KOMİSYON KONUŞMASI

KADİM DURMAZ (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Plan ve Bütçe Komisyonunun çok değerli üyeleri, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlarımız, basın emekçileri ve Komisyona gelen değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de 2023 yılı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçemizin ülkemize hayırlı olmasını; harcarken de vicdanlı, hakkaniyetli, yeni dönüşümlü ve yıllarını vermiş kıymetli bürokratların önerilerinin daha dikkate alınarak harcanmasını diliyor ve murat ediyorum.

Tabii, Türkiye'nin, küresel rekabette ilerleyebilmesi ve kalkınma gösterebilmesi için mutlaka ve mutlaka üretmesi, büyümeyi başarması gerekiyor. Ülkemizin refah düzeyini yükseltebilmemiz ve küresel ölçekte de ülkemizin rekabet edebilmesi için, ülkeyi yöneten iktidarın da tabii ki üretimde yapması gereken tercihler var. Bu tercihler, birilerinden öteye, 85 milyonun dünyadaki var olan saygınlığına bir şey katma yönünde, AR-GE'ye bütçe ayırarak bu ülkenin kaynaklarının verimli kullanmasını sağlamaktan geçiyor. Gelişen ve değişen dünyada, sattığımız ürünlerin, ihracatla övündüğümüz birçok ürünün kıymetinin çok fazla olmadığını, bu ülkede cari açıkların oldukça arttığını da hep birlikte görmekteyiz.

Tabii, bizim ülkemiz için olmazsa olmazımız tarım sektörü ama tarım sektörüne baktığımızda, bu ülkede tarımı da iyi yönetemediğinizden, yaklaşık olarak bir yıl içerisinde tarım ürünlerinde artışın yüzde 163'leri bulduğunu görmekteyiz.

Yine, 1 milyonun üzerinde insanın, yaşanan pandemi ve politikasızlıklarınız sonucu, 1 milyon 386 bin çalışanın işinden olduğunu görmekteyiz. Yine, otomobil üretiminde, KOBİ'lerin yaptığı ihracatlarda bu ülkenin nereye savrulduğunu hep birlikte izliyoruz; esnafın kepenk kapattığı ve doğal çevre ve su kaynaklarının verimli kullanımı ve doğru yönetimi noktasında da ortak aklı, bilimi öncelemediğinizi tüm Türkiye görmekte. Bilim üreten, teknoloji üreten üniversiteleri bir bir yok ettiniz, en son Boğaziçine yaşattıklarınız ortada. Gençlerimiz, bilim insanlarımız ülkeden göç etme hâlinde; ülkemizde üretemiyor, hocalarımız üniversitelerde yok sayılıyor ve beyin göçünde acı bir şampiyonluğu bu ülkeye yaşattınız. Gözleri yaşlı bu ülkenin gençleri, o genç beyinler, dünyanın farklı ülkelerinde gitmek zorunda kaldılar.

AK PARTİ iktidarı ve Sayın Bakan, Bakanlığınız ve şahsınızda şeker fabrikalarına sahip çıkamadığınızdan, ne acı ki Bakanlıktan gitti şeker fabrikaları ve şeker fabrikaları özelleştirildi. Bu ülkeye de otuz dört yıl sonra şeker ithal etme utancını AK PARTİ iktidarı maalesef yaşattı. İktidarınız döneminde, hani "Üretimi arttıracağız, destekleyeceğiz." dediğiniz 11.200 çiftçi mahsulünü sulayamadığı, elektrik faturasını ödeyemediğinden bu insanlar ekemiyor; topraktan, üretimden kopardınız

Yine, bu şeker fabrikaları deyince, sadece hayvancılık ve şeker anlamında; küspe, melas, alkol anlamında düşünmüyoruz. Bunun bir diğer önemi de şuydu: Bu ülkenin kurucu iradesi bu fabrikaları birer cumhuriyet kalesi gibi görmüş, bünyesinde de bir takım fabrikalar kurmuştu. Şeker fabrikasının bünyesinde makine fabrikaları, yine bunların içerisinde "EMAF" denen bir kurum ve kuruluş vardı. EMAF 1984 yılında Çin'e PH metreleri ihraç etmiş, 84 yılında. Türkiye'de bir iki barajı bu makine fabrikalarımız yapmış ama bunları yok saydınız, atıl durumdalar, biri de benim topraklarım Tokat'ta. O kurulmuş olan makine fabrikası, maalesef, sınırlı sayıda işçinin, memurun gözetiminde nöbetçi gibi, kulübelerde, kapı önlerinde, odalarda oturmaktalar. Bu ülkenin bir silkelenip kendisine gelmesi gerekiyor. Bunun için daha ne yapmamız lazım? Bundan öteye, dibe vurup, bu ülkede yaşanan krizleri görmezden gelirsek bunun sonu olmaz.

Ve benim ilim Tokat'a gelince; Tokat, aşağı yukarı geriye doğru bin yılın çok kıymetli ticari merkezlerinden biri olmuş, 1947 yılına kadar da ihracatta önemli rakamlara da imza atmış bir ilimiz. Ama siz iktidara geldiğinizde... 850 binlerde olan nüfusunun ne acı ki bugün 600 binlere düştüğünü görüyoruz. Satmakta zorlandınız mı, sigara satışında bir zorluk mu var? Bilmiyorum. 45 bin ailenin de tütün ektiği TEKEL Sigara Fabrikasını ve TEKEL'i sattınız. İnsanın aklına şu geliyor: Bu reji, millileştirilip TEKEL yapılınca o zaman bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına bunların "Yüz yıl da geçse elinizden alacağız." dediklerini bazıları dillendiriyor. Bu aymazlıktan kurtulup... Soruyorum size: 30 liradan çiftçiden tütün alıyoruz, 3.500 liraya satıyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Kadim Bey, süreyi aştınız, son cümlenizi alayım.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

Bunun, devlete yük olan hiçbir tarafı yok, hiçbir tarafı yok. Biz böyle ürünleri sattık.

Yetmiyor; devlete ne yük vardı, bir piyango biletinin 10 kuruş maliyeti yok, 30 liraya satıyordunuz. "Param yok." diyen adama devletin bankasından para verip Millî Piyangoyu da sattınız. Bana göre yönetiminizi bir gözden geçirmelisiniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Kadim Bey.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Süre de azaldı ama bu aziz milletin olacak ilk seçimde bu ülkeyi yaşattıklarınızdan kurtarabilmek adına gereğini yapacağına inanıyorum.

Sayın Başkanım, son bir şeyi toparlıyorum.

Sayın Bakanım, bu Komisyonda gerek milletvekili arkadaşlar gerekse kıymetli bürokratlar ve basın mensupları üzerinde popülizmden uzak, bireysel sataşmalarla birbirini kırmadan, incitmeden, aşağılamadan da insanlar meramını anlatabilir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Lütfen, bu yollara tevessül ve tenezzül etmeyelim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkürler.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Size de söylüyorum, o yönü deneyen arkadaşlara da söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sağ olun.

KADİM DURMAZ (Tokat) - Bu Komisyonun saygınlığı var, Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023 yılı bütçesini konuşuyoruz.

Teşekkür ediyorum.