KOMİSYON KONUŞMASI

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Başkan size de teşekkür ederiz. Gerçekten ufuk açıcı oldu birçok şey. Sadece yaptığınız sunumdan kaynaklı olarak birkaç konudan bahsetmek istiyorum.

Şimdi, tabii ki Türkiye'de madencilikle ilgili yani madencilik sektörüyle sermaye birikim süreci oldukça hızlanmış durumda. Yani nasıl ki AKP döneminde inşaat sektöründe çok fazla bir gelişme olduysa, yatırımlar olduysa ve inşaatçı politikalar izlendiyse o alanın da biraz tıkanmasıyla birlikte -ki inşaat sektöründe de çok fazla iş cinayetleri yaşanıyor- özellikle madencilikte bir hızlanma yaşandı fakat madenciliği belki istihdam yaratacak bir alan olarak düşündüğünüz için tabii ki madenciliği desteklediğinizi söylediniz ama madencilikte gerçekten çok yanlış şeyler de oluyor. Hani siz o ilhamı verdiniz, ben de oradan giderek bir iki şeyin altını çizeyim. Mesela, Muğla'nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi sınırları içinde Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ Muğla 3. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararına rağmen yeni bir maden sahası açma çalışması yürütüyor. Orada, İkizköy'de köylüler, köylü kadınlar, özellikle kadınlar oradaki yaşam alanlarına çok vahşi bir müdahale yapılıyor ve hukuki olarak da ÇED süreçleriyle müdahale etmeye çalışıyorlar, ormanlarını, zeytin ağaçlarını, özellikle sınırlı olan su havzalarını korumaya çalışıyorlar, yaşam alanlarını savunmaya çalışıyorlar fakat İkizköy'de işte yargı süreçleri de oradaki yerel halkın aleyhine gelişiyor. Bu da tabii ki iktidarın politikalarıyla biraz yön verdiği bir şey. Dolayısıyla, orada işte pek çok sorun yaşanıyor. Ama bunun sayısı çok fazla yani hem HES'lerde, RES'lerde yani diğer alternatif enerji alanlarında da ya da yer üstü madenciliğinde, kömür madenciliğinde... İşte, biraz önce bahsedildi; işte, Zonguldak, Amasra'da termik santral planları yapan şirketin de yaptığı gibi, aslında çevreyi, ekolojiyi, doğayı gözetmeyen, tahrip eden politikalar bunlar aynı zamanda. Dolayısıyla, aslında, madenciliği sadece çalışma yaşamında yarattığı korkunç işçi kıyımları için değil, aynı zamanda doğamızda, ekosistemde yarattığı tahribatlar ve yerel halka verdiği zararlar... Yerel halkın geçim kaynaklarını elinden alıp, hatta suyunu elinden alıp yani köylünün İkizköy'de suyuna göz diken bir madencilik anlayışı var ki gerçekten bu anlayışları bizim burada desteklemediğimizi söylemek istiyorum. Yani burada işçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri bir yönü ama aynı zamanda, daha bütünsel bakmak gerekiyor ve bütünün çıkarları doğrultusunda kararlar vermek gerekiyor. Bunların bir parçası da bu jeotermal enerjilerden, işte, termik santrale yönelik planlamalardan ya da kömür madenciliğinden ve diğer metal madenciliklerinden tutalım da bütün bu süreçlerin aslında hepsinde çok kapsamlı sorunlar yaşandığını vurgulamak istiyorum.

Teşekkürler.