KOMİSYON KONUŞMASI

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanımız, Değerli Bakan Yardımcıları, Bakanlığımızın çok kıymetli bürokratları, sayın basın mensupları; sizleri ben de saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Düzce depreminde zarar gören vatandaşlarımıza, kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi ben de iletirim, yaralılarımıza şifalar dilerim.

Değerli Bakanım, önce teşekkürle başlayayım. Doğu Anadolu Gözlemevi her ne kadar Bakanlığınızı direkt ilgilendirmiyor bildiğim kadarıyla ama yakından ilgilendiğinizi biliyorum, bu gözlemevinden dolayı size teşekkür ederim. Yalnız, ismi keşke Doğu Anadolu Gözlemevi değil de İbrahim Hakkı gözlemevi olsaydı. İbrahim Hakkı Hazretleri -biz Erzurum'da kendisine öyle hitap ederiz- bir din âlimi olmasının yanı sıra, asıl bir bilim adamıdır da; kendisi tıp doktorudur, astrologdur ve bilime de çok büyük hizmetleri olmuştur ve bu ismi de hak ettiğini, fazlasıyla hak ettiğini düşünürüm. Bu teklifimi de burada değerlendirirseniz çok memnun olurum.

Togg meselesi tabii ki çok önemli, çok gurur verici ama ben de özel sektörün yapması gereken -ki yapıyor da- böylesi hamleleri, böylesi yatırımları devlet insanlarının sahiplenmesine hiç karşı değilim ama bu kadar abartarak bunu bir propaganda aracı hâline getirmenin de çok doğru bulmuyorum. Togg'u da tartışma aracı hâline getirmeyi doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Bu vesileyle, Devrim arabasını o zaman çıkarmışız, hizmet etmiş yatırımcıları, mühendisleri, her kim varsa o zamandan onları, Türkiye'deki otomotiv sektörüne büyük hizmeti olan Vehbi Koç'u, Sakıp Sabancı'yı ve ondan sonra gelen tüm yatırımcıları; yine, bizim havacılık alanında çok önemli hamleler yapmış ama kıymetini bilemediğimiz Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi büyüklerimizi de rahmetle anıyorum; onların hakkını yemememiz lazım, onların da hakkını vermemiz lazım.

TEKNOFEST'ler, hakikaten çok mühim, çok güzel, onlardan da büyük mutluluk duyuyoruz. Gençlerin oradaki cıvıl cıvıl hâlleri beni çok mutlu ediyor ama biraz önce Ayhan Beyefendi'nin de bahsettiği gibi, buraları ve TEKNOPARK'ları da yurt dışına mühendis yetiştiren kuluçka yerleri olmaktan çıkarmamız lazım. Şu anda, bizim TEKNOPARK'larımız maalesef yurt dışına çok kıymetli mühendisler yetiştiren kuluçka yuvaları hâlindeler. Bundan da üzüntü duyuyorum ve endişelerimi buradan dile getirmek isterim.

Bu sabah gelirken tevafuken bir Anadolu araba gördüm, hakikaten çok mutlu oldum, çocukluk hatıralarım gözümün önünden geçti. Ben araba kullanmayı da bir yerli otomobil olan Anadolu'da öğrenmiştim, onu da burada yine kayda geçireyim. Bu arada, tabii, iç piyasadaki daralmadan ötürü de bizim son beş yılda otomotiv üretimimiz yüzde 25 küçüldü. Bu sizden kaynaklanmıyor, Türkiye ekonomisinin şu anda millî güvenlik sorunu hâline gelmiş olmasından ve alım gücünün son derece düşük olmasından kaynaklanıyor. Teknoloji gelişiyor, teknolojiler geliştikçe alışkanlıklar da değişiyor, hayat tarzları değişiyor ve yeni değer setleri oluşuyor, üretim sistemlerimiz değişiyor ve siyaset de değişiyor, siyaset anlayışı da yönetim anlayışı da değişiyor. Teknoloji geliştikçe, siyaset anlayışı modernleştikçe, geliştikçe de ülkeler kalkınıyorlar.

Değerli Bakanım, çok sempatik bir insansınız her ne kadar siz bana Erzurum'da "Siz beni sevmiyorsunuz." dediyseniz de öyle bir şey yok, ne olur bu önyargınızı da silin. Benim kimseyle böyle bir sevme, sevmeme ilişkim yok siyasette. Değerlendiriyoruz, siyasi yorumlar yapıyoruz, sizin başarılı olduğunuz, başarısız olduğunuz taraflar var onu da söyleyeceğiz tabii, görevimiz. Fakat bu gelişen teknolojiler üzerine değer setleri, hayat tarzları, siyaset gelişirken, siyasetçiler gelişirken siz de lütfen geliştirin siyasi tarzınızı. Eskiden kalan sloganlar, sözler -lütfen- size yakışmıyor. Hele ki böyle bir Bakanlığın başındaki bir insana yakışmıyor. Biz bunun çok iyi bir örneğini bundan birkaç gün önce burada yaşadık, gördük. Bunun taklidine hiç kimsenin tahammülü yok, size de ben yakıştıramadım, bunu da belirtmek isterim. Lütfen daha modern, daha halkımızın istediği, ülkemizin ihtiyaç duyduğu siyaset anlayışını benimseyin bunu da çok iyi yapabileceğinize ben eminim, bunu da kayda geçireyim.

Çok klişe bir söz var "Keşke inşaata paralar harcanmasaydı da teknolojiye harcansaydı, sizin Bakanlığınızı ilgilendiren konulara harcansaydı." Evet, klişe ama çok doğru bir söz, maalesef bu böyle. Bugüne kadar bu paralar dağa, taşa çok harcandı ama keşke katma değerli ürünlere, bilime ve teknolojiye harcansaydı. Cari açığımızdan, dış ticaret açığımızdan çok bahsediyoruz, enflasyonun en önemli kalemi ne diyoruz? Enerji diyoruz, doğru, gıda ve enerji fakat lütfen, buna nedense kimse dikkat etmiyor ama neredeyse enerji ithalatımız kadar bizim teknolojik ürün ithalatımız var hatta TÜİK rakamlarına göre daha fazla. Teknoloji türevi ürünleri alt alta topladığınız zaman bizim 100 milyar dolardan fazla teknolojik ürün ithalatımız var ki bu bizim anlattıklarımıza, burada karşı sıralardan duyduklarıma uymuyor, bambaşka bir somut rakam var TÜİK rakamlarında ve ithalat rakamlarımızda. Bütçeyi konuşuyoruz burada, bütçe açığı 659 milyar, giderler faize ödenen 500 küsur milyar, 103 milyar lira kamu-özel iş birliğine harcanmış ki bu direkt ödenenler, en direktleri de kattığınız zaman 300 milyardan fazla bir giderden bahsedebiliriz. Fakat teknolojili ürünlerin, imalat sanayisi ürünlerinin ihracattaki payı yüzde 2,6 ki bu düşüyor, 2017'de mesela 3,9'muş bu gittikçe düşüyor. Bunların sebepleri, işte, biraz önce anlattığım sebepler de bu sonuca gelmemizde önemli rol oynuyor maalesef.

Savunma sanayisi çok çok önemli, çok çok önemli; bunlar devlet projeleri. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra başlatılan bu girişimler bugün meyvelerini veriyor; vaktizamanında Savunma Sanayii Müsteşarlığı yapmış bir yakın akrabamdan da aldığım bilgiler var ki 90'larda özellikle çok hızlanan bu yatırımlar bugün hakikaten çok şükür -zirve demeyeyim, inşallah zirvenin zirvesini de yaşarız- çok önemli noktalara geldi fakat bunlarla ilgili de bu ürünleri üreten çok kıymetli özel sektör temsilcileri kendilerini polemiklere sokup gereksiz endişelere kapılmasınlar; biz inşallah iktidara geldiğimizde bunlara sonuna kadar sahip çıkacağız ve daha da geliştireceğiz ve de rekabet ortamı da oluşturacağız, aslında bunu bir tekel olmaktan çıkarmak da lazım.

Biraz önce bahsettiğim bütçe rakamlarının yanı sıra Bakanlığınızın bütçesi 36 milyar, çok düşük. Yani bu rakamlarla bu dediklerinizi yapmak çok çok zor, üstelik bu bütçenin 15 milyar lirası bölgesel kalkınma ki bölgesel kalkınma son derece önemli. Bugün Türkiye'nin çok çok büyük bir yatırımı İstanbul ve çevresinde, hâlbuki bizim İstanbul'u Anadolu'ya paylaştırmamız lazım ve Anadolu'da sektörlerle anılan marka şehirler üretmemiz lazım. Mesela Almanya bir tek Münih'ten ibaret değil, Frankfurt ayrı bir Almanya, Berlin ayrı bir Almanya, Hannover ayrı bir Almanya; say say bitmez. Bizim de Türkiye'nin İstanbul'dan ibaret olmaması gerektiğini artık anlamamız lazım, buradan çıkarmamız lazım Türkiye'yi. Sektörleri Anadolu'nun farklı farklı şehirlerinde paylaştırmamız lazım. Devlet Planlama Teşkilatı bunu yapıyordu ama maalesef lağvedildi. Lağvedilen aslında Devlet Planlama Teşkilatı değildi, lağvedilen Türkiye'nin kalkınma hafızası oldu, kalkınma hafızamızı maalesef lağvettik.

Burada TÜBİTAK'ın, TÜBA'nın, Türkiye Uzay Ajansının, KOSGEB'in rakamları var önümde, çok yetersiz yani Ayhan Bey'in hayal ettiği, hepimizin hayal ettiği o ödüllerin, o güzel buluşların, dünyada ses getirecek buluşların bu rakamlarla gerçekleştirilmesi çok zor; keşke payınız daha da fazla olsaydı, keşke aslında cumhuriyetin 100'üncü yılına yakışmayan bu bütçeyi hiç yaşamıyor olsaydık, o vadedilen 2023 hedefleri hakikaten doğru çıksaydı da çöp olmasaydı; maalesef 2023 hedefleri çöp oldu, 2 trilyon dolardan bahsediyorduk, nerelerdeyiz; 25 bin dolarlık kişi başı millî gelirden bahsediyorduk, nerelerdeyiz; daha çok konuşacak konu var.

GAP ve KOP, bunlar amaçlarına uygun hareket etmiyorlar, bunu önceki Komisyon çalışmalarında söylemiştim, kalkınma idareleri kaynaklarını yönetemiyorlar. Yerel girişimlerden ziyade, kamu kurumlarına ve AK PARTİ belediyelerine destek veriyorlar; bunu da buradan kınıyorum, yanlış olduğunu söylüyorum.

Erzurum, çok önemli. Erzurum'la ilgili...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız, buyurun.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Bana çok az vakit daha rica edeceğim, lütfen.

Erzurum'un bu 6'ncı bölge teşvikinden yararlanamaması anlaşılır gibi değil Sayın Bakanım. 2020 yılından beri biz bu sorunu yaşıyoruz, 2020 yılında verdiğim soru önergeme ben hâlâ bir cevap da alamadım. Erzurum 6'ncı bölge teşviklerinden yararlanamıyor, sayın AK PARTİ milletvekilleri sizi ziyarete geldiler, "Hallettik." dediler ama bunu halledemediler.

"2'nci Organize Sanayi Bölgesi yanlış." demiştik, yıkıldı; şimdiki organize sanayi bölgesi de bana kalırsa yanlış, bir termal bölgedir orası, çok önemli termal suların olduğu çok önemli bir yerdir, sıcak suların olduğu bir bölgedir; burası da yanlış çıkacak, tekrar bir pişmanlık yaşamayalım, uyarması benden, yarın öbür gün "Demiştim." demek istemem.

Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi Erzurum için çok uygun hem iklimi hem yetişmiş genç insan gücüyle. Savunma sanayisi Erzurumlunun genetiğine de çok uygun, çok isteriz savunma sanayisinin Erzurum'da olmasını; Erzurum tarım sanayisiyle kalkınacak ama bence.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlayabilirseniz...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Tarım" derken hayvancılık ve bitkisel ürünler.

Keşke Türkiye'de bir çip üretimi olsa da Erzurum'da biz bunu yapabilsek, bunu da çok isterim ama bu teşvik bölgesini halletmeniz çok kolay; bunu bir an önce hallederseniz çok memnun olurum.

Saygılar sunarım.