KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, bizim partilerimizin genelde burada görüşleri "Ya, bizim savunma sanayimiz gelişmesin." değil. Aslında izah ettim az önce söylerken ama çok kısa tekrar söyleyeyim: Öyle bir şey değil ama yaptığımız bir anlaşma ya da bir şeyin ucu bizim kendi ulusal çıkarlarımıza zarar verme potansiyeli taşıyorsa bu Komisyon bunun için var yani bunu konuşmak için var. Bu Komisyon bunları konuşmayacaksa -Sayın Erozan'ın sorduğu gibi ya da benim ya da diğer arkadaşlarımızın- bu soruları gündeme getirmeyeceksek zaten anlamı yok bunun, hem buranın hem Genel Kurulun. Yani o yüzden, mesela Sayın Erozan Mısır'ı hatırlattı, Etiyopya konusunda Sayın Bakan Yardımcısı az önce yanıt vermedi, şimdi yanıt verir mi bilmiyorum ama basında çıkan haberleri Dışişleri Bakanlığı yalanlamadı, yalanlasaydı açıklardı az önce. Etiyopya'ya silah satışı nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Addis Ababa'daki Büyükelçiliğini taşımak zorunda kaldı, tamam mı? İyiydi, kötüydü demiyorum ama sonucu bu oldu. Şöyle: Benim de az önce söylemeye çalıştığım yapıcı bir öneriydi ve bunun üzerinde düşünmesi lazım kurumlarımızın. Tabii ki satalım, tabii ki nasıl biz şey yapıyoruz. "Bize nasıl yasak koyarsınız?" diyoruz ama ülkenin içine bakmak lazım. Ülkede bir iç savaş varsa ve siz hükûmete veriyorsunuz ama iç savaştan bahsediyorsak, iç savaşın diğer galibi hükûmet olduğunda ya da öyle bir potansiyel olduğunda doğal olarak sizi düşman sayacak, çıkarlarınızın daha büyük tehlikeye girme riski var. O yüzden, bu satışlarda yani "Satmayalım aman." değil ama bir mekanizmanın... Eminim vardır da, Sayın Büyükelçi onu söyledi zaten, "Siz bunu istişare ettiniz mi?" diye sormasının sebebi de o. Yani bir yere ucu dokunuyor mu bunun? Mesela, doğru, ben dikkat etmemiştim, ben de not aldım kendime, Mısır'la "zalim Sisi" "darbeci Sisi" döneminde imzalamışsınız ama şimdi, mango suyu gönderiyor Sisi. Külliye'de -bilmiyorum içti mi Sayın Çağatay Kılıç ama- sarayda mango suyu ikram ediliyor. Kim gönderiyor? "Sisi gönderdi." diyor Sayın Erdoğan.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Siz maşallah Külliye'nin içinde ne ikram edildiğini benden iyi biliyorsunuz vallahi, bayağı hâkimsiniz konuya yani.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Hayır, saray yazarları söylüyor, biz okuyoruz.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Benim saray yazarı diye tanıdığım kimse yok. Külliye diye bir yer var ama saray yazarı nedir bilmiyorum.

MURAT EMİR (Ankara) - Abdulkadir Selvi yazdı.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Şimdi, şöyle; Sayın Erozan diyor ki: "Böyle bir dönemde, "Mısır'la düzeltmeye çalıştığınız ilişkiye zarar vermesin." Aslında onu anlatıyor, hakikaten de doğru. O yüzden, Dışişleri Bakanlığı ne diyecek bilmiyorum ama çıkan yorumlar da bu konuda Mısır'ın... Yani aralarında galiba bir baraj var, o kadar ben bilmiyorum dengesini ama eminim, Bakanlığınız ve ilgili şeyler biliyordur. Rönesans Barajı galiba, o bölge nedeniyle aralarında çok ciddi sıkıntı var. Askerî anlaşmanızla siz stratejik üstünlük verdiğinizde -verebilirsiniz, bu bir tercihtir; Hasan Bey söyledi, haklı- ucu bir şekilde sizin diğer ilişkilerinizi etkiliyorsa ondan sonra olmuyor. Sonra "Siz normalleşmeye mi karşısınız?" diyorsunuz bize. Hayır, normalleşmeye karşı değiliz ama başta yapılan hataları sonra telafi etmek çok zor oluyor, bedeli oluyor. Bunun bedelini halka bir anlatın dediğimizde anlatmıyorsunuz. O yüzden zamanında uyarılarımıza kulak verilse belki hatalar gerçekleşmezdi; örnek Suriye, örnek Mısır, onlarca örnek sayabiliriz. O yüzden ben, bu anlaşmanın gerek Etiyopya'daki... Sayın Bakan Yardımcısı "İçeride yeni bir çözüm bulundu." dedi -doğru anladıysam tarihi- galiba kasımda bir anlaşma imzalandı ve umarım bir istikrar olur, umarım barış olur. Türkiye sanki bir iç savaşın tarafını tutuyormuş gibi olmasın, öyle bir şey istemeyiz ama Mısır'la ilişkilerimize zarar verecekse de bir kere daha düşünülmesi gerekir diye düşünüyorum.

Diğer konuda da biz savunma sanayimizin gelişmesinden gurur duyuyoruz. Bakın, gerek Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına bağlı şirketlerimizin gerekse özel şirketlerimizin -içinde son dönemde popüler olan İHA'ların, SİHA'ların da olduğu ama aynı şekilde ASELSAN'ın, HAVELSAN'ın, ROKETSAN'ın, TAI'nin- ürettiklerinin satılmasından gurur duyuyoruz; Komisyon olarak, Meclis olarak satılmasına katkımız olacaksa tabii ki ama bunlar satılırken bunların daha sonraki aşamalarında, Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal çıkarlarına önceden düşünülmeyen zararları olacaksa bunun bir denetiminin ya da bir iç denetiminin kurumsallaşması gerektiğine inanıyoruz. Yoksa sonradan olmuyor işte, büyükelçiliği kapatmak zorunda kaldınız çünkü tehlike arz etti işte şey... E, o zaman ne oluyor? Kendi çıkarınıza zarar vermiş oluyorsunuz.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Utku Bey, toparlayalım lütfen, rica ediyorum.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Bunlarla karşılaşılmasın demek istiyorum yoksa satılmasın, işte, engel konulsun, öyle bir şey demiyoruz çünkü biz de Türkiye'ye uygulanan haksız yaptırımların kalkmasını her fırsatta, her yerde ifade etmeye çalışıyoruz.

Teşekkür ediyorum.