FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, Komisyonumuzun kıymetli üyeleri, bürokrat arkadaşlar, Sayıştayımızın değerli üye ve denetçileri, kıymetli basın mensubu arkadaşlar; konuşmama başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlarım.

Sayın Bakanım, tabii, ben Sayıştayın denetim raporunu okudum, güzel bulgular var, düzenleyen arkadaşların ellerine sağlık diyorum. Ancak, tabii, süremiz de çok kısıtlı olduğu için iki konuda bilgi arz etmek istiyorum.

Birincisi: Sayın Bakanım, TÜRKSAT'ta birkaç yıl önce üst düzey yöneticilerin ve birtakım görevlilerin -benim bildiğim, yanlış olabilir, yanlışsa arkadaşlar düzeltebilir- TÜRKSAT'a önemli değerler kattığına inandığım birtakım arkadaşların sözleşmelerinin feshedilmesidir. Ben bu arkadaşların dürüstlüğüne, çalışkanlığına, insanlığına, her şeyine kefilim. Kendi dönemlerinde TÜRKSAT'a da önemli katkılar, değerler yarattığı kanaatindeyim.

Şimdi, tabii, İş Kanunu'na tabi olabilirler ama devlet memuru olsalardı bunun karşılığı, memuriyetten çıkarmanın cezası yüz kızartıcı bir suçtur. Bir bakıyorsunuz, işsiz kalmışsınız. Emin olun, bunu eşinize bile izah edemezsiniz.

Şimdi, yıllar önce yayınlanan bir kitap var, Kültür Bakanlığından, ince bir kitap, "Koçi Bey Risalesi" diye. Unuttum ama özeti şuydu: Koçi Bey padişaha bir mektup yazıyor, risale yazıyor, diyor ki "Şeyhülislamı çok kısa sürelerde değiştirmeyin, yanlış fetva verir, ülke batar." Özeti bu. Dolayısıyla, dürüst, namuslu, ehliyetli olduğuna inandığımız kişilerin arkasında durmamız gerektiği kanaatindeyim. Yani, tabii, tek parti iktidarı, bakan değişebilir ama belki en üstte bir değişiklik yaparsınız, bunların alta sirayet etmesi, bir günde işsiz kalmaları çok hoş şeyler değil diyorum ben. Bu arkadaşlara hakikaten yazık olmuştur. İşsiz kaldılar, perperişan oldular. Ben bu arkadaşları tanıyorum, dürüstlüğüne, çalışkanlığına, namusluluğuna kefilim. Bir bunu söylemek istiyorum.

İkincisi de Sayın Bakanım, şimdi, tabii, geçen hafta siz Kahramanmaraş'taydınız. Şimdi, sunumunuzda kuzey-güney koridorlarını sundunuz. Hatta, bizim Kahramanmaraş'tan, Osmaniye'den Antakya'ya, Hatay'a doğru geçen bir hat. Şimdi, burada bu hattın büyük bir çoğunluğu kırmızı olarak işaretlenmiş, siz de görmüşsünüzdür. Emin olun, burada bu hattın sadece 19-20 kilometresi bölünmüş yoldur, 3 tünel açılmıştır, Allah razı olsun ama özellikle, mesela, bu açılan yolun en son batı tünelinden Göksun'a kadar olan bölge de servis yoluyla bağlandı, orası da tamam değil. Ama, orada özellikle Tekir'den Kahramanmaraş'a kadar olan yol -samimi söylüyorum, görev gereği ben Türkiye'nin dört bir tarafını çok iyi biliyorum Trakya hariç- böyle bir yol Türkiye'de yok.

Şimdi, az önce bir vekil arkadaşımız "Destan yazıldığına biz şahit olduk." dedi, doğrudur, destan yazılan yerler vardır. Emin olun, bu yollar o kadar berbat yollar ki...

Şimdi, bu yol, şekilde de gördüğümüz gibi, İç Anadolu'yu, özellikle Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan yegâne yol; tır yolu, kamyon yolu, günde binlerce aracın geçtiği bir yol. Sadece bir dönem, Kahramanmaraş'tan İstanbul piyasasına çıkan iplik yüklü kamyon sayısı 400'dü, şu anda ne kadar bilmiyorum. Bu yol, bırakın bölünmüş yolu, düzgün, standartlara yakın bir yol bile değil, her gün kazaların olduğu bir yer yani tek şerit, inişli çıkışlı berbat bir yol. Bu yolda tüneller yapılıyor. Yani, bu yol -toplam 100 kilometre diyelim biz bu yola- yirmi yıldan beri yapılıyor ve şu anda sadece tüneller dâhil, tünel bölgesinde 19-20 kilometrelik yol bölünmüş şekilde, standartlara uygun. Geride kalan yol, eğer bu ödeneklerle, bu çalışmayla giderse emin olun yirmi yılda bitmez. Dolayısıyla, bu yolun... Bizim özellikle talebimiz sizden... Kahramanmaraş kamu yatırımlarından zaten yeterli şekilde istifade edemedi, ulaşımda da yeterli istifade edemiyor. Yani, ben burada ilçe yollarından bahsetmiyorum, gördüğümüz için, hakikaten kötü durumdadır. Yani, yirmi yıllık ilçelerin yolu ta o zamandan beri kasaba yolu şeklindedir, yamalarla geçiştiriliyor. Nurhak yolu, Ekinözü yolu, Andırın yolu, bunlar bir tarafa, bunlar yapılmasın demiyorum ama özellikle Kahramanmaraş Göksun arasının behemehâl, bir an önce yani yeterli ödenek de tahsis edilerek yapılmasını, sizin bu konuyla çok yakından ilgilenmenizi bekliyorum. Sebebi şu: Hakikaten bunu bir Kahramanmaraş Milletvekili olarak da söylemiyorum, Kahramanmaraş yol yatırımları açısından son derece mağdur edilmiştir. Bir öncelikle, ödenek mi artırılır, nasıl yapılırsa onları siz daha iyi bilirsiniz tabii ki. Benim ricam, bu yolu, özellikle Karadeniz'i, İç Anadolu'yu Akdeniz'e bağlayan bu önemli yolu, günde binlerce tırın geçtiği... Seçim zamanları, emin olun, birçok defa buradan geçiyoruz, ana arterden. Ben korkuyorum, hemen hemen her defasında biz buralarda kaza gördük. Dolayısıyla, bir özel önem vermenizi, bu yolun bir an önce bitirilmesi için... Yani, yirmi, otuz yıl daha bu yoldan gidip gelmeyelim derim. Çünkü, ne güneydoğuda, ne Karadeniz'de, ne doğuda ne batıda böyle bir yol kalmadı.

(Oturum Başkanlığına Kâtip Emine Nur Günay geçti)

BAŞKAN - Pardon, şu anda teknik bir sorun var. Arzu ederseniz bekleyelim.

FAHRETTİN OĞUZ TOR (Kahramanmaraş) - Tamam, yeterli.

Çok teşekkür ediyorum.

Özel ilgi bekliyorum Sayın Bakanım.