Niye? Şarj istasyonları hazır değil, değerli arkadaşlar, şarj istasyonları hazır değil. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Merak etme, yolda kalmaz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu anlamda bu istasyonları hazırlamalıyız ve karbon sıfır sistemine geçmeliyiz.

Saygılar sunarım.