KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Sayın Başkan, saygılar sunarım.

Sayın Başkan, kıymetli hazırun; demokrasi çaba isteyen, beslenmek isteyen, destek isteyen bir rejim ve bunun vergiler yoluyla yapılması kadar kıymetli bir şey yok çünkü halkın sesi hakkın sesidir. Eğer halkın sesini kısarsanız hakkın sesini kısarsınız, çürüme başlar. Çürümeyi önlemenin yolu halkın sesini dinlemektir. Biz, sansür yasası buraya getirildiğinde İletişim Başkanlığı açısından "Yapmayın bunu, bu yanlıştır." dedik. "MİT'le ilgili düzenlemeleri niçin getiriyorsunuz, amacınız ne?" dedik.

Şimdi, size bir örnek vereceğim. Bu arada, Millî İstihbarat Teşkilatının yurt dışında gerçekleştirdiği operasyonlar nedeniyle bir Türk yurttaşı olarak, bir parlamenter olarak partim adına teşekkür ediyorum; çok etkili bir mücadele yöntemi, bunun devamından yanayız. Ancak Millî İstihbarat Teşkilatını bir iç polis teşkilatı olarak kullanmak, Millî İstihbarat Teşkilatını görev özünden kopararak rakiplerini izleyen, gözleyen, kaydeden ya da şantajcı çetelerin emrinde, bazı grupların elinde görüntü kaydeden bir teşkilat hâline getirmek Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Tarkan Mumcuoğlu, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu Necip Hablemitoğlu cinayetinin failidir, kendisi şu anda eldedir. Tarkan Mumcuoğlu, Necip Hablemitoğlu'na ateş eden, bizzat katlini gerçekleştiren kişi olmakla suçlanmaktadır; bu cinayetten birkaç yıl sonra Millî İstihbarat Teşkilatının bünyesine katılmıştır. Millî İstihbarat Teşkilatı 2018 yılından itibaren Tarkan Mumcuoğlu'yla ilgili tanıklıklar varken, ifadeler varken ne yazık ki Tarkan Mumcuoğlu'nu korumuş, Tarkan Mumcuoğlu'nun savcılıklara ifade vermesini engellemiştir. Neden? Neden? Hablemitoğlu cinayetinde Tarkan Mumcuoğlu'nun savcıya ifade vermesinin engellenmesinin gerekçesi nedir? İddianame açıklandı, iddianameden söylüyorum. Sebebi nedir? Millî İstihbarat Teşkilatı resmen ifadeye çağırılan kendi çalışanını hangi gerekçeyle göndermemiştir? Neden savcıyla bu konuda konuşulmamıştır? Hukuk müşaviri engellemek yerine bu konunun önünü neden açmamıştır? Böyle bir suikastın saklanabilmesi, böyle bir suikastın yıllar sonra ortaya çıkmasının sağlanması büyük bir suç değil midir? Bununla ilgili içeride bir soruşturma yapılmış mıdır? Tarkan Mumcuoğlu ifadesini sekiz yıl sonra şöyle vermektedir -isteyen herkese ifade metnini dağıtabilirim, iddianame açıklanmıştır, her şey serbesttir- diyor ki: "Siz benim ifademi nasıl alırsınız? Siz benim adımı nasıl açıklarsınız? Siz beni nasıl medyaya verirsiniz? Neden? Ben MİT'çiyim, yasak." Katilleri korumak, zalimin yanında olmak zulme ortak olmak demektir. Bir gizli servis böyle bir hatayı nasıl yapar? Çünkü yasalar buna elveriyor. Demokratikleşmek gerekiyor, havalandırmak gerekiyor, açık hâle getirmek gerekiyor, şaibeyi ortadan kaldırmak gerekiyor. Nasıl yapacağız? Daha çok demokrasiyle, daha çok özgürlükle, daha çok tartışmayla yapacağız.

Şimdi, Millî İstihbarat Teşkilatı bir iç polis teşkilatına dönüşürse, katilleri korursa, ifade vermesini engellerse siz buraya getirdiğiniz her yasada bu katillerin ifade vermesini engelleyecek, tartışılmayı, konuşmayı ortadan kaldıracak, özgürlükleri ortadan kaldıracak bir düzenleme yaparsanız biz nice oluruz? Millî İstihbarat Teşkilatının çok saygın yöneticileri PKK terör örgütünün eline geçtiler, aradan yıllar geçti; bunlar, bizim çocuklarımız. Ben her bütçede soruyorum: Bu bizim çocuklarımızın başına ne geldi? Allah onları korusun. Allah onları o zulümden bir an önce kurtarsın. Ama biz ne yapıyoruz? Neden kamuoyuna böyle bir bilgi verilmiyor? Bu insanların başına gelen şey nedir? Yaşıyorlar mı, öldüler mi? Ne yapılmaktadır? Bu insanların başına gelen şeyle ilgili olarak biz neden bilgilendirilmiyoruz, Komisyon neden bilgilendirilmiyor? MİT komisyonu oluşturulurken en önemli şey, bilgi alacak, aydınlanacak bir komisyondu ama o komisyon hiçbir zaman böyle bir işlevi yerine getirmedi. Neden? Diğer gizli servisler kendi parlamentolarından bilgi saklamıyorlar. Bizim gizli servisimiz neden saklasın? MİT Müsteşarı gelip niye anlatmasın? Türkiye'de yaşayan bu insanların demokrasiye ihtiyacı var. Başladığım sözle bitireyim; halkın sesinin hakkın sesi olduğuna inanmıyorsanız demokrasiye inanmıyorsunuz demektir. Ben, halkın sesi hakkın sesidir diyorum. Mutlaka halkın temsilcilerini bilgilendirin.

Saygılar sunuyorum efendim.

Teşekkür ederim.