KOMİSYON KONUŞMASI

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, saygıdeğer milletvekilleri, Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, kıymetli basın mensupları; hepinizi sevgi ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Sözlerimin başında 5,9 şiddetindeki depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Can kaybının olmaması tesellimiz olmuştur. Allah'ın milletimizi büyük felaketlerden koruması dileğimi tekrar ifade etmek istiyorum.

Sanayi ve teknolojinin birbirini tamamlayan, birbirini besleyen ve entegre edilmesi kaçınılmaz bir gereklilik olan iki alan olduğu muhakkaktır. Teknolojinin hepimizi şaşırtan bir hızla gelişmesi karşısında, insanlığın ihtiyaçlarının çeşitlendiği bir ortamda, ülkelerin ekonomik gelişimini doğrudan etkileyen sanayinin bu değişime ayak uydurması gerektiği de inkâr edilemeyecektir. Bu sebeple, sanayide teknolojik dönüşümü teşvik ve temin etmek Bakanlığımızın en önemli sorumlulukları arasındadır.

Geride bıraktığımız salgın dönemi göstermiştir ki Türkiye, sanayi üretimiyle ve ihracat rakamlarıyla küresel tedarik zincirinde önemli bir yere sahiptir. Ne mutlu ki sanayicimiz, küresel salgının meydana getirdiği olumsuz tabloya rağmen verdiği sözleri tutmuş, tedarikçisi olduğu ülkelere karşı sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirerek rüştünü ve potansiyelini de ispat etmiştir. Göz dolduran beşerî sermayenin devletimizin stratejisinin bütünleşmesiyle ortaya çıkan kabiliyeti, devletimizin sanayicimize sağladığı teşvik, kolaylık ve desteklerle birleşmiş, tüm dünya sanayisinin durma noktasına geldiği bir dönemde bu çarklar dönmeye devam etmiştir. AR-GE çalışmalarına ara verilmemiş, destekleyici programların devreye sokulmasından geri durulmamıştır. Bunun sonucudur ki bugün savunma sanayisindeki gelişmeler hepimizi gururlandırmakta, bunun sebebidir ki Togg başta olmak üzere katma değeri yüksek ürünler millî sermayeye kazandırılmaktadır.

İnanıyorum ki yenilikçi anlayışın hâkim olduğu, tasarım kapasitesinin daha da arttığı, teknolojinin merkeze alındığı, yeni yatırımların çoğaldığı, nitelikli üretimin sanayi sektörünün her alanında yer aldığı bir sanayi anlayışı önümüzdeki yıllarda daha da kalıcı bir hâl alacaktır.

Bizim bu inancımıza vesile olan kararlı adımların uluslararası kamuoyunun da dikkatini çektiği ortadadır. Yeni iş birliği mekanizmalarının geliştirilmesi için gerekenin, dikkat çeken bu güven ortamının da olduğu muhakkaktır. Uluslararası standartlara uygun sanayi ürünlerinin üretilmesi konusunda sergilenecek kararlı irade, bu manada da getirisi oldukça büyük olan bir irade olacaktır. Bu sebeple, kısa, orta ve uzun vadeli stratejik planlamaların oldukça önem arz ettiğini hatırlatmakta fayda görüyorum. Ayrıca, kaynakların en etkili şekilde ve en verimli sonuçları beraberinde getirecek şekilde kullanılması, kaynakların kullanılırken stratejik önem sırasına göre değerlendirilmesi gerektiği de malumunuzdur. Bu mezkûr hususların gereğinin yapıldığını görmek, ortaya çıkan eserlerin siyasi mülahazaların üstünde, toplumun her kesimde heyecan yarattığına şahitlik etmek geleceğe dair umutlarımızı yeşertmekte, hızla üzerimize gelen çağa hazırlandığımız bugünlerde Türk milletinin her ferdini cesaretlendirmektedir. Biliyoruz ki gelecek yüzyılın Türk asrı olması için gereken değişimin en önemli ayaklarından ikisi olan teknoloji ve sanayi alanında gösterilen siyasi ve kurumsal irade, bunlardan sonra kararlılıkla da gösterilecektir çünkü bu irade, koşar adım yaklaştığımız cumhuriyetimizin 100'üncü yılına dair hedeflerimize yaklaşmamız için önem arz etmektedir.

Hâlihazırda, 325 organize sanayi bölgesinin tüzel kişilik kazandığı bilinmektedir. Bu organize sanayi bölgelerinde olan 79.861 parselin tamamında üretime geçilmesi hâlinde istihdamın 2 milyon 500 bin kişiye ulaşacağı da bilinmektedir. Son on altı yılda 16 endüstri bölgesinin ilan edilmesini de önemli gördüğümüzü ifade etmek isterim. Elbette, tüm bu gelişmelerle birlikte Millî Teknoloji Hamlesi programının sekteye uğramadan devam ettirilmesi gerektiği de bir gerçektir. Bu manada, yüksek katma değerli ve kritik teknolojik ürünlerin millî ve yerli imkânlarla geliştirilmesi, üretilmesi, uluslararası ticarette varlık göstermesi çok daha mühim olacaktır.

Bu vesileyle, bir inancımı daha paylaşmak istiyorum. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin, dolayısıyla Türk milliyetçilerinin de ziyadesiyle önemsediği Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte kazanılan ivmenin, bilim, sanayi ve teknoloji alanında kazandığı hızın bundan sonra daha da artacağından bir şüphemiz yoktur. Nasıl ki enerji üssü hâline gelecek Türkiye'den bahsediliyorsa, bilim, sanayi ve teknoloji alanında da merkez olan, sadece bölgesinde değil küresel ölçekte lokomotif görevi icra eden bir Türkiye çok uzakta değildir.

AR-GE harcamalarının son beş yıldır düzenli bir şekilde arttığına şahitlik etmek, OSB projelerini, yatırım teşvik sistemini, Millî Teknoloji Hamlesi kapsamında destek programlarını sağlayan kaynağın sistemli bir şekilde arttığını gözlemlemek, teknoloji kapasitesinin geliştirilmesine yönelik adımlar atmak, tasarım merkezlerinin artışıyla birlikte tasarım kültürünün yaygınlaştırılması, teknoloji geliştirme bölgelerine sağlanan destek ve muafiyetlerle birlikte istihdamın arttığını görmek, AR-GE çalışmalarına kamu, üniversite ve sanayi iş birliğinin tesis edilmesi suretiyle somut başarıya ulaşıldığına şahitlik etmek, bu yolda atılan adımlarda devletimizin kararlılığını göstermesi açısından oldukça önemlidir.

Sayın Bakanım, konuşmamı bitirmeden önce Togg konusunda birkaç değerlendirmemi de kısaca paylaşmak isterim. Türk sanayicisinin katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi konusunda birçok kararlı adım attığı ortadadır. Ancak Togg'un üretim bandından inerek yollarımızda boy gösterecek seviyeye gelmiş olması her şeyden öte, Türk milletinin ve sanayicisinin kendisine olan güvenini pekiştirmiştir. Her ne kadar bu başarıyı itibarsızlaştıracak söylemlerde bulunan, belki de kıskanan bir güruh olsa da koyulan hedef ve elde edilen başarı, sonuç, mensubiyet şuuruyla Türk milletine aidiyet hisseden her bir vatandaşımız için gurur verici olmuştur. Bu sebeple, bu sürecin en başından bu yana emek sarf eden mühendislerimize, çalışanlarımıza, koordinasyonun saptanmasında emeği geçen yöneticilerimize teşekkürler ediyorum.

Ben bu duygu ve düşüncelerle, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.