KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri ve değerli hazırun, sözlerime başlarken saygılarımı sunuyorum.

Görüştüğümüz teklifle emekli aylıklarına ve memur maaşlarına yüzde 30 artış öngörülmekte, en düşük emekli maaşının da 5.500 TL'ye çıkarılması teklif edilmektedir. Peki, bu artışlar hangi veriler göz önünde tutularak yapılmaktadır? TÜİK verileri. Peki, TÜİK verileri sağlıklı ve güvenilir veriler midir? Maalesef değildir. TÜİK son yılların en tartışmalı kurumlarından biridir. Çünkü maalesef son yıllarda devletin kurumlarındaki çürüme TÜİK'e de sirayet etmiştir. Çünkü TÜİK, saray yönetiminin en çok baskı altına almak istediği kurumlardan biridir. Çünkü TÜİK'in istatistik oyunlarıyla makyajlı veriler yayınlaması gerekir ki gerçeklerin üzeri örtülsün, iktidar algı yönetiminde başarılı olsun, emeklinin ve memurun hakkı yensin. Bakın, son iki yılda 4 TÜİK Başkanını değiştirdiniz. Daha bugün, üçüncü çeyrek büyüme oranının beklenti altında kalması üzerine ilgili birim olan Ulusal Hesaplar Daire Başkanı Cihat Erce İşbaşar bu görevden alındı. TÜİK'te dikiş tutmadı. TÜİK'in son Başkanı Erhan Çetinkaya'dan önceki Başkan Sait Erdal Dinçer "Bir yanlışa imza atarsam 84 milyonun hakkını yemiş olurum. Biliyorsunuz, milyonlarca çalışan bizim açıkladığımız enflasyona göre zam alıyor. Şimdi, o insanların âdeta geliriyle oynamak, hakkını yemek; bunu yapmam." dedikten sonra Cumhurbaşkanı tarafından apar topar görevden alınmıştır. Gerçek enflasyon yani vatandaşın hissettiği enflasyon yüzde 186'lar seviyesindeyken TÜİK enflasyonu yüzde 85'lerdeydi. TÜİK ne kadar gizlerse gizlesin emekli, memur, dar gelirli pazarda, markette alışveriş yaparken, akaryakıt alırken, otobüse binerken, elektrik ve doğal gaz faturasını öderken gerçek enflasyonu yani hayatın içinde iliklerine kadar hissediyor ve görüyor.

Yüzde 30 artış emeklilerin ve memurların enflasyon karşısındaki kayıplarını karşılamamaktadır. Bu artış emekliler ve memurlar için tam bir hayal kırıklığı olmuştur. Emekliler ve memurlar maalesef bu iktidar tarafından enflasyona karşı acımasızca ezdirilmektedir. AK PARTİ'nin yanlış ekonomi politikalarının ağır faturasını emekliler ve memurlar ödemektedirler, emeklilerin ve memurların hakkı yenmektedir. Yine, AK PARTİ hükûmetlerinin yanlış politikaları sonucunda maalesef, eşit çalışma süresi ve prim gün sayısına rağmen emekli aylıklarında intibak sağlanamamış, aylık bağlama oranları düşürülmüş, emekli maaşları yıllar içerisinde enflasyon karşısında eriyip gitmiş; emekliler maalesef et, süt, yumurta hatta meyve, sebze gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak kadar derin bir yoksulluğa sürüklenmişlerdir. Ülkemizde aldıkları emekli aylıklarıyla geçinemeyen yaklaşık 7 milyon emekli, emekli olduktan sonra dahi ileri yaşlarda maalesef çalışmaya devam etmektedir. 2002 yılında 5 bin prim günü sayısı için aylık bağlama oranı yüzde 41 iken bu oran AK PARTİ tarafından yüzde 27,78'e düşürülmüştür. Aylık bağlama oranlarının düşürülmesi aslında bugün emeklilerin derin bir yoksulluğa sürüklenmelerinin en temel sebeplerinden biri olmuştur. Yine, mevcut uygulamaya baktığımızda emekli aylıkları arasında da büyük bir eşitsizlik hatta bir uçurum ortaya çıkmıştır. Bu şekilde, değişik kademedeki emeklilerin durumu gözetilmeden bütün emeklilere aynı oranda zam yapılması hem emeklileri giderek daha derin bir yoksulluğa sürüklemekte hem de emekli aylıkları arasındaki uçurumu derinleştirmektedir. Buna da bir çözüm üretilmelidir.

Değerli milletvekilleri, 2002'de en düşük memur aylığı asgari ücretin 2 katına yakındı, işçi emekli aylığı ise 1,5 katı idi. Bu oranlamaya bakarsak bugün en düşük memur emekli aylığının 16.417 TL, en düşük işçi emekli aylığının ise 11.823 TL olması gerekir. 2002'de en düşük memur aylığı ise asgari ücretin 2,13 katıyken bugün en düşük memur aylığının ise 18.118 TL olması gerekmektedir. Bugün itibarıyla en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesi olan 8.500 TL'ye çıkarılmalıdır. Emekli aylıklarında ve memur maaşlarında ise en az yüzde 81 artış sağlanmalıdır. Emeklilerin son yıllardaki ekonomik kayıplarını giderecek ve insanca yaşamalarına yetecek kadar seyyanen zam yapılmalıdır. Yine, emekli bayram ikramiyeleri de 8.500 TL'ye çıkarılmalıdır. Dul ve yetim aylıklarında da...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Demirtaş, süreniz tamamlandı; sözünüzü tamamlayın, buyurun.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Tamamlayacağım, bir daha da söz istemeyeceğim yani tasarruf edersiniz diye düşünüyorum. Yarım dakika...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Hayır, zaten bir daha isterseniz ayrı mesele. Şu anda süreniz bitti, sözünüzü tamamlayın.

Buyurun.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Peki, teşekkür ederim, sağ olun.

Dul ve yetim aylıklarında da bir taban aylığı baz alınması gerekiyor; bunun da en az asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini düşünüyorum. Zonguldak'ta, zammı yeterli bulmayan emekli derneği başkanı AK PARTİ'den istifa etmiş ve istifa ederken de bakın şunu söylemiş, diyor ki: "Pazarda yangın var, ortalık yanmış tutuşmuş; biz emekliler perişanız." diyerek dilekçesini AK PARTİ İl Başkanlığına gönderdiğini söyledi, Mustafa Sarıoğlu. Diyor ki: "Üyesi olduğu seçimlerde sandık başkanlığı yaptığı AK PARTİ'den istifa ettiğini açıkladı."

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Demirtaş, ilave süreniz de bitti, lütfen sözünüzü tamamlayın.

Buyurun.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Peki, teşekkürlerimi sunuyorum.

Yani bu o çerçevede, bakın, AK PARTİ'liler bile bu yapılan zamlardan memnun değiller, hiçbir emekli memnun değil. Mümkünse önergelerimizin kabul edilerek bu durumların düzeltilmesini talep ediyorum.