MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de yeni yılınızı kutluyorum, hayırlı olur inşallah.

Şimdi söyleyeceklerimi tek tek arkadaşlar söylediler, bunlara elbette katılıyoruz. Şunu tekrar kayda geçmesi için ifade edeceğim: Sayın Başkan, usulle ilgili geçen sene yapılan tartışmalar sonrasında siz bir konuşma yapmıştınız ve usulle ilgili eksikliklerin olduğunu kabul etmiştiniz ve bu konuda -Bülent Bey'in ifade ettiği gibi- çalışmalar yapacağınızı söylemiştiniz ama o çalışmaları yaptığınıza dair bize bir bilgi gelmedi. Usulle ilgili bir çalışma yapıldı, burada müzakere edildi de o usule göre mi bu denetimi yapacağız, bu konuyla ilgili bir bilgiye sahip değiliz. Madem denetlemedir bu gerçekten, o zaman, denetlemenin bir usulü olması gerekiyor. En azından, bunu kısa bir zamana sıkıştırılıp işte, şimdi, biraz sonra zaman tahdidi yapacaksınız "Beş dakika konuşun." "On dakika konuşun." falan diyeceksiniz, böyle bir denetleme olmaz. Sonunda, Mustafa Bey'in ifade ettiği gibi, bir rapor da yazılacaksa efendim "Denetleme uygun değildir." veyahut da "Uygun." denilecekse o zaman, alt komisyon kurulur, alt komisyon Türkiye Büyük Millet Meclisinin konuyla ilgili uzmanlarıyla çalışır, bir rapor hazırlar, gelir; burada onun üzerinde değerlendirme yapılır. Yoksa şöyle bir şey oluyor: Bu kanun 2016'da ilk defa Türkiye Büyük Millet Meclisine, Plan ve Bütçe Komisyonuna geldi ve orada hiçbir şekilde bu denetim mekanizması yoktu, Cemal Bey ve bütün arkadaşlar çok iyi bileceklerdir. İtiraz edildi muhalefet tarafından, böyle bir şey olmaz, Türkiye'nin dünya kadar varlığını, yıllardan beri biriktirdiği varlığını bu fonun altına alıyorsunuz ve bir şekilde... Bunlar Sayıştay denetimine tabidir... Şimdiye kadar olan şirketler tabidir, diğerleri, yeni kurulan şirketler tabi değildir arkadaşlar. "Sayıştay denetimine de tabidir, KİT Komisyonunda da konuşuluyor." Öyle değil Cemal Bey. Yeni kurulan şirketler tabi değildir, bakarsanız orada görürsünüz. Dolayısıyla bir denetleme yapıyorsak gerçekten, burada bunu ciddi bir şekilde konuşur, tartışır, karara bağlayacak şekilde gideriz yoksa şu olur: Ha, bu itirazlardan sonra, biz de işte, böyle bir mekanizma kurduk... İlk defa burada söyleniyor -Mustafa Bey'e teşekkür ediyorum- "Bu bir denetlemedir." Diye, Cemal Bey'e de teşekkür ediyorum, ilk defa söyleniyor "Denetlemedir." Denetleme ise denetlemenin gereğini yapacağız yoksa göstermeliktir bu iş, göstermelik.

Bakın, size bir şey anlatayım değerli arkadaşlarım: Yıllar önce Suriye'ye gittik Doğu Konferansı ekibi olarak, Suriye Meclisini de ziyaret ettik, bize çok iltifat ettiler -yani o zaman barış rüzgârları esmeye başlamıştı- Mecliste konuşma hakkı filan verdiler. Sonra, Meclis Başkanıyla oturduk, sohbet ettik, sohbette dedik ki: "Türkiye'de işte, Suriye dostluk grubu kurulacak." "Öyle mi?" dedi. "Tamam, ben kurdum şu anda Türkiye dostluk grubunu." İsmail diye bir arkadaş vardı, orada milletvekiliydi, Kayseri'yle de bağlantısı vardı, Türkiye'de okumuştu. "İsmail, seni de başkan yaptım." dedi. Böyle değil burası, Türkiye Cumhuriyeti devleti böyle değil, bin yıllık, işte, iki bin yıllık devlet tecrübeleri, cumhuriyetten bugüne kadar yapılan kazanımlar... Burası çadır devleti değil.

Cumhurbaşkanı çıkıyor bir gün evvel diyor ki: Yüzde 25 yaptım çünkü şeyler böyle, refah payı da verdim. Ya, o gün canı sıkıldı "Yüzde 30 yaptım."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Usule dönebilirsek Mehmet Bey.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Olmaz arkadaşlar, böyle bir fikir olmaz, böyle bir Türkiye'nin sürdürülebilirliği olmaz değerli arkadaşlarım, lüften yapmayın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Usule ilişkin söz verdim size.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapmayın, bunu çok yanlış yapıyorsunuz. İleride gerçekten bu millet bir şekilde sizi farklı anar.

Teşekkür ederim.