KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkan, teşekkürler.

Hoş geldiniz siz de toplantımıza.

Tabii ki Sayın Bakan Yardımcısının saydığı, Sayın Bakanlık temsilcisinin katıldığı gerekçelerin bazıları önemli olabilir, deniz taşımacılığındaki çevresel tahribat, gemi adamı belgeleri, taşımacılık faaliyetindeki deniz aracının kaza yapması durumundaki tedbirler, ticari denizcilik faaliyetlerine katkı, denizcilik alanındaki hukuki uyuşmazlıklara çözüm vesaire, bu anlamda önemli olabilir ancak gerekçesinde ifade edildiği gibi, bu anlaşma kapsamında "Kanal İstanbul Projesi için teknik ve idari iş birliği yapılması öngörülmektedir." ifadesi yer almakta. Murat Bey birkaç hususu vurguladı ama ben bir kere daha vurgulamak isterim. Gerçekten büyük sakıncaları var Kanal İstanbul Projesi'nin ve onun hayata geçmesi için bu anlaşma bir vesile olacaksa bunu biz doğru bulmuyoruz. Nedir? Birincisi, İstanbul'un su kaynaklarını yok edecek, deprem riski oluşturacak, İstanbul'un doğasını katledecek, balıkçılık yok olacak, 17 milyon metrekarelik sit alanını doğrudan etkileyecek, 3,5 milyarlık bir maliyeti olan, 2 milyar metreküp hafriyat yani İstanbul'un toplam elli yıllık hafriyatını bir anda ya da proje kapsamında ortaya çıkaracak, resmî açıklamalara göre İstanbul'a 1,2 milyon ek nüfus getirecek; bunlar İstanbul'la ilgili ve bölgesiyle ilgili zararları.

Bir de zaman zaman bu Komisyonda da konuştuğumuz ama Genel Kurulda da sık sık, özellikle de son bir yıldır gündeme gelen bir hususu vurgulamak isterim. Kanal İstanbul Projesi'nin hayata geçmesi... Şu anda hepimizin ama özellikle de işte Rusya-Ukrayna krizine çözüm bağlamında müzakerelerde sık sık bunu kullandığı için iktidarın önemini hep vurguladığı, dün de Dışişleri Bakanı tarafından vurgulanan Montrö Anlaşması'nı geçersiz kılacak bir proje. O yüzden Montrö'nün bizim elimizdeki imkânlarını elimizden alan bir Kanal İstanbul Projesi'ne katkı sağlayacak olan bir anlaşmada -doğal olarak içinde birçok iyi şey var ama- bu konudaki muhalefetimizi ve karşıtlığımızı vurgulamak isteriz. Daha birçok şey sıralanabilir, aklıma geliverenler bunlar ama Montrö bunlardan, hani şu daha önemli diyemem ama iktidarın da önemini fark ettiği... Belki bazen akıllarından geçiyor. "Ya, daha iyisini bulursak Montrö'yü de iptal ederiz bir gecede, ne olacak?" vesaire gibi demeçler duyuyoruz ama sonradan, en üst seviyelerden "Ya, Montrö ne iyiymiş, bak, Montrö'ye göre boğazları biz koruyoruz, gerektiğinde kapatıyoruz, işte şimdi de Montrö'yü uyguladık." diyerek önemini vurguluyorlar. Tabii ki biz de katılıyoruz önemi olduğuna ama işte o önemi bu tür projelerle gölgelememek lazım. Eğer bu uluslararası anlaşma da Montrö dâhil diğer sıkıntılara da yol açacaksa biz buna karşıyız, bir kere daha gözden geçirilsin ya da Kanal İstanbul'la ilgili oradaki gerekçede bahsi geçen şey çıkarılarak geçirilmek istenirse bizim buna bir itirazımız olmaz.

Teşekkür ederim.