TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, saygıdeğer Komisyon üyeleri, Bakanlığımızın değerli bürokratları, kıymetli basın mensupları; hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum.

Yeni çağ bütün ihtişamıyla üzerimize gelirken evlatlarımızı Türk asrına hazırlayan öğretmenlerimize Öğretmenler Günü vesilesiyle saygılarımı sunuyor, öğretmenlerimizin bu müstesna günlerini yürekten kutluyorum. Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve şehit öğretmenlerimizi, irtihal etmiş öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, emeklilik dönemini yaşayan öğretmenlerimizi de hürmetle selamlıyorum.

Sağlık hizmetleri hem Anayasa'mızın hem de kültürel kodlarımızın gereği toplumun bütün kesimlerinin faydalanması gereken ve tüm faaliyetlerin doğrudan ya da devletin himayesinde gerçekleştirildiği bir hizmet alanıdır. Elbette, bu zorunluluğun yanında, sağlıkçılarımızın ifa ettikleri görevin kutsallığı da inkâr edilemeyecektir. Bu sebeple, sözlerimin başında, sağlık çalışanlarımıza yönelik menfur şiddet olaylarının tamamını lanetlediğimi ifade etmek istiyorum. Sağlıkta şiddetin önlenmesine ilişkin devletimizin almış olduğu ek önlemler kamuoyunun malumuyken münferit olayların gündeme getirilmesi suretiyle sağlık alanında alınan mesafeyi görmezden gelmek ve çağın şartlarına ayak uydurmak için sergilenen mücadeleyi itibarsızlaştırmak asla kabul edilmeyecektir. Diğer yandan, sağlık sektörünün büyüdüğü, sağlık alanında yaşanan gelişmelerin sadece sağlık sektörünü değil, başka alanları da ilgilendirdiği göz ardı edilmeyecektir. Gelişen teknolojinin sağlık alanında kullanımının temin edilmesi, teknolojik yeniliklerle sağlık sektörünün entegresinin sağlanması, tüm bu gelişmelerin içinde eksiksiz bir koordinasyonun tesis edilmesi elbette çok önemli bir görevdir. Bu noktada, küresel salgın döneminde, tüm dünyada sağlık sistemlerinin çöktüğü bir ortamda ülkemizde sağlık hizmeti ihtiyacının sekteye uğramaması, vatandaşlarımızın aşı başta olmak üzere tedavi süreçlerinde mağdur edilmemesi bu koordinasyonun sonucudur ve takdiri de sonuna kadar hak etmektedir. Ayrıca, bu süreçte dünyanın birçok noktasında aşıya ulaşım konusunda sıkıntı yaşayan, bugün dahi tedavi için gerekli altyapıya sahip olmayan ülkelere Türk milletinin alicenap karakterini yansıtan Türk hekimlerine de teşekkürlerimi sunuyorum.

İfade etmek istediğim bir diğer husus ise ülkemizin sosyoekonomik kalkınmasına ve küresel sağlığa katkıda bulunacağı kesin olan sağlık endüstrilerinde millî teknolojiyi geliştirmeye yönelik çalışmaları önemsediğimizi de ifade etmek isterim. Yerli üretim arttı, sağlık endüstrisinin Türk asrı için önemli olduğu, Türk asrında Türkiye Cumhuriyeti'nin sorumluluk alanının daha da genişleyeceği göz ardı edilmeyecektir. Bu manada, sağlık turizmi konusunda katedilen meşakkatli yolda bir hayli mesafenin katedildiği inkâr edilmeyecektir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulursa dünyanın sayılı enerji üslerinden biri olabileceği konuşulurken, teknoloji merkezi bir Türkiye hayalinin çok da uzakta olmadığı müşahede edilirken sağlık konusunda da merkez hâline gelen bir Türkiye ülküsünün gerçekleşmesi işten bile değildir. Bu potansiyel ve inanç hem bu toprakların özünde hem de insanımızın mayasında fazlasıyla mevcuttur.

Türk tabiplerini bir kalıba sığdırmaya çalışan, onların bünyelerinde taşıdıkları yüksek vatan ve insan sevgisini görmek istemeyen, onları asla ve kata temsil etmediğine tabiplerimizin de beyanlarıyla emin olduğumuz "Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi" adlı şer yuvasını bir kez daha kınıyor, devletimize yönelttikleri iftiraları ayaklarımızın altına alıyorum. Hiç şüphe yok ki bebek katillerinin sözcülüğüne soyunanların, değil tabiplerimizi temsil etmesi, insanlıkları bile tartışmaya açıktır. Hiç şüphe yok ki Kandil'deki çakal sürüsünden talimat alanların, değil vatansever hekimlerimizi temsil etmesi, Türk milletinin mensubu olmaları bile asla kabul edilmeyecektir. Bu sebeple ifade etmem gerekir ki terör yuvası hâline gelmiş, sağlık çalışanlarını provoke eden her çalışmanın içinde yer almış, terör örgütlerini aklamayı görev edinmiş bu inin dağıtılması terörle mücadelenin başarıya ulaşmasına da vatandaşlarımızın sağlığını korumaya, geliştirmeye ve herkesin hakkaniyet içinde, kaliteli sağlık hizmetine erişmesine de katkı sunacaktır.

Sayın Bakanım, süremin kısıtlı olduğunu da göz önünde bulundurarak seçim bölgem İzmir'imizle ilgili birkaç hususu hatırlatmak ve takdirlerinize sunmak isterim. Bakanlığımızın İzmir'imize, İzmirliye karşı gösterdiği hassasiyete tüm İzmirli hemşehrilerimiz gibi biz de şahitlik etmekteyiz. Şehir hastanesi konusunda alınan mesafe de kamuoyumuzun malumudur. Cumhuriyetimizin karakterinin yeşerdiği İzmir'e cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bu eserin çok yakışacağına inandığımızı da ifade etmek isterim.

Ayrıca, Aliağa Devlet Hastanemizin C grubundan B grubuna yükseltilmesi için başvurusunun gerçekleştiğini bilmekteyiz. İnşallah, bu gerçekleşince istihdama da katkı sunulacak ve B grubu bir hastane olması sebebiyle doğan personel ihtiyacı da devletimizin alakasıyla kısa sürede çözülecektir.

Bergama ilçemizde diş hastanesinin yapımı devam etmektedir, teşekkür ederiz. Bergamalı hemşehrilerimizin hizmetine gireceği zamanı sabırsızlıkla bekliyoruz. Diğer yandan, Bergama Devlet Hastanemizde sık sık karşılaşılan bazı doktor eksiklerimizin de kalıcı olarak çözülmesi Bergamalı hemşehrilerimizin de beklentileri arasındadır. Elbette ki vatandaşımız mağdur edilmemekte, görevlendirmelerle sağlık hizmetinden mahrum bırakılmamaktadır ancak bu ihtiyacın kalıcı olarak karşılanması için gerekli hassasiyeti göstereceğinizden de hiç şüphem yoktur.

Diğer yandan, yeni Beydağ Devlet Hastanemizin Beydağlı hemşehrilerimize hizmet vermeye başladığını duyurmak isterim. İnşallah, önümüzdeki süreçte uzman doktor eksikliği de giderilecek, lojistik ihtiyaçlar da kısa sürede temin edilecektir.

Sayın Bakanım, ayrıca şöyle bir sorun da dile getirildi: Ödemiş, Kiraz, Beydağ ve Tire ilçelerimizde vatandaşlarımızın acil bir durumla karşılaşması hâlinde her zaman hizmet alabilecekleri bir kalp-damar doktoruna ihtiyaç olduğu tarafıma ulaştırılmıştı. Bu konuyu da takdirlerinize arz ediyorum.

Kiraz ilçemizde yapılması planlanan modern devlet hastanesinin yapımı için uzun zamandır İzmir Büyükşehir Belediyesinin engelleme girişimleri yıllardır devam etmektedir. Buna rağmen, yeni Kiraz Devlet Hastanesinin projelerinin hazır olduğunu ve 13 Aralıkta da ihaleye çıkacağını memnuniyetle öğrendim. İnşallah, bu süreç İzmir Büyükşehir Belediyesinin engellemelerine rağmen devam edecek ve hızla Kirazlı hemşehrilerimiz hak ettiği modern bir devlet hastanesine de kavuşacaktır.

Son olarak "Beyaz Reform" kapsamında hekimlerimize sağlanan imkânlarda bir hayli yol katedilmiş ancak aile ve kurum hekimlerimizle ilgili de taleplerin şahsınıza ulaştığını sanıyorum. Bu konuda da gerekli ilgi ve alakayı göstereceğinizden hiç şüphem yoktur. Çünkü liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin ifade ettikleri gibi, Türkiye sağlık alanında övgüyle bahsedilen bir başarı yakalamışsa bunun ilk halkasında doğru yönetim ve isabetli altyapı yatırımlarının olduğu kadar, doktorlarımız vardır, hemşirelerimiz vardır, ebelerimiz vardır, hasta bakıcılarımız vardır, teknik kadro vardır. İnsan ve toplum sağlığının müdafaası amacıyla yapılan her çalışma, gösterilen her çaba milletimizin baş tacı, can tahtıdır diyorum.

Ben bu duygu ve düşüncelerle Sağlık Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Son bir şeyi de ilave etmek istiyorum. Şehir hastanemizin açılmasından dolayı bazı hastanelerimizin bölümlerinde bir rahatlama olacağı düşüncesindeyiz; İzmir'de çok ihtiyacımız olan yataklı AMATEM yatak sayımızın daha da artırılarak İzmir'de İzmirli hemşehrilerimize hizmet vermesi konusunda desteğinize ihtiyacımız var diyorum, tekrar teşekkür ediyorum.