AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, biraz evvel Sayın Veli Ağbaba'yı dinlerken burada sinirlerim bozuldu, gülmeye başladık, sizler de gülmeye başladınız gecenin bu saatinde. Gülmeye başlayınca aklıma bir laf geldi: "İzahı olmayan şeylerin mizahı olur." Hakikaten çok doğru bir laf bu ya, izahı olmayan şeylerin ancak mizahı olur. Veli ağabey gene erken kesti, sabaha kadar da bu topu dolaştırabilirdi, sabaha kadar da konuşabilirdi; konuşsaydı da hakkı vardı.

Şimdi, Sayın Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanımız geldi, bize kamu borç stokundan bahsetti, kamu borç stokunun millî gelire oranından bahsetti, borçlanmadan bahsetti, AB'den örnekler verdi, Türkiye'den örnekler verdi. Esasında; biz bunları tartışmıyoruz, bunu tartışmamıza gerek yok. Burada bana göre esas tartışılması gereken konu şu: Siz borçlanmışsınız -kaç diyorsunuz: 4749 sayılı Kanun var- kanun ne şekilde borçlanabileceğinizi ve hangi hadlerde borçlanabileceğinizi emretmiş; o kanun orada dururken, 4749 orada dururken siz borçlanmışsınız ve sonra gecenin iki buçuğunda, üstelik Sanayi Komisyonuna geliyorsunuz, bir önergeyle -tarihe geçecek bu önerge, şu önerge hakikaten tarihe geçecek bir önergedir- bir tek milletvekilinin imzasıyla 200 milyar liralık borçlanma yetkisi istiyorsunuz. Ortada kanun var, siz borçlanmayı yapmışsınız ama diyorsunuz ki: Ya, gerek yok yani biz borçlanmayı yaparız -daha da fazla yapabilirdiniz ya, 400 yapsaydınız, 500 yapsaydınız- nasıl olsa birileri burada sabah saat üçlere kadar duruyor, biz de getiririz bir milletvekilini, imzalatırız bunu, önlerine koyarız, oy çoğunluğumuz da var, geçiririz. Bakın, bu, Meclise yapılmış bir hakarettir. Ben 27'nci Dönem milletvekiliyim, yeni milletvekiliyim, Sayın Kuşoğlu gibi kamu yönetimi veyahut da maliye bitirmedim, sizler kadar tecrübeli değilim ama bu işin rezalet olacağını anlayacak kadar bu Mecliste durdum. Bakın, şu yapılanın rezalet olacağını anlayacak kadar ben Mecliste durdum. Sabahtan beri yaşadığımız şeyler... Ya, arkadaş, arkadaşlarımız anlattı, 50 tane madde, 50 tane kanun, hepsi bitti; 200 milyar liralık borçlanma yetkisi. Yani ne denilebilir, ne söylenebilir? Hakikaten de... Ya, hiç değilse şunu yapalım ya: Bu ayıbı bizim şu Komisyon yapmasın ya! Ya, şu ayıbı bizim Komisyon yapmasın, hiç değilse gitsin, Plan ve Bütçe Komisyonu toplansın, orada geçsin bu ya! Ya, anlamakta zorluk çekiyorum. "Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerini yormak istemedik." Sordunuz mu ya? Siz, arkadaşlar, böyle böyle bir şey geldi, ne yapalım? dediniz mi ya, belki adamlar "Yok, biz yorulmayız." diyeceklerdi ki öyle diyeceklerdi.

TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - Zaten çoğunluk var.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ya, bakın, bir şey söyleyeyim mi Sayın Başkanım: Ben üzülüyorum biliyor musunuz? Sizin benden daha fazla üzülmeniz lazım Sayın Başkanım.

CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Sadece ondan ibaret değil.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Lütfen... Mutlaka, ondan ibaret olmadığını gösteriyor. Ya, bakın, işte daha... Anladığım kadarıyla bir de şöyle bir şey var: Biraz evvel Sayın Kuşoğlu dedi ki: "Kasım itibarıyla 20 milyar liralık bir açık var." 200 milyar lira borçlanma yapılmış demek ki 180 milyar lira gibi bir paramız var, biz bunu önümüzdeki yılın, 2023'ün ilk üç ayındaki borçlanmalarda kullanmak için borçlanmışız, benim matematik olarak anladığım şey bu. Kasamızda para var ve biz burada borçlanma yetkisi istiyoruz.

ÇETİN OSMAN BUDAK (Antalya) - Zaten borçlanılmış.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Zaten borçlanılmış, ortada kanun varken yani hakikaten de bir kere bunun yasalara, Anayasa'ya aykırı olduğunu zaten Bülent Bey söyledi, şu anki tek kişilik hükûmet sistemine de aykırı olduğunu söylediler. Bence biz, burada hiç bu işe girmeyelim, bunu hiç burada... Bu önergeyi geri çekin siz, olması gereken yerde Plan ve Bütçe Komisyonunda bu oylansın.

Teşekkür ederim.