| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu'nun 42'nci maddesi gereğince Merkez Bankasının faaliyetleri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .12.2022 |
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederim.
Başka söz talebi yok gördüğüm kadarıyla.
Cevaplar için Başkanımıza söz vereceğim ama ben de müsaadenizle kısa bir değerlendirme yapmak isterim.
Değerli arkadaşlar, keşke bana göre sağ tarafta oturan parti grupları da burada bulunsaydı, sonuna kadar müzakereleri takip etseydi, elbette bunu temenni ederiz, tavsiye ederiz ama hiç kimseyi bu konuda zorlayıcı bir yetkimiz yok, takdir kendilerinindir. Yalnız şunu ifade etmek istiyorum: Eleştiri yapabilirsiniz, kabul etmeyebilirsiniz, en sert şekilde reddedebilirsiniz birtakım düzenlemeleri veya belli hususlardaki ifade edilen politikaları eleştirmeye hakkınız sonuna kadar var ama bu sizi yasama faaliyetinden ve denetim faaliyetinden uzaklaştırmamalı. Sonuna kadar yasama faaliyetinde, denetim faaliyetinde bulunursunuz, katılırsınız, eleştirilerinizi ifade edersiniz, şu anda takdiri de milletindir, millet... Sonuçta demokratik bir ülkeyiz, belli bir dönem için seçilen bir Meclis var ve bir çoğunluk var; bu çoğunluğun da tercih hakkı var, demokratik tercih hakkı var, vatandaşa vaatleri var, sözleri var; onları yerine getiren bir Hükûmetten, bir gruptan bahsediyoruz, bir ittifaktan bahsediyoruz, buna da herkesin demokratik olarak saygı duyması gerekir. İfade edilen eleştirilerin nihai değerlendirme mercisi de milletimizdir. Milletimiz demokratik olarak yine sandıklarda bütün partilerle ilgili nihai değerlendirmesini yapar, belli bir dönem için yetkilendirir veya yetkilendirmez, iktidar görevi verir veya muhalefet görevi verir, özellikle bunu belirtmek istiyorum.
Diğer taraftan, değerli arkadaşlar, hani, "Zorlamayla..." Bir arkadaşımız ifade etti. Merkez Bankası Başkanımızı zorlamayla getirme gibi bir durum söz konusu değil. Ben yaklaşık üç yıldır Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı yapıyorum, son üç yılda da Merkez Bankası Başkanlarımız geldiler; 2020'de o tarihteki Merkez Bankası Başkanımız, 2021'de yine bugünkü Merkez Bankası Başkanımız geldi, sunum yaptı, bu yıl da yine geldi. Şöyle ayarlıyoruz genel itibarıyla, bu yeni bir şey değil, bu yıla özgü bir şey değil: Genelde Komisyon görüşmelerini tamamlayıp Genel Kurula geçmeden ara bir dönemimiz oluyor o döneme denk getiriyoruz çünkü bizim de yoğunluğumuz oluyor, Plan ve Bütçe Komisyonu olarak. Bu sene hele birtakım kanuni düzenlemelere ilişkin yoğun mesaimiz oldu, ardından hemen Komisyonda bütçe süreci başladı. O süreç devam ediyorken bir de Merkez Bankası sunumuyla bunu çakıştırırsak çok daha sıkıntılı olacaktı. Komisyondaki çalışmalarımızı bitirdik, Genel Kurulda bütçe süreci başlamadan önce Merkez Bankamızı davet ettik, sağ olsun Başkanımızla hemen uygun bir tarih belirledik birlikte ve geldi. Bunu bütçe görüşmelerinde de hatırlarsanız ben önceden de ilan etmiştim. Yani böyle hemen günlük gelişen bir olay değil, birlikte planladığımız, herkesin de gönüllü olarak yaptığı hiç kimsenin de zorunluluk içinde olmadığı bir düzen içinde. Sağ olsun, geniş bir şekilde, bütün ekibiyle Başkanımız burada ve Komisyonumuzu bilgilendirdi. Ben de teşekkür ediyorum bilgilendirmeye.
Tek bir konu üzerine yoğunlaştı bazı tartışmalar belki ama burada sonuçta küresel ekonomiyle ilgili, ülkemizin ekonomisiyle ilgili çok değerli bilgiler, analizler paylaşıldı onun da takdiri tabii ki herkesin kendisine aittir. Ben, Başkan olarak çok fazla içeriğe girmek istemiyorum.
Diğer yandan, Meclisin itibarı konusu gündeme getirildi az önce arkadaşlarımız da bu konuda değerli açıklamalar yaptılar. Burası Gazi Meclis, demokrasimizin ve cumhuriyetimizin kalbi, milletimizin iradesinin tecelligâhı bir kurum ve hepimizin başının tacı. Meclisin itibarını küçültmek, Meclise saygısızlık yapmak hiç kimsenin haddine değil ama bir taraftan da hem Komisyonumuz hem de kurumlarımız kurallarla çalışıyorlar. Meclisimizin İçtüzüğü var, İç Tüzük çerçevesinde ben de yetki kullanırken soruyorum arkadaşlarımıza "Hukuki çerçeve nedir?" diye o çerçeve içinde işlem yapıyorum. Ha, eksik yaptığımız olur, bazen yanlışlar olabilir, bilemiyorum ama bizim için esas aldığımız referans yönetimde, usulde İç Tüzük. Kurumlarımız da yine Meclisimizin onayladığı, çıkardığı, millî irade tarafından onay almış olan kanunlar çerçevesinde görevlerini yapıyorlar. Bu kanunlar farklı şekillerde yorumlanabilir, tamam ama sonuçta bu kanunlar çerçevesinde görevlerini icra ediyorlar, varsa bir muğlaklık, varsa bir açıklığa kavuşturulması gereken husus yine burada yetki sahibi olan Meclisimizdir. Meclis isterse Merkez Bankası Kanunu'nda düzenlemeler yapar, farklı hükümler getirebilir, bu her zaman Meclisimizin iradesi içinde olan bir husustur. Meclis de bizim Meclisimiz, Merkez Bankası da bizim Merkez Bankamız; her ikisinin de itibarı elbette önemlidir, her ikisinin itibarını korumak da ortak sorumluluğumuzdur, sadece Komisyon Başkanının veya bir üyenin değil, herkesin, bütün grupların, bütün yasamanın ve yürütmenin ortak sorumluluğudur; bunun altını bir kez daha çizmek isterim.
Diğer taraftan, kur korumalı mevduatla ilgili meseleye gelince. Başkanımız burada bir açıklama yaptı Hazine ve Maliye Bakanlığımızın durumuyla, konumuyla, hukuki çerçevesiyle Merkez Bankasının farklı olduğunu esas itibarıyla ifade etti. Bunu tatmin edici bulursunuz bulmazsınız, eleştirirsiniz eleştirmezsiniz; elbette, o herkesin kendi takdirine kalmış bir durum. Yalnız şunu ben de ifade etmek isterim: Bütçe sürecinde Cumhurbaşkanı Yardımcımız tahminî birtakım değerlendirmeler yaptı, Hazine ve Maliye Bakanlığımız yine daha önceki kanuni düzenlemelerde çok şeffaf bir şekilde, detaylı bir şekilde kendisiyle ilgili hususlarda açıklamalar yaptı. Burada Hükûmetimizin herhangi bir tereddüdü olsa Maliye Bakanlığımız da böyle bir açıklama yapmazdı; böyle bir şey söz konusu değil. Hatta Hazine ve Maliye Bakanlığımız -hatırlıyorum ben- "Gerekirse günlük, saatlik bile açıklarız, hiçbir tereddüdümüz yok." dedi. Merkez Bankası Başkanımız kendi kanununa referansla, belli bir süre sonra bir bilançonun çıkacağını ve orada bağımsız denetimden sonra bunu bütün kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade ediyor; bunu bir rezerv olarak gördüğünü, dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanlığından farklı bir konumda olduğunu ifade ediyor. Bu tatmin eder, etmez; dediğim gibi, o herkesin kendi takdirinde ama bu hususları da detaylı bir şekilde, herkes kendi perspektifi içinde ifade etmiş oldu.
Ben tekrar teşekkür ediyorum.
Bundan sonraki bölümde Sayın Başkana söz vereceğim. Buradan ayrılmadan önce sağımda oturan grupların değerlendirmeleri oldu; yine, bana göre sol taraftaki arkadaşlarımızın değerlendirmeleri oldu, bu değerlendirmeler çerçevesinde görüşler, eleştiriler ifade edildi. Hem görüş ve eleştirilere ilişkin değerlendirmelerini hem de sorulara cevaplarını almak üzere Sayın Başkanımıza sözü bırakıyorum.
Buyurun lütfen.