| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4780) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 15 .12.2022 |
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Müsaade ederseniz genel bir izahatta bulunalım, sonra üzerinde yine tartışalım.
Değerli arkadaşlar, arkadaşımız teknik olarak izah etti, burada, borçlanma bütçe açığının artışından kaynaklanan bir borçlanma değil. Bütçe açığımızın millî gelire oranı geçen yıl bütçe yaptığımızda yüzde 3,5 olarak tayin edilmişti ve o 279 milyar lira dediğimiz rakam bu orana tekabül ediyordu. Yıl içinde bir ek bütçe yaptık; işte, enflasyondan ağırlıklı olarak ve büyümeden kaynaklanan bir şekilde rakamlar nominal olarak büyüdü.
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Ne kadar büyüdü?
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Yüzde 80 civarında bir büyüme.
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Bunda da yüzde 80 mi?
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI BORÇLANMA GENEL MÜDÜRÜ YİĞİT YAŞAR - 279'dan 461'e geldi, yaklaşık 1,7-1,8 kat demek; yüzde 75-80 arasına tekabül eder.
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Yani esas mesele, ek bütçe yaptık biz. Gelirimiz de giderimiz de nominal olarak büyüdü ama açığı değiştiremedik çünkü biliyorsunuz, anayasal olarak gelir ve giderin ek bütçede denk olması gerekiyor.
Yine, Anayasa Mahkememizin verdiği bir karar var geçmişte, diyor ki: "Borçlanma limitini, borçlanmayla ilgili kanunu değiştirerek ancak artırabilirsiniz veya eksiltebilirsiniz. Bütçelerde veya ek bütçelerde bunu yapamazsınız." Anayasa Mahkememizin böyle bir kararı var yani "Niye ek bütçe yaparken bunu yapmadınız?" diye bir soru gelebilir diye söylüyorum. Buna Anayasa Mahkememiz "Olmaz." demiş, böyle bir karar vermiş. "Ancak kendi kanununda değişiklik yaparak bu borçlanma limitini değiştirebilirsiniz." diyor yani bu, bir ek bütçe değil, bir borçlanma limiti. Ek bütçeyle birlikte niye yapamadık bunu? Sebebi: Anayasa Mahkememizin kararı. Dediğim gibi, burada bütçenin, bütçe açığının millî gelire oranını artırmıyoruz. Tam aksine 3,4'e düşmüş vaziyette ve şunu da...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Gecenin 02.22'sinde niye geldi?
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Onu da özel olarak bir ayrıca konuşabiliriz.
BURAK ERBAY (Muğla) - Ayrıca konuşmayalım Başkanım, şimdi konuşalım.
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Şöyle: Değerli arkadaşlar, Plan ve Bütçe Komisyonumuz aylardır yoğun bir şekilde çalışıyor.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Olmaz ama olmaz Sayın Başkan.
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bu maddeyi de bu paket içinde değerlendirdik. Yoksa Plan ve Bütçe Komisyonunu ayrıca toplamamız, çalıştırmamız gerekiyordu.
BURAK ERBAY (Muğla) - Örneği var mı Başkanım?
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Arkadaşlarımız aylardır çalışıyorlar, siz de takdir edersiniz ki her komisyonun belli bir kapasitesi var ama biz, bakın bu saatte, sağ olsun, Cumhuriyet Halk Partisinden arkadaşlarımız, diğer arkadaşlarımız, bizler buradayız.
BURAK ERBAY (Muğla) - Örneği yok cumhuriyet tarihinde, örneği yok.
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Bir ihtiyacı var kamunun, bunu tartışıyoruz hep birlikte. Burada, dediğim gibi, bir artırma, bütçe açığı artışı söz konusu değil; tamamen teknik, nominal rakamların artışından kaynaklanan bir ihtiyaç karşılanıyor. Esas yaptığı hazinemizin, az önce arkadaşımız söyledi, gelecek yıla daha güçlü bir kasayla girmek istiyor hazinemiz. Piyasayı da bozmadan, bir anda borçlanmaya gitmeden, peyderpey borçlanarak kamuya da fayda oluşturacak şekilde bir kasayla, bir nakitle gelecek yıla girme ihtiyacı var, bunu karşılamış oluyoruz.
"Daha önceden bu yapılamaz mıydı?" diye bir soru sorulabilir. Hazinemiz şu açıdan yapmamayı tercih etti: Daha önce yapsa ne kadar ihtiyacı olduğunu yıl sonuna gelmeden tam hesaplama imkânı yoktu. Dolayısıyla ihtiyaten muhtemelen çok daha yüksek bir borçlanma limiti talep edecekti bizden. Bu rakam da piyasalar açısından yine yanlış bir sinyal olacaktı, yüksek bir borçlanma geliyor diye belki borçlanma maliyetlerimiz artacaktı. Dolayısıyla bu, biraz akılcı bir politikadan kaynaklanıyor. Piyasayı bozmadan hazinenin daha uygun koşullarla finansman sağlamasına dönük alınan bir tedbir, kişisel herhangi bir şey söz konusu değil. Kamu yararı gözetilerek böyle bir usul izlenmiş durumda ve şu an itibarıyla şunu da rahatlıkla söyleyebilirim yani teknik arkadaşlarımızdan yine aldığımız bilgiler çerçevesinde: Bu 3,4 dediğimiz bütçe açığının da oldukça altında bir bütçe açığıyla bu yılı kapatacağız. Henüz tam rakam söylemek durumunda değiliz ama oldukça iyi bir performans var, bütçe açığımız OVP'de öngörülenden de daha düşük gerçekleşecek ama buna rağmen nominal büyüklüklerden kaynaklanan bir borçlanma limitini de artırma ihtiyacı var. Bunu da bu kanunda yapma ihtiyacı var, bütçeyle yapamıyoruz veya ek bütçeyle yapamıyoruz; olay temel itibarıyla bundan ibarettir.
Bu vesileyle şunu da ifade edeyim yani bilgi olarak: Pandemi nedeniyle tüm dünyada kamu dengelerinde bir değişim oldu, bu sadece bize özel bir şey değil değerli arkadaşlar. Gerek sağlık harcamalarının artışı gerek pandeminin sosyal ve ekonomik etkileri nedeniyle tüm dünyada kamu gelirleri azaldı, kamu harcamaları arttı; dolayısıyla kamu dengeleri bozuldu. Rakamsal olarak da size ifade edebilirim uluslararası kuruluşların istatistiklerinden: Gelişmiş ülkelerin ortalaması, bütçe açıklarının millî gelire oranı 2018'de yani pandemi öncesinde eksi 2,4'ken 2021 yılında bu, eksi 7,2'ye çıkmış. Bakın, gelişmekte olan ülkelerin ortalamasından bahsediyorum; 2,4'ten 7,2'ye yükselmiş. Gelişmekte olan ülkelerde ise 3,6'dan aynı süreçte 5,3'e yükselmiş. Aynı süreçte kamu borç stoklarında da artışlar olmuş, sadece AB'den örnek verecek olursam, Avrupa Birliğinde kamu borç stokunun millî gelire oranı tüm AB ülkeleri için yüzde 79,7'yken 2018 yılında, 2021'de 87,9'a yükselmiş kamu borçlarının millî gelire oranı. Benzer eğilimler Türkiye'de de gerçekleşmiş. Aynı süreçte bizim kamu borç stokumuzun millî gelire oranı yüzde 30'lardan yüzde 41'lere yükselmiş. Yine bizim açığımız aynı süreçte, baktığınızda, 2,4'ten 2021'de 2,8'e yükselmiş. Yine iyi bir performans göstermişiz aslında uluslararası mukayeseyle bakacak olursanız bir miktar bozulma var ama çok yüksek bir bozulma olmamış. Kamu borç stokumuzda bu yıl yine bir gerileme bekliyoruz çünkü maliyetleri oldukça düştü kamunun bu son politikalar neticesinde. Dolayısıyla şunu söylemek isterim: Borç yönetiminde iyi bir durumdayız.
Bakın, bazı rakamları da size ifade edeyim burada: AB tanımlı genel yönetim borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2021 yılında 41,8'ken 2022 yılında bunun 36,7'ye gerilemesini bekliyoruz. Yani borç stokumuzun millî gelire oranı gerileyecek, nominal olarak bir miktar artsa bile millî gelire oran olarak gerileyecek. Yine vadesine baktığımız zaman borçlarımızın, 2021 yılında 53 aymış borçlanma vademiz, bugün kasım ayı itibarıyla 70 aya yükselmiş durumda; borçlarımız daha uzun vadeye, kamu borçlarımız, yayılmış durumda. Maliyetlerine baktığımızda, 2022 yılının başında yüzde 25'le borçlanıyormuş hazinemiz, faiz olarak yüzde 25'lerle borçlanıyormuş. Kasım ayı itibarıyla yine bu borçlanma faizimiz yüzde 11'lere kadar gerilemiş durumda. Bu da hakikaten çok sevindirici, kamu borç maliyetini ciddi oranda düşürdüğümüz görülüyor. Aynı şekilde, iç borçlanmanın kompozisyonunda da bir iyileşme var; toplam iç borçlanmanın yüzde 35'i 2021'de sabit getirili TL cinsi senetlerle sağlanmışken, bu oran bugün geldiğimiz kasım ayı itibarıyla yüzde 59'a yükselmiş durumda yani kompozisyonda da bir iyileşme var. Yine, döviz cinsi borçlanmaya baktığınızda 2020'de 36,2 milyar dolarken 2022 yılında 26,9'a gerilemiş. Bunlar olumlu rakamlar, gerçekten, borçlanmamızın yani bütçe açığımızın millî gelire oranında bir düşme eğilimi var, kamu borç stokunun millî gelire oranında bir düşme eğilimi var, faizlerde bir düşme eğilimi var, vadelerde bir artış eğilimi var ve yine sabit TL bazlı borçlanmada bir artış eğilimi var. Bunlar borçlanma, genel borçlanma görünümü açısından olumlu rakamlar; bunu da ifade etmek isterim. Buradaki izahatı bu şekilde tamamlayabiliriz diye düşünüyorum.
Komisyonunuzu yoruyoruz, kusura bakmayın.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Sayın Başkan...
KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan...
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, Cevdet Bey'e bir soru soracağım.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Söz vereceğim, söz vereceğim.
CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Ama inanın, Plan ve Bütçe Komisyonunda da çok yoğun bir mesai harcadık, bu konuyu da burada tartışıyoruz.
Teşekkür ediyorum.