| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Sağlık Bakanlığı b) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d) Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .11.2022 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, Bakan Yardımcısı, değerli arkadaşlarımız, basın mensupları; ben de öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 24 Kasım 1928'de "başöğretmenlik" sıfatının verilişinin yıldönümü nedeniyle ilan edilmiş bulunan Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz. Ben de bu vesileyle, bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.
Sayın Bakan, önce Sayıştay raporlarına kısaca değinmek istiyorum. Başta Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde tüp bebek için görevli şirket tarafından laboratuvar hizmetleri sunulmamasına rağmen hizmet için garanti tutarların ödendiğine; yine, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi sözleşmesinde ticari alan metrekaresi ve bunun karşılığı idareye yapılacak ödemenin ticari alanın sözleşmede öngörülenden fazla kullanılmasına rağmen gerekli ücretlerin ödenmediğine dair birtakım tespitler var. Yani aslında, Sayıştayın tespitlerinde geçen yıl ve önceki yıllarda da şehir hastaneleriyle ilgi ilgili çok sayıda bulgular vardı; bu bulgular yine bu dönemki Sayıştay raporlarında da devam etmekte. Aslında, şehir hastaneleriyle ilgili bu bulguların -biraz önce saydıklarım dâhil- çok sayıda olması şehir hastaneleriyle ilgili düzenlemelerin, incelemelerin, denetimlerin yürütülmediğinin açık göstergesidir; düzensizliğin işaretidir, kontrol edilemeyen tesisleşmenin açık göstergesidir.
Şimdi, AKP'li arkadaşlara şunu açıkça söyleyeyim; şu doğrudur: İlk iktidara geldiğiniz dönemde sağlıkla ilgili birtakım gelişmeler katettiniz ve özellikle de SSK'lilerin her yerde muayene olabilmesi, özel hastanelerde muayenenin önünün açılması, eczanelerden ilaçların alınabilmesi gibi birtakım sağlanan imkânlar -doğrudur- size birtakım siyasi avantajlar sağladı; bu bir gerçek, bunu kabul ediyoruz. Ancak gelin görün ki ilk dönemlerde yaptığınız o hamleler artık bugün, geldiği noktada, sona erdi. Yani şimdi sağlıkla ilgili bu olumlu hamleler size siyaseten o dönemlerde artı yazarken bugün sağlıkla ilgili yaşanan olumsuzluklar artık eksiye dönmeye başladı ve siyaseten de herhâlde AKP'nin sonunu getirecek işlerden biri ekonomi, diğeri de sağlık olacak.
Sayın Bakan, eczanelere ödenen fiyat farkları, muayene paraları, katılım paralarıyla ilaçların neredeyse yarıdan fazlasını vatandaş cebinden ödüyor; biliyorsunuz, biraz önce eczacı arkadaşlarımız da bunu detaylı şekilde ifade ettiler. Ancak bir şeyi daha ben buradan ifade edeyim. Bakın, emekliler ne yapıyor biliyor musunuz Sayın Bakan? Özellikle aile hekimlerine gittiklerinde rapora dayalı ilaçlarında... Eskiden ne olurdu? Rapora dayalı 3 kutu, 4 kutu alabilirken biraz önce bahsettiğim bu katılım farkları nedeniyle artık emekliler öyle 3-4 kutu alma dönemini geçti; 1 kutu ilacını yazdırıyor, sonra gelip bittiğinde bir kutu daha yazdırmak zorunda kaldı. Yani öyle o 3-4 kutu yazdırdığı dönemleri maalesef ki geride kaldı Sayın Bakan çünkü emekli zaten ekonomik anlamda sıkıntıda; ilaç katılım farkları, muayene paraları derken eczaneye yarısını öder vaziyete geldi.
Sayın Bakan, bugün bin dokuz gün geçti, bin dokuz gün... Neden dolayı, onu söyleyeyim: İktidarınızın siyasetçileri, bakanı, milletvekilleri geldiler, Manavgat'ta 400 yataklı devlet hastanesi yapacağız sözünü verdi; bugün itibarıyla bin dokuz gün geçti Sayın Bakan. Ayrıca, AKP'nin il kongresinde, AKP Genel Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanı il kongresine bağlandı 2021 tarihinde, oradan yaptığı bağlantıda Manavgat'a 300 yataklı hastane sözü verdi. Yine, onun üzerinden de yaklaşık altı yüz günü geçen bir gün sayısı var, bugün itibarıyla daha Manavgat'ta hastane yapacak olduğunuz yeri belirleyemediniz.
BAYRAM ÖZÇELİK (Burdur) - Yeri belli.
CAVİT ARI (Antalya) - Bakın, sonrasında, burada Sağlık İl Müdürlüğü ve AKP İl Başkanının Antalya'yla ilgili yaptığı açıklamalarda... Söylüyorum: Konyaaltı'nda daha atılmış temel yok; Aksu'da yer var, temel yok; Alanya'da yer var, gidildi, bir kazma kürek vuruldu, temel yok; şu an sadece Döşemealtı'nda karkas inşaatı devam eden hastaneniz var, onu söyleyebilirim.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Şehir hastanesi...
CAVİT ARI (Antalya) - Ha, bu arada, geçen yıl da teşekkür etmiştim; şehir hastanesi kamu kaynaklarıyla, devlet imkânıyla yapılıyor, kamu-özel iş birliğiyle yapılmadığı için teşekkür etmiştim ancak onun da yeri şehir dışında, uzak ama inşallah, bittiğinde rantabl olur. Yine de Antalya adına sağlık hizmeti yönüyle önemli sayılacak bir tesistir. Tabii, şehir hastanesini nisan ayına, seçim öncesine apar topar yetiştirmeye çalışıyorsunuz, biliyorum ve nisan ayında sadece bir bölümünü açacağınızı, seçimde kullanılmak üzere açacağınızı da biliyoruz ve Atatürk Devlet Hastanesinin de oraya taşınacağını biliyoruz. Bizim iktidarımızda, Atatürk Devlet Hastanesi taşındıktan sonra da yerine 300 yataklı, 400 yataklı modern bir hastane yapacağımızı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Sayın Bakan, dünyada yapılan araştırmalarda en optimal hastane büyüklüğünün 400-500 yatak kapasitesinde hastaneler olduğuna dair değişik veriler var; siz de bunu en iyi bilenlerdensiniz. Özellikle şunu söyleyeyim: Sizin hastaneleriniz arasında şehir hastanesi büyüklüğünde hiçbir hastane olmadığını tahmin ediyorum çünkü ideal yatak sayılarına sahip hastanelerinizin olduğunu tahmin ediyorum çünkü doğrusunun o tip hastaneler olduğunu ifade etmek lazım.
Bu arada, Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki yetersiz fiyatlamalar nedeniyle iflas etmekte olan ya da zararı devlet tarafından karşılanan eğitim araştırma hastanelerinin ve üniversite hastanelerinin de çok sayıda olduğunu biliyoruz Sayın Bakan.
Yine, özellikle tıp fakültesi öğrencilerinin yetiştiği tıp fakültelerinin yeniden eski hâline getirilmesinin, eski kalitesine, eğitim kalitesine getirilmesinin çok büyük önem taşıdığını bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum.
Sayın Bakan, son iki bütçe döneminde buradan devamlı sordum ama siz de bir türlü cevap vermediniz. Niye cevap vermediğinizi sizin takdirinize ve bizi dinleyenlerin takdirine bırakıyorum ancak bir kez daha ben buradan tekrar edeyim. İl müdürlüklerinde bu uzmanların durumu ne olacak Sayın Bakan? Bu uzmanlıkların oralara siyasi torpillerle -bu sefer açık konuşayım- getirildiğini biz biliyoruz. Bakın, siyasi torpil, açıkça söylüyorum. Çoğunun ebe, hemşire, tıbbi sekreter tarzı seçilmiş, siyaseten birilerinin yakını olan kişiler olduğunu... Geçen yıl söylemiştim, şube müdürlüğüyle ilgili sınavlar açılmadan bu kişiler buralarda oturuyor ve yüksek maaşlar almaya devam ediyorlar demiştim. 2 kere bunu bütçe döneminde söyledim, siz de bu konuyla ilgili aydınlatıcı bir cevap verme gereği duymadınız.
Ben şunu tekrar ederek bitirmek istiyorum: Sağlık hepimiz için değerlidir, önemlidir. Bu ülkede sağlıkla ilgili olumlu gelişmelerin katedilmesi hepimizi memnun eder, mutlu eder çünkü sağlık hepimizi ilgilendirir. Dolayısıyla da ülkemizde gerek sizin iktidarınızdan önceki süreçte gerek bu iktidar döneminde sağlıkla ilgili olumlu adımlar atıldı ve gerekse önümüzdeki seçimde, inşallah, iktidarımız döneminde de sağlıkta önemli adımlar atılmaya devam edilerek Türk milletinin -hak ettiği şekilde- en ucuz bir vaziyette, en kaliteli sağlık hizmetini almaya hak eden millet olduğunu bir kez daha ifade ederek Sağlık Bakanlığı bütçenizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.
Teşekkür ederim.