KOMİSYON KONUŞMASI

AYDIN ÖZER (Antalya) - Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; öncelikle Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Ayhan Yüksel'e ve Zonguldak Şube Başkanı Çağlar Öztürk Bey'e sunumları için çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, aslında burada siz baştan beri konuyu o kadar güzel analiz etmişsiniz ki buradaki bütün sorularımızın cevabını biz aşağı yukarı aldık zaten. Bizim gördüğümüz şu: Oda deve dışı bırakılmış, odaya hiçbir bilgi verilmemiş, teknik bilgi verilmemiş; siz sadece kendi ekibinizle, duyumlarınızla, oradaki çalışan arkadaşlarınızın aldığı bilgilerle böyle yorumlara girmiş durumdasınız. Artı, teknik olarak da zaten donanımlı bir ekip olduğunuz için bu konuların tamamında, anlatımında bir sıkıntınız yok.

Şimdi, havalandırmayla ilgili aspiratörlerin yenilenmesi konusu vardı -kırk dört senelik aspiratörler vardı orada, bir ihaleye çıkarılmış bir türlü olmamıştı, ihale gerçekleşmemişti- onunla ilgili şu cevabı da almış oldum ben burada: Bunların bir etkisinin olmadığı yani oradaki aspiratörlerin değişmesinin etkisinin olmadığı konusunda, patlamayla ilgili... Burada "Asıl sıkıntı şurada başlıyor mu?" diye size soruyorum: Redevans yöntemiyle ya da ruhsat devri yöntemiyle orada bulunan rezervin yüzde 97'sinin özel firmalara devredilmesi ve geriye kalan yüzde 2,5'luk bir rezervin kamuya kalması ve yüzde 2,5'luk bir rezervin kalması yüzünden de kamunun oraya yatırım yapmaması yani TTK'nin yatırım yapmaması, Enerji Bakanlığının yatırım yapmaması, "Nasıl olsa elimizde az bir rezerv kaldı." bununla ilgili mi bir yatırım eksikliği var? Mesela, 250 kota kadar gelen bir havalandırma bacası var, değil mi? Bu, 320 kotunda meydana gelen bir kaza, bir patlama, 350 kota kadar gidiyor ve eksi 400'den sonra da kiralanmış bir rezerv var orada; doğru mudur? Şimdi, bu yatırımın yapılmaması... Birinci madde budur, öyle tahmin ediyoruz, öyle görüyoruz, siz de buna katılıyor musunuz?

İkinci konu; Maden Kanunu'nun 2005'ten beri bugüne kadar 28 kez değiştirilmiş olması; bu dertlere hiç çare olmamış, caydırıcılığı olmamış. Artı, bu konudaki bütün para cezalarının hiçbir şey ifade etmediği, denetim yapan mekanizmaların ocakları kapatma gibi, işçiyi tahliye etme gibi bir durumun da olmadığı ve sizden önceki konuşmacıların, daha önceki haftalarda dinlediğimiz arkadaşların da söylediği gibi, "Biz karar verdik ocak boşaltılsın diye." ama idare mahkemesi kararıyla bu kararın iptal edildiği ve uygulamaya konulamadığı gibi bir pejmürde yapıyla karşı karşıya olduğumuzu söylemek mümkün. Burada sizin önerilerinizin tamamını aldığınız zaman ortaya bir şey çıkıyor: Maden Mühendisleri Odasıyla beraber, diğer bileşenlerle beraber yeni, caydırıcı, kaza risklerini sıfırlamaya yönelik yeni bir yasanın yapılmasını ve bu konuda sizden de destek alınmasını, özellikle maden mühendislerinden destek alınması konusunda bir çalışma yapılmasını özellikle öneriyorum size. Artı, bu araştırma sonuçlanınca -az önce de söylediniz, bir daha tekrar etmek istemiyorum tekrara düşmemek açısından- bu 8 kişilik heyetin yaptığı araştırma sonuçlanınca tekrar dinlenilmesi, burada sunumun tekrarlanılması; sizden önerilerle ilgili bir sunum değil de artık bundan sonra kesin yapılması gerekenlerle ilgili bir sunum yapmanızı istiyoruz. Yani artık "Bunu öneriyoruz." "Böyle yapılması lazım." İşte mesela, oradaki patlamanın bir dinamit patlamasından oluşmadığı ve elektrik arızasından oluştuğu, oradaki donanımların ATEX'e uygun olmadığını -öyle değil mi- böyle bir sistemle karşı karşıya kalındığını da anlatıyorsunuz. Benim sizden ricam, önümüzdeki süreyi iyi kullanalım, bu konuda ne yapılması gerekiyorsa onları bize bir aktarın. Nasıl bir yasa çıkarılması gerekiyorsa, altyapısı neyse onları bize aktarın, hukukçu arkadaşlarımız da değerlendirsinler, Meclisimiz de değerlendirsin. Bundan sonra bu kazalar olmasın diyoruz.

Sunumunuz için tekrar teşekkür ediyorum.