KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Ben hem soru soracağım ama hem de biraz değerlendirme yapmak istiyorum. Tabii, saat ikiden beri toplantı hâlindeyiz, yorulduk ama önemli konuları konuşuyoruz.

Öncelikli olarak, Polyak Eynez Şirketinin ve İmbat Madenciliğin yetkililerinin sunumlarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Gerçekten geniş kapsamlı, sektörü ve sorunu en geniş çerçevede değerlendiren sunumlar yapıldı. Bu anlamda kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.

Tabii, sektörle ilgili de bazı konulara temas edildi. Ben de genel anlamda kömür sektörüyle ilgili değerlendirmelerimi sunacağım ve oradan da iş kazalarına yöneleceğim.

Tabii, enerjiye ihtiyacımız var mı? Var. Enerji, gerçekten şu anda dünyamızın bir numaralı gündem maddesi diyebiliriz. Bu anlamda, enerjiye ihtiyacımız olduğu gibi, her ülkede de olduğu gibi enerji çeşitliliğini de sağlamak zorundayız, enerji arz güvenliğini de sağlamak zorundayız ve aynı zamanda da enerjiyi yerli ve millî kaynaklardan sağlamak durumundayız. Bu çerçevede, tabii, kömür kaynaklarımız da -verilerini az önce Sayın Büyükyıldız ifade etti- önemli bir yer teşkil ediyor, hem taş kömürü açısından hem de linyit kömürü açısından gerçekten önemli bir yere sahip. Dünyada da her ne kadar Avrupa'da kömür kaynakları son yıllarda önemini ve değerini yitirmiş gibi gözükmüş olsa da son özellikle Rusya'daki savaş nedeniyle ortaya çıkan koşullar nedeniyle kömürün önemi ve değeri bir kez daha arttı. Siz de az önce ifade ettiniz "Fiyatların hiç bu kadar yükseldiğini hatırlamıyorum." gibi bir ifade kullandınız yanlış hatırlamıyorsam. Evet, doğru; gerçekten 450 dolarlar seviyesine kadar çıkan bir kömür fiyatları söz konusu, 40-50 dolarlardan 450 dolarlara kadar çıkan bir fiyat söz konusu. Belki biraz daha gerilemiş olabilir şu anda ama kısa vadede kömürün değerini ve önemini koruyacağını önümüzdeki süreçte de göreceğiz. Bu anlamda, tabii, Türkiye'nin kömür sektörüne baktığımız zaman da hem kamu eliyle hem de özel sektör eliyle madenciliğin devam ettiğini görüyoruz.

Sizler de özel sektör temsilcilerinin en önde gelen isimleri olarak burada sunumlarınızı yaptınız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak da tabii ki bu kömür ihtiyacının millî kaynaklardan karşılanmasının gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü az önce bir rakam verdiniz, 30 milyon ton gibi bir rakamdan bahsettiniz -ithalat rakamı- aslında eksik bir ifade bence, son dört beş yıldır, verilere baktığımız zaman, 36, 38, 39 milyon tonlara kadar ithalat çıkmış durumda. Tabii, bunun maddi değerine de baktığımız zaman 2022 yılına kadar her yıl ortalama 4-5 milyar dolar civarında bir parayı taş kömürü ithalatına veriyoruz; çok önemli bir rakam. Bu yıl bu rakamın belki ben -veriler açıklanmadı veya açıklandıysa da benim bilgim yok- 10 milyar dolar civarında bir rakama, belki daha da yukarılara tırmandığını düşünüyorum çünkü ihtiyacımız var, kullanıyoruz; termik santrallerde kullanıyoruz, ağır sanayide kullanıyoruz. Siz kendi şirketinizle ilgili ifade ettiniz, herhâlde yıllık kapasitenizin 6 milyon ton olduğunu ifade ettiniz; bu, çok büyük bir rakam. Türkiye Taşkömürü Kurumunun şu anda üretiminin yılda 1 milyon tonun altına düştüğünü düşünürsek ve 39 milyon ton yıllık ortalama ithalat yaptığımızı düşünürsek 6 milyon tonun da çok önemli bir rakam olduğunu düşünüyorum. Polyak Eynez'in ne kadar üretim kapasitesi olduğunu bilmiyorum ama eminim, o da büyük bir şirket, onun da çok büyük bir üretim kapasitesi olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda, tabii, bu kömürü de çıkarabilmek için ilgili büyük yatırımları da yapmışsınız. Bu anlamda, ben tebrik ediyorum sizleri, gerçekten önemli yatırımlar bunlar.

İş güvenliğini de önem verdiğinizi hissettim ama şunu ifade etmek istiyorum: Tabii, bu kadar çok yatırım yapılıyor, bu kadar çok ihtiyacımız var ama bütün dünyanın 1970'li yıllarda çözmüş olduğu bu iş kazalarını biz Türkiye olarak bir türlü çözemedik. 2009 yılının sonundan itibaren bugüne kadar 8 büyük maden kazası yaşadık. Bunun 5 tanesi özel sektör madenciliğinde meydana geldi, 3 tanesi de Türkiye Taşkömürü Kurumunun bünyesinde olan yerlerde meydana geldi; işte, Kozlu'da, Karadon'da ve en son Amasra'da. Dolayısıyla yani hem özel sektör hem de kamu iş güvenliğini sağlayamadı.

Aslında iş kazaları Türkiye'nin kanayan yarası, bunu sadece madencilik sektörüyle de sınırlandırmamak lazım "Avrupa'da 1'inciyiz, dünyada 3'üncüyüz." diyoruz hep iş kazalarında ama maden kazalarında sanırım bizi yakalayan bir ülke yok şu aşamada. Böyle bir şey, son on iki yılda 8 tane büyük maden faciası başka hiçbir ülkede yaşanmamıştır herhâlde. Bu anlamda, sizlerin de bu konudaki hassasiyetinizi sunumlardan da anladım çünkü 2014 yılında sizin yaşamış olduğunuz, sizin bölgede yaşanmış olan bu Soma faciasından sanki gerekli derslerin çıkarıldığını düşünüyorum ben. Özel sektör madenciliği... Nitekim bir iki büyük kaza daha oldu daha sonrasında ama onlar Soma havzasında değil de başka yerlerde meydana geldi. Bu çerçevede bu hassasiyetin de işverenler olarak devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Biraz soruya geçebilir miyiz? Yani arkadaşların da... Biraz soruya gecelim inşallah.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Tamam, ben toparlayacağım Sayın Başkanım.

Yani bu noktada, şimdi, tabii, gerekçeleri belli; havalandırma sistemlerinin mevzuata uygun olmaması veya bu denetim ve kontrollerin yapılmaması, sondajların yeterli uzunlukta ve sıklıkta yapılmaması gibi gerekçeler var. Temel sebeplere baktığımız zaman, kazaların temel sebeplerine baktığımız zaman bunlar ama insan faktörü de asıl önemli sebeplerden biri. Ya, bu aşamada sizler yani insan faktörünü... Evet, burada, üst kademe anladığım kadarıyla bu işin ciddiyetinin farkında ama aşağı doğru indikçe biraz bir gevşeme oluyor sanki; sizlerin de verdiği örneklerden, anladığımız sebeplerden biri de bu. Yani aşağı doğru indikçe bu tedbirsizlikleri daha böyle nasıl sağlayabiliriz? Daha çok denetim... Bu konudaki görev verdiğiniz kişileri nasıl denetleyebiliriz? Nasıl daha iyi bir sonuç alabiliriz? Bu konuda görüş ve önerileriniz varsa ben onları merak ediyorum.

Bir de kamu madenciliği tabii, farklı bir alan; Amasra kazası kamuda meydana geldi. Kamu madenciliği ile özel sektör madenciliği arasında iş güvenliği açısından farklar var mıdır size göre? Varsa neler vardır? Bunları anlatmanızı rica edeceğim.

Teşekkürlerimi sunuyorum.

BAŞKAN TANER YILDIZ - Evet, teşekkür ediyoruz.