KOMİSYON KONUŞMASI

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Peki, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben de 2023 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Sayın Bakan, 6 Ekim tarihinde bir yönetmelik yayımladınız ve serbest çalışan hekimlerin özel hastanelerde ve tıp merkezlerinde ameliyat yapmalarını büyük oranda yasakladınız. Oysa bu hekimler tıbbi bilgi ve becerileri oldukça yüksek olan hekimler, bunları sağlık sistemine dâhil etmek varken neden siz bu hekimleri sağlık sistemi dışına ittiniz ve atıl hâle getirdiniz? Oysa Sosyal Güvenlik Kurumuna bu hekimlerin muayenehaneleriyle anlaşma yaptırabilirdiniz ve hatta kamu hastanelerinin ameliyathanelerini bu hekimlere açarak randevu sorununu, ameliyathaneyle ilgili sıkıntıları da çözebilirdik. Bakın, yoğun şekilde hekime ihtiyacımızın olduğu bir dönemde en az 6.500-7.000 nitelikli hekimi başka ülkelere kaptırmak durumunda kalacağız. Lütfen bu konuda hassasiyet göstermenizi rica edeceğim ve bu konuyla ilgili olarak da uzmanlık dernekleri geçtiğimiz hafta toplandılar; 46 dernek bu yönetmeliğin zararlarını ve geriye çekilmesi gerektiğini belirtti. Bu dernekler arasında sizin Pediatri Derneğiniz de var üstelik, bilginiz olsun. Yani hekim arkadaşlarımızın ameliyat yapma talepleri var; bir taraftan ameliyat yapmak isteyen hekim var, diğer taraftan kamu hastanelerinin ameliyathaneleri boş duruyor. Bunları buluşturmak sizin göreviniz. Siz aynı zamanda serbest çalışan hekimlerin de Sağlık Bakanısınız Sayın Bakan. Yani bu yönetmeliği özel hastanelere, özellikle de zincir özel hastanelere alan açan, onların talepleriyle yapılmış bir yönetmelik olarak düşünüyorum ve bu yönetmeliği yayımladıktan sonra "Healt Türkiye" isimli bir program yayınladınız. Bu programa bakıldığı zaman, bu programda özellikle estetik burun cerrahisinde İstanbul'u işaretlediğiniz an 3 tane hastane çıkıyordu. Evet, bu 3 tane hastanenin 2 tanesi sizin de belki şu anda da sahip olduğunuz Medipol Hastanesi. Bugün sabah baktığımda bu 3 hastaneden 2'si sizin hastaneniz; çıkartılmış ama görsellerinin kayıtlarını ben aldım.

Yine, özellikle hekim arkadaşlar bu sebepten dolayı diyorlar ki: "Bu yönetmelik Medipol yönetmeliğidir." Hatta gelen bir duyum da şudur; tabii, duyum olarak söyleyeceğim: Efendim, Medipol Hastanesi İstanbul'da var, evet, Ankara'da var, Londra Medipol'ü de herhâlde yakında açacakmışsınız zannediyorum; hayırlı olsun diyeyim, eğer öyle bir şeyse bunu da ifade etmek isterim.

Yine, sistem giderek kamudan uzaklaştı ve özel hastane ağırlıklı bir sağlık sistemine ulaştık. Bakın, 2002 yılında, iktidara geldiğiniz an 774 kamu hastanesi varmış Sayın Bakan, şu anda 953 tane; yaklaşık yüzde 16-17 civarında artmış. Özel hastane sayısı geldiğiniz zaman 271'miş, şu anda 571; yüzde 110 civarında bir artış var ve giderek özel sektör ağırlıklı yani kamunun hizmet vermesi gereken...

(Mikrofon teknik arıza nedeniyle kapandı)

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Evet, sesimiz kesildi. Neden böyle oldu Sayın Başkan? Şiir gibi konuşuyorduk.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sistemde bir sıkıntı oldu arkadaşlar. Hemen bir kontrol edelim, gezici mikrofonu da hemen iletelim lütfen.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Fikret Bey'in sesi kesilemez.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreyi de durduralım. Genelde bu mikrofonlarla oynanınca bir temassızlık oluyor.

Buyurun.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Evet, Sayın Bakan, sonuç itibarıyla kamunun hizmet vermesi gereken bir alan olan sağlık hizmetini şirketlere açtınız ve bu sayede vatandaşın da artık sağlık hizmetine ulaşması ancak paraya endeksli hâle geldi. Siz belki özel hastane sahibi olabilirsiniz ama bu vatandaşımız sağlık hizmeti bekliyor Sayın Bakan. Yani buna, lütfen, dikkat etmenizi rica edeceğim çünkü Dünya Sağlık Örgütünün olsun, Avrupa Birliği Sağlık ve Gıda Güvenliği Dairesinin olsun, artık pandemi sonrası sağlık hizmetlerinin kamucu olması yönünde tavsiyeleri var.

Yine, Çalışma Bakanı, burada yaptığı sunumda, özel hastanelere ait suistimalin oldukça yüksek olduğunu kendisi de ifade etti ve kendisine sorduğum zaman, muayenehanelerin Sosyal Güvenlik Kurumuyla anlaşma yapabileceği konusunda, biraz önce, evet, bir cevap aldım; bu konuda çalışma yapmanızı rica edeceğim. Özetle, serbest çalışan hekimler ülkelerinde kalmak istiyorlar, kendi vatandaşlarına hizmet etmek istiyorlar, Sosyal Güvenlik Kurumuyla anlaşma yapmak istiyorlar, SUT çerçevesinde ameliyat yapmak istiyorlar, kamu hastanelerinin ameliyathanelerini kullanmak istiyorlar; bunu sağlamak sizin göreviniz Sayın Bakan, dengeyi sağlamamız lazım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Normal mikrofondan devam edebilirsiniz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bir tarafta hizmet bekleyen hastalarımız var, diğer tarafta hizmet bekleyen hekimlerimiz var. Bir cerrah için ameliyat yapamaması onun ölümü demektir, bu hekimlerin mesleki ölümüne sebep olmayın.

Biraz önce Sebahattin Hocamla da görüştük ve bakınız şunu ifade edeceğim, belki biraz ağır olacak ama söylemek durumundayım: Recep Akdağ meslekte cumhuriyet tarihinin en sevilmeyen Sağlık Bakanı, açık söyleyeyim. Ama siz sevilmeye başladınız Sayın Bakan, özellikle son zamanki özlük haklarıyla ilgili iyileştirmelerden dolayı. Bu sevilebilirliğinizi devam ettirin. Bakın, Recep Akdağ gibi olmayın çünkü bakın, burada, Komisyona dahi gelmiş değil.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ayıp oluyor.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Tamam, neyse, artık bunu geçiyorum, bunu kapatıyorum.

Diğer konu, efendim, şehir hastaneleriyle ilgili.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Böyle bir şey olur mu ya ama...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - İbrahim abi, müsaade et ya; bir dakika, tamam, konuşacağız, bir dakika. Erzurumlusun, evet...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, söz verince konuşalım, rica ediyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Şehir hastaneleriyle ilgili söyleyeceğim.

Efendim, Sayın Bakanım, şimdi, bakın, şunu ifade edeyim; gayet samimi konuşalım. Bunların maliyetleri çok yüksek yani yukarıda Allah var, hepimiz biliyoruz, çok yüksek. Bakın, şimdi, 14 tane kamu-özel iş birliğiyle yapılmış hastane var. Peki, Cumhurbaşkanlığı yatırım programında diyor ki: "Kardeşim, bunların maliyeti 8 milyar dolar." Siz de biliyorsunuz. Biz, sadece bu yıl, 14 hastane için 2,5 milyar dolar kira ve hizmet bedeli ödeyeceğiz. Üç yılda finanse ediyoruz, neden yirmi beş yıl ödüyoruz, neden yirmi iki yıl fazla ödüyoruz, yazık değil mi? Bunu siz de ikrar ettiniz, ben biliyorum; buradaki arkadaşlar beni kalpleriyle tasdik ediyorlar ama dilleriyle ikrar edemiyorlar ama siz ikrar ettiniz, bakın, o yönden sizi tebrik ediyorum. 2019 yılı bütçe görüşmesi sonrası dediniz ki: "Maliyetler çok fazla, o nedenle genel bütçeden yapacağız." Bunun gerekçesi bu. Çünkü başlarken "genel bütçe" diye bir şey yoktu sonuç itibarıyla. Yani maliyetler çok fazla ve bundan geri dönmek durumundayız. Sayın Bakanım, bakın, anlaşmalar elimizde var, açık konuşuyorum, anlaşmalar var ve anlaşmalarda "yeniden finans" maddesi var, şirketlere paralarını ödeyerek bu anlaşmaları sonlandırabilirsiniz, bu yetkiniz var, bu yetkiyi kullanın; bakın, tarihe karşı sorumluluğunuz var Sayın Bakan.

Bakınız, son dört yıldaki Sayıştay raporları artık Sağlık Bakanlığı Sayıştay raporları değil, şehir hastaneleri Sayıştay raporları hâline dönüşmüş durumda, yüzde 90'ı şehir hastaneleriyle ilgili ve son dört yıldaki Sayıştay raporlarının ortak noktası şu, ki siz de bunu kabul ettiniz sabahki konuşmalarda: Şehir hastanelerinin muhasebe işlemleri mevcut mevzuata uygun değil yani hesabı kitabı belli olmayan, kimin kime ne verdiği, ne aldığı belli olmayan bir hastane sistemiyle karşı karşıyayız; nereye ne kadar verildiği belli değil; muhasebede cihazlar nereye işlenmiş, onlar belli değil; yönetimi mümkün olmayan bir sistemin içindesiniz. Sizin de, açık söyleyeyim, bundan çok rahatsız olduğunuza eminim ben ama belki yapabilecekleriniz sınırlı olabilir çünkü Genel Başkanınız "Hayalim." diyor ve o hayali devam ettirmek durumundasınız belki ama bu hayal vatandaşımızın kâbusu Sayın Bakan, bunu da özellikle ifade etmek istiyorum.

Bakın, ben size bir rakam vereceğim, geçen yıl bu şehir hastaneleri için diyorsunuz ki... Efendim, öngördüğünüz rakamı söyleyeceğim: Bakın, geçen yıl, 2023'te hizmet bedeli olarak 8 milyar lira tahmin etmişsiniz, ne kadar olmuş bu tahmin bu yılki bütçede biliyor musunuz? 8 milyardan -küsuratları söylemiyorum- 18 milyar lira ya... Böyle tahmin olur mu? Yüzde 100'den fazla artmış. Bakın, yine, kira için geçen yıl diyorsunuz ki: "Biz, 2023 yılında 16 milyar lira kira ödemeyi tahmin ediyoruz." Bu yılki rakam ne Sayın Bakan? 27 milyar lira. İşte burada siz söylüyorsunuz; ben söylemiyorum, sizin rakamlarınız bunlar, sizin rakamlarınızla ifade ediyorum. Ben bir şey... Dört işlemi bilen, basit toplama, çıkarmayı bilen bir kişi bunlardan çok büyük zarar ettiğimizi bilir ve bunlardan vazgeçmek, bunları düzeltmek sizin göreviniz Sayın Bakan.

Yine, Sayın Bakan, efendim, ifade etmek istiyorum, neden hastalarımız, vatandaşlarımız hastanelerden randevu alamıyorlar? Neden istenilen tetkikleri zamanında yaptıramıyorlar? Neden malzeme eksikliği sebebiyle ameliyatlar erteleniyor, yapılamıyor? Neden bazı ilaçlar bulunamıyor? Neden sağlıkta şiddet bu derece arttı, vahşet noktasına geldi? Hekimlerimiz neden istifa ediyor, kamudan ayrılıyor, neden yurt dışına gidiyorlar? Neden tıp fakültesi öğrencileri okullarını bırakıyorlar, eskisi gibi tıp fakülteleri tercih edilmiyor? Neden hekimler eylem yapmak durumunda kalıyorlar? Hekimler neden umutsuz ve mutsuz? Sağlık sisteminin içine neden şirketleri dâhil ettiniz ve neden şehir hastaneleri üzerinden hâlen vatandaşlarımızın sömürülmesine müsaade ediyorsunuz? Devlet üniversitelerinin tıp fakültelerini neden zayıflattınız ve onları neden borç batağından kurtarmıyorsunuz? Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünü neden kapattınız ve neden şimdi tekrar açıyorsunuz? Bakın, zikzaklarınız var. Refik Saydam'ı kapatmamanız gerekirdi, ben tekrar açıldığı için... Aynı isimle açın, Hıfzıssıhha değil, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü olarak açın. Tarihe saygınızdan dolayı söyleyeceğim, meslektaşız ve büyüğünüze saygınız olması açısından söylüyorum; sadece Hıfzıssıhha beni yaralıyor, Refik Saydam Hıfzıssıhha olarak istiyoruz.

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Refik Saydam ruhunu yaşatacağız.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ruhunu değil efendim, ismini de yaşatın; ismini de yaşatın, gelin, ismini de koyun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederiz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Bakan, ismini de koyun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreden gidiyor, zaten süreniz geçmişti.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ama müdahale oldu Sayın Başkan. Son sözlerimi, lütfen, müsaade edin, onları tamamlayım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son sözleriniz.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - İsmini de koyun, itirazımız yok Sayın Bakan, ismini de koyun.

Sayın Bakanım, bakınız, neden sizin yönettiğiniz Sağlık Bakanlığı döneminde bu kadar fazla sayıda hekim yurt dışına gidiyor?

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Bundan sonra gitmeyecek.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Gidiyor ama, gitti. Bakın, burada sizin sorumluluğunuz yok mu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi alayım artık.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bakın, son on yılda yurt dışına giden hekim sayısı 40 kat arttı ve sağlıktaki şiddet son on yılda 600 kat, yüzde 600 arttı. Burada sizin sorumluluğunuz var, bunu düzeltmek durumundasınız.

Tekrar hayırlı olmasını diliyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum Sayın Şahin.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ben teşekkür ediyorum, sağ olun Sayın Başkanım.