TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri, değerli bürokratlar; "Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Siz gelmeden önce de buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım." diyen zeytin ağacı için çok önemli bir mücadele ortaya koyduk ve siz de önemli bir karara imza attınız. Geçmişi on bin yıldan çok daha ötesine dayanan zeytin için "Bütün ağaçların ilkidir." denilir. Tarihin en eski dönemlerinden beri efsanelere ilham kaynağı olan zeytin, medeniyetlerin yazıtlarına ve kutsal kitaplara da konu olmuştur. Rivayete göre Nuh Peygamber'in tufanın durulması esnasında gemisinin güvertesinden uçurduğu beyaz bir güvercinin ağzından zeytin dalıyla dönmesi tufanın bittiğinin ve suların çekildiğinin anlaşılmasını sağlamıştır. Bu durum, ağzında zeytin dalı bulunan beyaz bir güvercinin yıllardan beri barışın simgesi olmasını temin etmiştir. Ayrıca, Antik Yunan geleneklerine göre kutsal bir aileden gelmenin en önemli yolu zeytin ağacının altında doğmak olarak kabul edilmiştir. Eski Yunanlılar iyi ve dürüst kişilerin zeytin yetiştirmesine müsaade etmiş, her insanı zeytinliklerine yaklaştırmamıştır. Zeytin ağacı çoğunlukla devlet malı sayıldığından kesilip yakılmamıştır. Zeytin, insanoğlu için o kadar özel ve önemli ki tarihin her döneminde ve kutsal kitaplarda zeytinin adına rastlıyoruz. Refahın ve bolluğun simgesi zeytini korumak için kabul edilen kanunların tarihi Antik Yunan'a dayanır. O dönem Solon tarafından konulan bu kurallara göre zeytin ağacı kesene ölüme varan ağır cezalar uygulanmıştır. Tıp biliminin kurucusu Hipokrat, suyla yıkanmayanlara zeytinyağıyla vücutlarını ovmalarını önermiş. Tüm semavi dinlerin kutsal kitaplarında zeytin ve zeytinyağının adı geçiyor. Kur'an-ı Kerim'de zeytin kelimesi 4 surede 6 kez geçiyor. Müminun Suresi, 20'nci ayet: "O su sayesinde sizin için çok sayıda meyvelerin bulunduğu, yiyip beslendiğiniz hurma bahçeleri, üzüm bağları, keza Sina Dağı'nda yetişen hem yağ hem de yiyenlerin ekmeğine katkı veren bir ağaç, zeytin ağacı meydana getiririz." Hele Anadolu'da zeytinin yerini hiçbirimiz inkâr edemeyiz. Zeytinsiz bir kahvaltı kahvaltıdan kabul edilemez. Zeytinyağlı diye adlandırdığınız yemeklerimiz var. Şampuandan sabununa, temizlikte de zeytini kullanıyoruz. Osmanlı'dan bu yana kandilimizi de zeytinyağıyla yakıyoruz. Barış denilince akla zeytin geliyor, bereket, bolluk denilince akla zeytin geliyor, zeytin deyince Anadolu halkının yüreği titriyor.

Ben bir sanayiciyim. Üretim çok önemlidir, bunu bilen biriyim. Ben bir tek zeytin ağacığını hiçbir fabrikaya değiştirmem çünkü bir tek zeytin ağacı kendi başına bir fabrikadır.

Değerli arkadaşlar, merhum Tuncel Kurtiz bir belgesel filminde Güre'deki otelinin bahçesindeki çimlerden insanlara şu tavsiyede bulunuyor: "Ben şimdi 76 yaşındayım. Evimin önüne 2.300 tane zeytin fidanı diktim. Aklıma Nazım ustanın, Nazım Hikmet'in o şiiri geliyor: 'Yetmişinde bile zeytin dikeceksin/Hem öyle çocuklara filan kalsın diye değil/Yaşamak için yani yaşamak ağır bastığında görmek zorunda değilsin.' Onu oraya dikmek, gelecek nesillere hediye edebilmek harikulade bir şey. Nazım Usta çok yaşasın, her zeytin diken insan da onunla aynı değerdedir. Benim için zeytin dikelim dostlar ve bu zeytinleri gelecek..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Toparlıyorum.

"Zeytin dikelim dostlar ve o zeytinleri gelecek kuşaklara hediye edelim. Onlara kalsın, bir zeytini kesmeyelim, binlerce zeytin ağacı dikelim. Haydi kalın sağlıcakla." Bu kararda emeği geçen herkese, tek tek, başta Sayın Elitaş'a teşekkür ediyorum, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

VELİ AĞBABA (Malatya) - Çok güzel konuştunuz, alkışlanacak bir konuşma yaptınız.