UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Ben Savunma Sanayii Başkanlığımızdan gelen Serdar Bey'e soracağım; bir spesifik sorum var, bir de genel. Spesifik olan sorum: Özellikle ilgilendikleri bir alan var mı Tanzanya'yla bu savunma sanayisi anlaşmasını yaparken. Tabii, 2017'de -dediği gibi Sayın Erozan'ın- beş yıl önce ilgi alanları neydi ya da şimdiki alanları nedir, onu bilemiyorum -hem Murat Bey'in hem Sayın Erozan'ın dikkat çektiği- kritik teknolojiler bağlamında istedikleri şeyler var mı? Bir onu merak ediyorum.

Bir de kısa süre önce basında yansımaları oldu, Parlamentoda da sınırlı olarak tartışma imkânımız olmuştu. Tabii ki biz savunma sanayimizin gelişmesinden gurur duyuyoruz öncelikle kendi güvenliğimiz için, sonra da hem müttefiklerimize, komşularımıza, dostlarımıza sattığımız, onlarla yaptığımız iş birliğinden. Ancak Etiyopya örneğinde bir sıkıntı yaşandığı yönünde basında şeyler çıktı Etiyopya'ya ihraç ettiğimiz sistemlerle ilgili, daha sonrasında sivillere yönelik kullanımına ilişkin iddialar oldu. Bunlar tamamen bizim basından ve sınırlı okuduğumuz şeylerdi ama eminim ki bunu hem Dışişleri Bakanlığımız hem siz yakından takip etmişsinizdir. Orada ne yaşandı? Sonrasında -yine hafızam beni yanıltmıyorsa- biz -Sayın Bakan Yardımcısı belki şey yapacaktır- Etiyopya'nın başkentindeki Büyükelçiliğimizi belli bir süreyle sanırım kapattık ya da başka yere taşımak zorunda mı kaldık bu kriz nedeniyle -doğru mu hatırlıyorum- ne oldu? Sonra bundan bir ders -yani her krizden de bazı şeyler almak lazım- çıkardık mı?

Şunu demek istiyorum: Başka ülkelere satış yaparken -tabii ki bizim yaşadığımız sıkıntıları başkası yaşamasın ama- hani, bize yapılan işte, silah ambargolarına, bizim kendi güvenliğimiz için gerekli olan savunma sistemlerine başkası bir yaptırım getirdiğinde nasıl tepki koyuyoruz... Yaptırım koyun anlamında değil ama bunun bir dengesi, denetlemesi, incelemesi var mı? Çünkü en sonunda uluslararası kamuoyunda işte "Sivillerin öldürüldüğü silahı Türkiye sattı." denmesi hepimizi, üretenleri de burada bizleri de parti ayrımı gözetmeksizin rencide eder, üzer. Sanırım Etiyopya'da böyle bir şey yaşandı. Sadece Savunma Sanayii Başkanlığımızdan değil, belki Sayın Bakandan, Faruk Bey'den de bu konuda bizi bilgilendirmesini... Buradan, bu yaşanan krizden bir çıkarımda bulunduk mu biz? Onu soracağım.

Teşekkür ediyorum.